Suriye'nin yeni düzeninde şeriat hukukuna atıf olacak mı
ARTIK Suriye Cumhurbaşkanı olarak protokolde yerini almakta olan Ahmed eş Şara'nın, Esad rejimini devirip Şam'da iktidarı fiilen eline aldığı 8 Aralık tarihinden bu yana yaptığı açıklamalar incelendiğinde, özellikle bir konuda kendisini bağlamaktan kaçınması, işi zamana bırakması dikkat çekiyor.
Belki bu cümlenin sonuna "kafasındaki oyun planına göre..." diye bir ekleme de yapmak gerekebilir...
Bu mesele, önümüzdeki dönemde Suriye'de kurulacak yeni devletin yapısında ve şekillenecek toplum düzeninde "Şeriat" kurallarının herhangi bir rol oynayıp oynamayacağı sorusu ile ilgilidir.
Eş Şara, bu mesele kendisine sorulduğunda, her seferinde aynı pozisyonu tekrarlıyor. Bu gibi konuların ileride yeni anayasa ve yasalar hazırlandığında açıklık kazanacağını, kendisinin bu metinleri sonuçlandırdıkları şekliyle uygulamak durumunda olacağını söylüyor.
Selefi kökenden geldiği dikkate alındığında, konunun kendisine ısrarla sorulmasının nedenleri de anlaşılabilir.
Eş Şara, önce ABD'nin 2003 yılında Irak'ı işgali sonrasında Ebu Muhammed el Colani kod adıyla bu ülkeye giderek, Irak El Kaidesi saflarında ABD'ye karşı savaşmıştır. Daha sonra, 2011 yılında Suriye'ye dönerek, burada El Kaide'nin El Nusra Cephesi olarak adlandırılan kolunu kurmuştur.
Haberin DevamıArdından, 2016 yılında El Kaide'den koparak Heyet Tahrir eş Şam (HTŞ) örgütünü kurarak İdlib merkezli bu silahlı muhalif grubun komutanlığını üstlenmiştir.
El Kaide'den kopması, HTŞ'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin terör örgütleri listesinden çıkarılması için yeterli olmamıştır. Güvenlik Konseyi, El Kaide'nin devamı olduğu gerekçesiyle HTŞ'yi listede tutmaktadır.
Eş Şara'nın özellikle El Nusra dönemindeki açıklamalarına bakıldığında, Şeriat düzeni hedefine bağlılığını vurguladığı, Suriye'deki rejim devrildiğinde ülkeyi Şeriat'ın yöneteceğini belirttiği birçok beyanı bulunabilir.
Gelgelelim 20162017 sonrasında HTŞ çatısı altında giriştiği icraatındaki bazı uygulamaları daha radikal çizgideki selefi örgütlerin tepkisini çekmiştir. İdlib'de HTŞ'nin kurduğu yönetimin kız öğrencilerin okumalarını teşvik etmesi, farklı yönelişlerinden biridir.
Eş Şara'nın Suriye'de ipleri eline geçirmesinin hemen ertesi günü 9 Aralık'ta attığı ilk adımlardan biri, kadınların durumunu konu almıştır. HTŞ Genel Komutanlığı tarafından yayımlanan bir açıklamada "kadınların giyim ve yönelişlerine yönelik herhangi bir müdahale veya talebin kesin bir şekilde yasaklandığı" duyurulmuştur.
Haberin DevamıBütün dünyanın projektörlerini üzerine çevirdiğinin farkında olan ve Afganistan'da kız çocuklarının ilkokula gönderilmesini bile yasaklayan Taliban ile özdeşleştirilmekten rahatsızlık duyan eş Şara, özellikle kadınlar konusunda farklı bir yerde durduğunu göstererek, hakkındaki olumsuz algıyı kırmaya çalışmıştır.
Şam'da başkanlık sarayına yerleştikten sonra gerçek adı Ahmet eş Şara'yı kullanmaya başlayan HTŞ liderine, verdiği birçok mülakatta Şeriat konusundaki tutumu sorulmuştur. Eş Şara'nın geçen 19 Aralık tarihinde yayımlanan BBC mülakatı buna örnek verilebilir.
Bu mülakat sırasında BBC'nin kıdemli editörü Jeremy Bowen'ın "ülkede alkollü içecek tüketimine izin verilip verilmeyeceği" yolundaki sorusuna, eş Şara "Benim konuşma yetkimin olmadığı birçok şey var. Çünkü bunlar yasal konular. Hukukçulardan oluşan bir komite anayasayı hazırlayacak. Onlar karar verecek. Her yönetici ya da devlet başkanı bu yasalara uymak zorunda olacak" karşılığını vermiştir.
Haberin DevamıBurada aldığı pozisyon, her seferinde tekrarladığı çizgidir.
Eş Şara'nın geçen hafta ünlü "The Economist" dergisinin kadın genel yayın yönetmeni Zanny Minton Beddoes ve ekibine verdiği kapsamlı mülakat, bu konudaki dikkate değer metinlerden biridir.
Bu mülakat sırasında "Suriye bir demokrasi mi olacak Sizin hiç demokrasi kelimesini kullandığınızı duymadık..." sorusunu yanıtlıyor Eş Şara ve şöyle diyor:
"Bölgemizde demokrasinin birçok tanımı var. Eğer demokrasi halkın kendisini kimlerin yöneteceğini ve parlamentoda temsil edeceğini kendisinin seçmesi anlamına geliyorsa, o zaman evet, Suriye bu yönde gitmektedir..."
Şimdi mülakatın en dikkat çekici bölümlerinden birine geliyoruz.
Haberin DevamıSuriye'de yeni anayasanın hazırlanması birkaç yıl alacaktır. Bu aradaki zamanda hukuk sistemi, mahkemeler, medeni kanunu mu (civil code) yoksa Şeriat hukukunu mu esas alacaktır
Eş Şara, bu soruya uzun bir yanıt veriyor. Yürütülmekte olan hazırlıklardan söz ediyor. Bir kere, eski rejim döneminde açılmış olan davaların devam edeceğini söylüyor. Bu arada, geçiş dönemi için oluşturulacak yasama meclisine de görev düşeceğini, bu meclisin de bazı yeni yasalar çıkaracağını anlatıyor.
Ayrıca, "Cumhurbaşkanının şu yasanın ya da bu yasanın geçmesini isterim deme yetkisi yok"