2022'ye dair...

Âdettendir; her yılbaşı geldiğinde, geride bırakılan yılın muhasebesi yapılır. İyisiyle kötüsüyle yaşanılanlar hatırlanır ve yeni yılda yeni kararlar alınıp yeni hedefler konur. Sağlık başta olmak üzere pek çok konuda zorlu bir yılı geride bıraktık malum bütün dünya olarak. O yüzden 2022'nin bu ilk gününde başta Türkiye olmak üzere tüm dünya ülkeleri ve insanları için sağlık, huzur, barış dolu bir yıl dilemek eminim hepimizin ortak temennisi oldu. Geride bıraktığımız yılın ülkemiz için muhasebesini yaparken en çok pandemiyle mücadele, deprem, sel ve yangın afetlerinde üzüldük. Allah'tan gelen bu durumlar için üzülmenin yanında güçlü devletimiz ve milletimizle de gurur duyduk. ABD ve Avrupa'nın pek çok dünya devi ülkesi salgınla mücadelede zayıf kalıp ekonomileri yerle bir olurken, Türk sağlık sistemi ve sağlıkçıları başta olmak üzere devletin tüm birimleri çok başarılı bir sınav verdi. Hasta olan hiçbir insanını mağdur etmeyen, alınan yerinde önlemlerle salgını en az hasarla atlatmaya ve salgının yancı etkilerinden korunmaya dair en isabetli politikayı yürüten tüm yetkililere minnettarız. Yılın son günlerinde yapılmaya başlanan Turkovac aşısıyla, dünyada Kovid-19 aşısı üreten 9 ülkeden biri olan ülkemizle ve bilim insanlarımızla da gurur duyuyoruz. Bugün de, yeni varyantlarla dünya genelinde tekrar yaygınlaşan pandeminin, alınacak önlemler ve bu önlemlere hepimizin uymasıyla bizi en az etkileyeceğine olan inancım tam. Geride bıraktığımız yıl en çok konuştuğumuz konulardan biri olan ekonomiyle ilgili de birkaç kelam etmemek olmaz. Berat Albayrak döneminden itibaren Hazine, Maliye ve finans dünyasına dair alınan yerinde kararlar ve uygulamalarla diğer ülkelerle kıyasladığımızda pandemi ekonomimizi neredeyse "teğet geçti" diyebiliriz. G20 ülkeleri içinde ekonomisi büyüyen ve üretimi hiç durmayan tek ülke olmak, bunun en bariz göstergesi. İşte tam da bu yüzden, içeriden ve dışarıdan kurgulanan saldırılarla döviz kurları üzerinden ekonomimize ve dolayısıyla Türkiye'ye