İkinci yıldönümünde Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin muhasebesi

Yarın Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ikinci yıldönümü.

Rusya, bundan iki yıl önce NATO tarafından kuşatıldığı iddiasıyla ve kendisine göre bir dizi tarih tezi ortaya atarak Birleşmiş Milletler üyesi egemen bir ülkenin toprak bütünlüğüne tecavüz etmiştir.

Üstelik, bu komşusuna dönük ilk işgal eylemi değildi Rusya'nın. Daha önce, 2014 yılında Ukrayna toprağı olan Kırım'ı işgal ve ardından ilhak etmişti. Ukrayna'nın BM tarafından tanınan meşru sınırlarını esas aldığımızda, 2014'te ilhak edilen bölgeler de dahil olmak üzere bu ülkenin topraklarının yaklaşık yüzde 18'i bugün bütün uluslararası kurallara aykırı bir şekilde Rusya'nın fiili işgali altında bulunmaktadır.

Savaşların gerçek maliyetini toprak parçalarından önce insan hayatları üzerinden ölçmek durumundayız. Birbirini tutmayan pek çok rakam bulunmakla birlikte, her iki taraftan da on binlerce kayıp verildiğini söylemek hata olmaz. Batılı kaynaklarda Ukrayna tarafındaki asker kayıplarını 70 binin, Rusya tarafında ise 100 binin üzerine çıkaran tahminlere rastlamak mümkün. Sivil kayıplar, yaralılar bu rakamların dışındadır.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Rusya lideri Vladimir Putin savaşı tercih etmeseydi, bu insanlar bugün toprağın altında değil, yaşıyor olacaklardı.

Ama bir bu kadar düşündürücü olan, BM rakamlarına göre çoğunluğu kadınlar ve çocuklar olmak üzere 6 milyon kadar Ukraynalının Rusya'nın işgali nedeniyle birçok Avrupa ülkesine mülteci olarak sığınmak durumunda kalmasıdır. Avrupa, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ölçek olarak en büyük mülteci krizine sahne oluyor.

Putin'in Ukrayna'yı işgal ederken her bakımdan vahim muhakeme hataları yaptığı ortadadır. Öncelikle, savaşın daha hemen başında başkent Kiev'i şiddetli bir askeri darbeyle vurarak Ukrayna'yı kalbinden çökertme stratejisi fiyaskoyla sonuçlanmıştır.

Özellikle ilk dönemde Rus askeri konvoylarının Kiev'e doğru ilerlerken Ukrayna ordusunun etkileyici direnciyle karşılaşıp uğradığı kayıplar, bu ülkenin askeri alandaki büyüklük iddiasının üzerine de ciddi bir gölge düşürmüştür.

Rusya, zamanla askeri üstünlüğüne dayanarak, ağır bir tempoda olmakla birlikte sahada bazı önemli kazanımlar sağlamıştır. Ancak aradan iki yıl geçmiş olmasına karşılık, uğradığı büyük kayıplar bir tarafa, Ukrayna'yı bir zafer ilan edebileceği genişlikte ele geçirme, Kiev'deki seçilmiş, meşru hükümete diz çöktürme hedeflerine ulaşamamıştır.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Putin, keza güneyde Karadeniz sahilinin tümünü ele geçirerek Ukrayna'nın denize çıkışının önünü kapatma yönündeki askeri hedefinde de başarı sağlayamamıştır. Bu arada Ukrayna, elle tutulur bir deniz gücüne sahip olmamakla birlikte muhtelif askeri yetenekleriyle Rusya'nın Karadeniz donanmasına ciddi ölçülerde zarar verebilmiştir.

Putin'in önemli bir hatası, Batı dünyasının işgal karşısında sergileyeceği birlik ve dayanışmayı öngörememesinde ortaya çıkmıştır. Batılı hükümetler, bazı durumlarda kendi kamuoylarını da şaşırtacak ölçülerde süratli bir şekilde kuvvetli bir dayanışma sergileyerek, sadece kınamakla kalmayıp işgale bunun çok ötesine geçen etkili bir karşılık vermiştir.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

İsveç ve Finlandiya gibi geleneksel olarak askeri ittifakların dışında kalmayı tercih etmiş iki ülkenin kendilerini Rusya'ya karşı emniyete almak için bugün NATO'ya katılmakta olmaları bile, Putin'in muhakeme hatasının boyutlarını çarpıcı bir şekilde gösteriyor. Rusya lideri, NATO'yu sarsmak isterken, bu ittifakın ülkesinin sınırları boyunca genişlemesine yol açmıştır.

Batı, birbiri ardına uygulamaya koyduğu ekonomik yaptırım kararlarıyla Rusya'ya hayatı zorlaştırabilmiştir. Gelgelelim ekonomik açıdan yaratılan bütün güçlüklere karşılık, Batı'nın Rus ekonomisinin nefesini kesebildiğini öne sürmek de mümkün değildir.

Öte yandan Ukrayna için muazzam bir ekonomik ve askeri yardım seferberliği sergilenmiştir Batı tarafından. Bu yardımlar devreye girmeseydi, muhtemeldir ki bugün Ukrayna'da farklı bir tablo ile karşılaşıyor olacaktık.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Avrupa kıtası, Ukrayna'nın yenildiği bir senaryoda, güç kullanmasının Rusya'nın yanına kâr kaldığı, kuralsızlığın, zorbalığın hükümran olduğu, huzurun kalmadığı bir korku coğrafyasına dönüşebilecekti.

Batı'nın bu desteğinin sonucudur ki, Rusya nihai hedeflerine ulaşamamıştır. Ancak bu aşamada bir yenilgiye de uğramış değildir. Geniş bir toprağı işgale devam edebilmektedir. Savaş, cephe hattı boyunca büyük ölçüde kilitlenmiş görünüyor.

Geçen yıldan bu yana sahadaki kilitlenme halini, yerleşen güç dengesini sarsacak ölçekte majör bir değişiklik olmamıştır; bazı yerleşimler taraflar arasında zaman zaman el değiştirse de... Ukrayna'nın 2023 yaz başında Rusya'yı geriletmek üzere kalkıştığı harekât da Rus ordusunun kuvvetli savunma hatları karşısında sonuç getirmemiştir.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Tabii Batı dayanışmasından söz ederken, uluslararası alanda yaşanan önemli bir durumu da hatırlamamız gerekiyor. Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin düşündürücü şu sonucu da var. Büyük güç merkezlerinin dışında kalan "Küresel Güney" (Global South) denilen ülkeler kümesi, Rusya'nın işgali karşısında mağdur durumdaki Ukrayna'yı desteklemek konusunda genellikle isteksiz bir tutum sergiledi.

Burada Rusya'yı karşılarına almama saiki kadar, ABD'nin geçmişte Irak örneğinde de görüldüğü gibi işgalci bir ülke olarak taşıdığı kötü sicil, Ukrayna'nın uğradığı mağduriyetin teslim edilmesini engelleyen bir rol oynamıştır. İşgalin haksızlığını anlatan ana aktör ABD olunca, bu sese Batı dünyası dışında kulak verenlerin sayısı beklendiği kadar çok olmamıştır.