Esad ile normalleşmeye doğru mu
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev'in geçen hafta gerçekleştirdiği Şam ziyareti sırasında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Türkiye ile normalleşmeye belli koşullarla açık olduğu konusunda yaptığı çıkış ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın buna verdiği olumlu karşılıkla birlikte iki komşu arasındaki normalleşme dosyası gündemimize iyice yerleşmiş bulunuyor.
Aslında iki ülke arasındaki normalleşme arayışları, bu ilişkilerin Suriye'de 2011'de başlayan iç savaş sırasında kopmasından sonra ilk kez ortaya çıkan bir durum değil.
Hatırlanacaktır, özellikle 2022 sonu ve geçen yılın başından itibaren iki ülke arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi yönünde yine Rusların arabuluculuğu ile bazı hamleler yapılmış, üst düzey bir dizi temas gerçeklemişti.
Burada önemli bir dönüm noktası, 2022 Aralık ayının sonunda Türkiye, Rusya ve Suriye'nin istihbarat başkanları ve milli savunma bakanlarının Moskova'da üçlü bir formatta bir araya gelmeleriydi.
Ardından Astana sürecinde, Türkiye ve Rusya'nın üçüncü ortağı olan İran'ın da bu toplantılara dahil olmak istemesiyle birlikte bu kez geçen yıl 25 Nisan tarihinde Türkiye, Rusya, Suriye ve İran'ın savunma bakanları ve istihbarat başkanları arasında yine Moskova'da dörtlü bir toplantı gerçekleştirilmişti.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıBunu, Türkiye'deki 14 Mayıs seçimlerinden hemen önce 10 Mayıs'ta yine Moskova'da aynı dörtlü çerçevede bu kez dışişleri bakanlarının buluşmaları izlemişti.
Gelgelelim ortaya çıkan bütün beklentilere karşılık söz konusu temaslar hiçbir bir yere varmamıştı. Hatta bütün bu hareketliliğin Türkiye'deki seçimler öncesinde kamuoyuna Suriyeli göçmenlerin ülkelerine geri gönderileceği mesajını vermeye dönük bir egzersiz olduğu yolunda eleştiriler de dile getirilmişti.
Buna karşılık, görüşmelerin daha alt kademelerde muhtemelen istihbarat ağırlıklı olarak seçimlerden sonra da bir süre devam ettiği anlaşılıyor.
Gerisi gelmese de bu temasların en azından tarafların uzun yıllar süren bir kopukluk döneminden sonra aynı masaya oturup tutumlarını, beklentilerini birbirlerine birinci ağızdan anlatmaları bakımından belli bir yarar sağladığı, iki taraf arasında buzları çözmese de bir başlama vuruşu işlevi gördüğü teslim edilmelidir.
Peki bu görüşmeler neden bir sonuca varmadı
Bu sorunun yanıtını bulmak için geçen hafta gerçekleştirdiği Şam ziyaretiyle normalleşme sürecini yeniden tetikleyen Rus diplomatı Lavrentiev'in geçen ocak ayındaki bir açıklamasına bakmak yeterlidir.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıBunu yaparken Lavrentiev'in, Putin'in 'Suriye Özel Temsilcisi' kimliğiyle Türkiye-Suriye normalleşmesinin önünü açabilmek için geçmişte de Beşar Esad'ın kapısını çaldığını hatırlamalıyız.
Rus diplomatın içinde bulunduğumuz yılın başında, geçen 20 Ocak'ta TASS ajansına yaptığı bir açıklama, bugün Suriye cephesinde normalleşmenin başlamasını zorlaştıran faktörleri anlamak bakımından yeteri kadar fikir vericidir.
Lavrentiev'e göre, normalleşme görüşmelerinin geçen sonbaharda kesilmiş olmasının nedeni Suriye'nin, Türkiye'den toprakları üzerindeki askeri gücünü çekeceği hususunda istediği resmi güvenceyi alamaması ile ilgilidir.
İlginç bir nokta, Lavrentiev'in bu açıklaması sırasında Türk tarafının da muhtelif kademelerde "Suriye'de kalmayacakları", "Belli uygun koşullar karşılandığında er ya da geç çekilecekleri" hususunda "gayriresmi beyanlarda bulunduklarına" dikkat çekmesidir.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıPutin'in Özel Temsilcisi'ne göre, mesele "Türk tarafının bunu resmi hale getirmek istemiyor olmasıdır."
Bu ifadeden çıkan anlam, Türk tarafının çekilme konusunda bazı sözlü beyanlarda bulunsa da Suriye tarafının istediği yazılı ve bağlayıcı bir metni vermeye yanaşmaktan kaçındığıdır.
Zaten Beşar Esad'ın geçen yıl yaptığı bazı açıklamalar da bu çizgiyi destekler niteliktedir. Örneğin Esad, geçen yıl Rusya'nın Sputnik ajansına verdiği bir mülakatta, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşebilmesi için "öncelikle Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinden çekilmesinin" şart olduğunu açıklamıştı.
Esad, 16 Mart 2023 tarihli bu beyanında Türkiye'den "terörizme verdiği desteği kesmesini" beklediklerini de belirtiyor. Burada Esad'ın silahlı muhalefet hareketini bir bütün olarak terörizm kategorisinde gördüğü anlaşılıyor.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıSuriye Devlet Başkanı'nın bu açıklamaları, en azından geçen yıl itibarıyla genel hatlarıyla Türkiye ile normalleşmeye sıcak bakmadığını, önkoşulsuz bir görüşmeye kategorik olarak karşı durduğunu gösteriyor.
Peki geçmişte bu pozisyonu alan Esad'ın tutumunda bu kez bir değişiklik söz konusu mu
Bunu anlayabilmek için Esad'ın geçen hafta çarşamba günü Şam'da Lavrentiev ile görüşmesinden sonra Suriye'nin resmi haber ajansı SANA tarafından verilen haberdeki mesajlara bakmamız gerekiyor.
SANA'nın haberine göre, Esad, Rus diplomata "Suriye devletinin topraklarının tümü üzerindeki egemenliğine saygı ve terörizmin bütün şekilleri ve örgütleriyle mücadele esaslarına dayandığı sürece, Suriye-Türkiye ilişkilerine dönük bütün inisiyatiflere açık olduğunu