Elif Dağdeviren'le Viyana'da buluştuk. İkimiz de burayı çok seviyoruz. Viyana, dünyanın bütün şehirlerine burun kıvıranlar için bile bir masal kent.

Bu arada Dağdeviren ile Cem Kınay, 12 yıllık ilişkilerini, Avusturya'nın başkenti Viyana'da resmileştirmişler, evlenmişler. Ben de Viyana'da öğrendim.
Cem Kınay'ın turizm odaklı yazılarını okuyorum, gezilerim için referans oluyor.
Viyana'ya dair bilinen şeylerin yanında hem gezinizi hem de yeme-içme zevkinizi mükemmel hale getirecek tavsiyeleri var, Elif Dağdeviren'in. İşte bunlardan bazıları:
Naschmarkt'ta gezinti ve "Nautilus" ile "Neni"de yemek. Neni'nin kahvaltısı da efsane! Tuna nehri yanında "Neni Am Wasser" var ki; şiddetle tavsiye ediyor. "Cafe Landtmann" 1800'lerden beri önemli isimlerin de ziyaret ettiği mükemmel tarihi mekânlardan biri. Kapıda sıra var ama beklemeye değer!
"Zum Schwarzen Kameel" restoran hem kaldırıma attığı masaları hem de harika yemekleri ile tam bir buluşma noktası.
Viyana'da Barcelona'daki tapas kültürü gibi bir kültür var; ekmek üstü atıştırmalıklar. En iyisi de burada. Şnitzel elbette alametifarika olarak hemen her yerde iyi.
Yolunuz düşerse "19. Viyana"ya gidip Osmanlı'nın kuşatmada kamp kurduğu Kahlenberg Tepesi'ni gezin. Hemen aşağısında "Figls"de harika yemekler yiyebilirsiniz. Elif aynı zamanda bir vegan olarak vegan şnitzelini şiddetle öneriyor. Büyük konserlere yer bulmak zor. Telaş etmek yerine küçük bir oda orkestrası tarzı konserlere gidin. Genellikle kapıda bilet bulmanız da kolay. Biz de öyle yaptık. Mozarthaus Vienna'da akılda kalıca bir konsere gittik.
Saraylar ama özellikle Hofburg Sarayı, muhteşem bahçeleri, içindeki irili ufaklı müzeleri ve kafeleri ile karşıkonulmaz. Schönbrunn Sarayı'nı dijital rehberle gezmenizi öneririm. (Türkçe anlatım da var). Benim gibi Klimt hayranıysanız Belvedere Sarayı'ndaki "Kiss" tablosunun önünden dakikalarca ayrılamayabilirsiniz. Son olarak da (yer kısıtlı diye) elbette Albertina Müzesi ile Museum Quarter ve MQ'daki kafeler...
Sigmund Freud Müzesi'ne mutlaka gidin ve Freud Ailesi'nin dairesindeki çalışma ve yaşam alanlarını keşfedin. Ben öyle yaptım.
Elif uzun zamandır yazıyormuş. "Viyana'nın büyüsü de eklenince bu notlar 'kitap' olmaya karar verdiler" diyor. Aralarından ikisini seçtim. Biri sevgili İclal Aydın'ın da favorisi: "Arayan: Aşk." Daha ziyade bir gençlik ve aşk romanı... Aşk, mizah ve zaman yolculuğu eşliğinde sürprizlerle dolu 90'lara bir bakış. Elif, bana kalırsa sadece bugüne değil, o dönemin gençlerine de sesleniyor. Heyecanla bekliyorum...
İkinci kitap derin mevzu: Varoluşla ilgili. Bir kadının korkunç bir kaza sonrasında bir hacker ordusunun yardımıyla kaderini yeniden yazmaya çalışmasının romanı. Bakalım bu iki kitaptan hangisi öncelikli olarak kitapçılarda olacak
Bu gezimde yanımda yazar dostum Yasemin Sungur da vardı. Onun da yayımlanacak kitapları var.
Çocukları, gençleri ve yetişkinleri kalbinden vuracak bir proje kitabı var. Merakla bekliyorum.