Trump'ın Suriye'yebakışını anlama kılavuzu (3)'Barış Pınarı Harekâtı'nınbaşlayacağı işaretiTrump'tan gelmişti
ÖNCEKİ gün ve dünkü yazılarımız Donald Trump'ın başkanlığının ilk döneminde 2018 yılı sonunda Suriye'deki ABD askerlerini çekmeyi kararlaştırmasına rağmen, bunu kamuoyuna açıkladığı halde ABD'deki sisteminin direnci karşısında bu kararını hayata geçiremediğini anlatıyordu.
Aynı zamanda 2019 Ocak ayında Suriye'den çekilmenin koşulları üzerinde Ankara ile Washington arasında ile ciddi bir çekişme meydana gelmişti. Bu gerilimin ardından Türkiye harekât konusunda frene basmıştı.
Ancak bu süreçte Türkiye ile ABD arasında yaşanan bilek güreşinin çok önemli bir sonucu, Başkan Trump'ın Türkiye'nin Suriye'de Fırat'ın doğusunda sınıra bitişik alanda kurmak istediği "Güvenli Bölge" fikrini ilke olarak kabul etmiş olmasıydı. Sonrasındaki dönemde bütün mesele tasarlanan güvenli bölgenin sahada ne zaman ve nasıl bir konseptle uygulanacağı sorusuna çevrildi.
5 EKİM ERDOĞAN: 'BELKİBUGÜN, BELKİ YARIN...'
ABD tarafı, başlangıçta "güvenli bölge" konseptini bir ortak askeri faaliyet olarak öngörmekteydi. Buna karşılık 2019 Ağustos ayı başında ABD ile varılan ve iki ülkenin askeri makamları arasında sınır hattına bitişik bölgelerde ortak devriyeler üzerinden güven yaratmayı amaçlayan "Barış Koridoru" denemesi beklenen sonucu getirmedi.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıVe Türk Silahlı Kuvvetleri'nin PKK uzantısı YPGPYD kadrolarına karşı Fırat'ın doğusunda sınır boyunca harekât düzenlemesi meselesi 2019 yılı sonbaharında yeniden Türkiye'nin gündemine yerleşti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, harekât konusundaki mesajlarını tekrarlamaya başladı. Ekim ayı başına gelindiğinde Erdoğan'ın açıklamalarının yanı sıra TSK'nın Suriye sınırı boyunca Fırat'ın doğusundaki bölgede gözlenen hareketliliği, söylemin ötesine geçen bir hazırlığa işaret ediyor, işin ciddiyet kazandığı mesajını taşıyordu.
Erdoğan, 5 Ekim 2019 Cumartesi günü partisinin Kızılcahamam'da düzenlenen toplantısına hitabında gerilimi birden yukarı çekti. "Hazırlıklarımızı yaptık, harekât planlarımızı tamamladık, gereken talimatları verdik" diye söze giren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kararı verilen ve süreci başlamış olan barış pınarlarının önünü açma vakti belki bugün, belki yarın denilebilecek kadar yakındır. Hem karadan hem de havadan bu harekâtı yöneteceğiz..."
Hürriyet, Erdoğan'ın bu çıkışını ertesi gün (6 Ekim) "Söz Bitti" manşetiyle verdi.
strong class'read-more-detail'Haberin Devamı6 EKİM BEYAZ SARAYHAREKÂTINBAŞLAYACAĞINIAÇIKLIYOR
Bu manşetin çıktığı 6 Ekim Pazar günü, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump arasındaki bir telefon konuşmasına da sahne oldu. Bu konuşma sonrasında sınır boyundaki hazırlıklar büyük bir tempo kazandı.
İlginç olan nokta, Beyaz Saray'ın bu telefon diyaloguyla ilgili olarak yayınladığı açıklamasında Türkiye'nin Suriye'deki askeri harekâtının başlamak üzere olduğunu duyurmasıydı.
Açıklamada "Türkiye, uzun bir zamandır planlamış olduğu Kuzey Suriye'ye yönelik operasyonu için yakında harekete geçecektir" denildi. Açıklamaya göre, ABD askerleri bu harekâtta yer almayacaklar ve destek de vermeyeceklerdi. Dahası, ABD askerleri bundan böyle "yakın alanda da bulunmayacaklardı."
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıAssociated Press Ajansı, Beyaz Saray'ın açıklamasını ABD'nin Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki harekâtının önünü açmak için "kenara çekildiğini" vurguladığı bir açıyla haberleştirdi.
Önemli bir diğer ayrıntı, Beyaz Saray'ın duyurusunda Türkiye'nin son iki yıl zarfında yakalanan IŞİD savaşçılarının sorumluluğunu da alacağının belirtilmesiydi. Bu ifade, Erdoğan-Trump görüşmesinde IŞİD'le mücadele konusunun da kayda değer bir yer tuttuğunu gösteriyor.
Buna karşılık, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın iki liderin görüşmesiyle ilgili açıklaması Beyaz Saray'a kıyasla daha kontrollü bir metindi. Bu metin, "Güvenli bölge konusunun ele alındığını" belirtmekle yetiniyordu.
strong class'read-more-detail'Haberin Devamı7 EKİM TRUMPKARARININARKASINDA DURUYOR
Vurgulanması gereken bir diğer nokta, Trump'ın 6 Ekim'de Erdoğan'a harekât konusunda mutabakatını bildirdikten sonra ertesi günü yaptığı bir dizi tweet paylaşımıyla Suriye'den asker çekme kararını savunmasıdır.
Örneğin, 7 Ekim tarihli bu mesajlarında "ABD'nin Suriye'de 30 gün kalması gerekiyordu, bu yıllar öncesindeydi... Buna karşılık kaldık, kaldıkça da görünürde hiçbir amaç olmaksızın savaşın içine daha derin, daha da derin bir şekilde gömüldük. Şimdi bizim için bu saçma, sonu gelmeyen ve çoğu aşiret kaynaklı savaşlardan çıkma ve askerlerimizi evlerine getirme zamanı" diyecekti Başkan Trump.
Bununla birlikte, aynı gün geçtiği bir mesajda, Ankara'ya harekât sınırları aşması halinde "Türkiye'nin ekonomisini tümüyle tahrip edeceği" tehdidini de savurmaktadır.
strong class'read-more-detail'Haberin Devamı7 EKİM ABDASKERLERİNİ HEMENÇEKMEYE BAŞLADI
Türkiye'nin başlatacağı harekât ABD tarafıyla yakın bir eşgüdümü zorunlu kılıyordu. Çünkü ABD askerleri sayıca kalabalık olmamakla birlikte, Fırat'ın doğusundaki Suriye topraklarında oldukça geniş bir alana dağılmış durumdaydılar. ABD askerleri, PKK uzantısı YPGPYD unsurlarının ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yakın bir işbirliği içindeydi. Buradaki askeri kamplarda, tesislerde SDG militanları ile ABD askerleri birlikte bulunuyorlardı.