62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin "kalpten" sloganı akıllarda kaldı ve de çok sevildi.

◊ Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda "En İyi Film" ödülünü Seyfettin Tokmak'ın yönettiği "Tavşan İmparatorluğu" aldı.

Film geceden 7 ayrı ödülle ayrıldı. Çoğu sinema yazarı filmi izleyemedi. Hiç kimsenin tahmin edemediği bir ödül oldu.

Seyfettin Tokmak, sahneye her çıktığında duygusal anlar yaşadı.

Tokmak, unutamayacağı bir gece yaşadığını belirterek, film yapmaya devam edeceğini söyledi. Bakalım bu film nerede, ne zaman bir daha gösterilecek

◊ "En İyi Kadın Oyuncu" ödülü, "Erken Kış" filminin oyuncularından Leyla Tanlar'a verildi. "En İyi Erkek Oyuncu" ödülü "Parçalı Yıllar" filmindeki rolüyle Yetkin Dikinciler'in oldu. Bu iki ödüle de çok sevindim. Bu arada yıllar önce Pera Kültür Sanatlar'da Tiyatro bölümünde okurken, Yetkin Dikinciler'in öğrencisiydim, Diksiyon dersimizin hocasıydı.

Demeden edemedim, hey gidi yıllar...

◊ Ulusal Yarışma kapsamında gösterilen "Aldığımız Nefes" filmi öncesinde ilginç bir şey yaşandı.

Salon dolmuşken, ana jüri üyelerinin gecikmesi nedeniyle tüm seyirci beklemek zorunda kaldı. Jürinin geç kalma nedeniyse, hava koşulları olarak gösterildi.

◊ Bu yıl sinema yazarlarının bir bölümü festivalin tamamını takip edemedi çünkü festival yarım akreditasyon gerçekleştirdi.

Ben de festivalin ikinci yarısını Miracle Resort Otel'de tamamladım. Orada Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına katıldım.

Otelin genel müdürü Mustafa Ergun'la, Frida Kahlo restoranında yeniden lezzetli bir yemek yedik. Umarım ileride burası da Michelin Rehberi'ne dahil olur.

Ulusal Yarışma'da aklımda kalanlar

◊ Aldığımız Nefes (Yönetmen: Şeyhmus Altun): Şeyhmus Altun'un ilk uzun metraj filmi olan "Aldığımız Nefes", Türkiye-Danimarka ortak yapımı. Film kimya fabrikasında yaşanan bir patlamayla başlayan ve dinmeyen yangının ardından hayatı altüst olan 10 yaşındaki Esma'nın hikâyesini anlatıyor.

Orman yangınlarının çevresindeki insanları anlatmak öyle hiç kolay değil. Altın Portakal'da izlediğim en iyi filmlerden biriydi, uzun süre filmin etkisinden kurtulamadım.

◊ Erken Kış (Yönetmen: Özcan Alper) Yönetmen koltuğunda Özcan Alper'in oturduğu "Erken Kış" filminin başrolünü Timuçin Esen ve Leyla Tanlar üstleniyor.

"Bugün dünyada devam eden bir savaşlar var. Kendisini yurtsuz hisseden insanların hikâyeleri izlerken, kendimize daha çok yaklaştık. İnsan bedeninin sistem tarafından nasıl sömürüldüğünü gördük.

Uzun bir yol ve zorlu hava koşullarında iyi bir film izledik.

◊ Sahibinden Rahmet (Yönetmenler: Emre Sert, Gözde Yetişkin): Filmin geçtiği köy, yönetmen Emre Sert'in babasının köyüymüş.

Hikâye; köye düşen bir meteorun hikâyesi.

Cem Yiğit Üzümoğlu, bir köylü adamı oynamış ama diğer filmlerindeki kadar dikkat çekmiyor. Bu filmi izlemek eğlenceliydi.

Paranın insan üzerindeki etkisini ve açgözlülük temasını işleyen kaç film kaldı ki