Anlamlı bir hayat isteyenler okusun

2021 yılında yayımlanan "Sır ve Gölge" adlı romanıyla tanınan yazar Selcen Gür, kişisel gelişim, felsefe, psikoloji ve tasavvufla harmanlanmış yeni kitabı "Plaza Sufisi"ni okurla buluşturdu. Gür, Tara Kitap etiketiyle raflardaki yerini alan kitabında, günümüz insanının "hakikat"e dair sorularını, tasavvuf ve pozitif psikolojinin bakış açılarıyla ele alıyor. Selcen Gür'le "Anlamlı bir hayat yaşamak isteyenler okusun" dediği kitabını konuştuk.

Yıllar önce hem dergicilik hem de gazetecilik yaptınız. Şimdi kitaplarınızla karşımızdasınız. Yeni kitabınız "Plaza Sufisi"ni de okurla buluşturdunuz. Öncelikle 'Plaza Sufisi' kavramını biraz anlatır mısınız

- Kitapta 'plaza insanı', günümüz insanını temsil ediyor. Hızla değişen dünyadaki gelişmeleri sindirmeye fırsat bulamadan yenilerine maruz kalan günümüz insanını. Bu baş döndüren yeniliklerden geri kaldığımızda fobiler geliştiriyor, mutluluğu tüketim ve hazlardan elde edebileceğimizi sanıyor, bu yüzden kısır döngülerden çıkamıyoruz. Mutluluğu hem yanlış anlıyor hem de yanlış yerlerde arıyoruz. Ben tam da bu sebeplerden, "Yüzyıllar önce yeşermiş olan tasavvuf öğretisi günümüz insanına nasıl ilham verir" sorusunun peşine düştüm ve kitabımda bunları anlatmaya çalıştım.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Bu tür kitapları yazmadan önce çok da okumak, araştırmak gerekiyor. Kitaba düştüğünüz dipnotlarından, okuduğunuz eserleri görmüş gibi oldum. Biraz bu okuma çalışmalarınızdan da bahseder misiniz

- Mutluluk, hayatın anlamı ve amacı, tekâmül, sabır, şükür, erdem gibi kavramları ele alırken pozitif psikoloji ve tasavvufun pek çok ortak noktasının olduğunu gördüm. Bu konularda derinleştikçe okumalarım da buna paralel olarak derinleşti ve geniş bir kaynakçadan yayarlandım. Bir yandan Ahmet Yesevi, Yunus Emre ve Hacı Bektaş Veli'ye uzanırken, bir yandan da Seligman, Frankl, Carnegie gibi çağdaşlarımızın görüşlerine yer verdim. Amacım, okura kendi sentezini oluşturabileceği adresleri işaretlemek, yeni ve ferah pencereler açabilmekti.

'KENDİNİ ŞIMART', 'ANIN TADINI ÇIKAR' MOTTOLARINDAN SIKILANLAR OKUSUN

Kitap dört ana başlık ve 40 bölümden oluşuyor. Bu kitabı daha çok kimlerin okumasını istersiniz

- Yazmaya başladığımda böyle bir bölümleme yoktu aklımda. Sonlara doğru, kitabı kendimce kısımlara ayırırken belirginleşen dört ana başlık ve 40 bölüm, Hacı Bektaş Veli'nin dört kapı, kırk makamını hatırlatması bakımından güzel bir tesadüf oldu benim için de. Bu kitabı kimlerin okumasını isterim "Kendini şımart, toksik ilişkilerden özgürleş, anın tadını çıkar" gibi mottolardan sıkılmış, daha anlamlı ve tatmin edici bir hayat yaşamak isteyen, kendini bulma yolculuğuna heves eden kişilerin okumasını isterim.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Sizce kitapların iyileştirici tarafı olmalı mı

- Her kitabın iyileştirici bir misyonu olması gerektiğini düşünmüyorum. Misal, roman türünün böyle bir misyonu olamaz. Kitaplar bize farklı pencereler açar, yeni düşünce biçimleri gösterir. Ve elbette bazıları iyileştirici unsurlar taşıyabilir. Kendi adıma; "Plaza Sufisi"ni yazarken böyle bir misyonum vardı evet, hepimize iyi gelsin istedim.

HER ŞEY KENDİNİ BİLMEKLE BAŞLIYOR

İnsan zaman zaman şükretmesini bilmeli diye düşünüyorum. Bu konuda neler söylemek istersiniz

- Bundan yıllar önce yurtdışında kitapçıları gezerken karşılaştığım 'şükür günlükleri' beni çok şaşırtmıştı. Özellikle pozitif psikoloji alanında şükür kavramına yer verildiğini, şükretmenin yaşamdan duyulan tatmini artırdığına dair araştırmalar olduğunu bilmiyordum. Şükretmek hangi inançtan olursak olalım kendimizi daha iyi ve mutlu hissetmemize yardımcı oluyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

"Bu kitabı kendini bulma yolculuğuna heves eden kişilerin okumasını isterim" dediniz. Mutluluğa giden yolda 'kendini bilmek' önemli bir kavram, öyle değil mi

- Evet, kendini bilmek aslında tasavvuf dahil tüm kadim öğretilerin ve günümüz psikolojisinin anahtarı. Kişi kendini bilmediği zaman, dışarıdan edindiği tüm bilgiler faydasız kalıyor. Kendini bilme yolculuğuna cesaret ve niyet eden kişinin ise önü açılıyor. Her şey kendini bilmekle başlıyor.

SOSYAL MEDYADAKİ HAYATLARI YAŞARSAK MUTLU OLACAĞIMIZI ZANNEDİYORUZ

Bana göre kendinizi anlamanız için kendinize zaman tanımak, bununla ilgili çalışmalar yapmak, yapabileceğiniz en cömert ve özverili harekettir. Sizce de öyle mi