Altın Portakal Film Festivali'nde 'sevdiklerim'

Antalya'daki festival havası güzeldi çünkü sinema, hayatın ta kendisi olmayı başarabiliyor. Ulusal yarışma filmlerini izlemeyi başardım, aklımda kalan filmleri de kısa bir şekilde sizler için yazdım. İşte beni kalbimden vuran filmler...

Festivalde, Soner Sert'in yönettiği "Acı Kahve"yi sevdim çünkü kız isteme sürecinde aileler arasında yaşanan tartışmalar, hayatın içinde de var. Film içindeki dönüşümler bizi hayata daha çok yaklaştırıyor.
Necmi Sancak'ın yönettiği "Ayşe"yi severek izledim çünkü gerçek bir hikâyenin peşinden koşarak gidiyor film.
Oyuncular Menderes Samancılar, Binnur Kaya, Ali Seçkiner Alıcı ile Rıdvan Sancak... Film Down sendromlu kardeşiyle yaşarken aldığı evlilik teklifiyle bir dönemece gelen Ayşe'nin hikâyesini anlatıyor.
Nadim Güç'ün yönettiği "Mukadderat"ı seyirci de çok sevdi çünkü güçlü kadın karakterleri görünce mutlu oluyoruz.
Nur Sürer, Aslıhan Gürbüz, Şirin Sultan Saldamlı, Osman Sonant gibi isimlerin yer aldığı filmde, eşini kaybettikten sonra yalnız kalma korkusu yaşayan bir kadının hikâyesi anlatılıyor.
Selim Evci'nin yönettiği ve oynadığı "Savrulan Zaman"ı hissettim çünkü insanın iç çatışmalarını ve arayışlarını ilişkiler üzerinden esaslı bir şekilde anlatıyor.
Ümit Ünal'ın yönettiği "Evcilik" adlı filmini tanıdım çünkü sınıf çelişkisi yaşayan ciddi bir topluluğun içinde yaşıyoruz.
Sınıfsal gerilimlere vurgu yapılan filmin yapımcılığını Nejat İşler ve Emre Oskay üstlenirken, oyuncu kadrosunda Nejat İşler, Öykü Karayel, Deniz Işın, Fatih Artman, Selen Uçer ve Rüçhan Çalışkur yer alıyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Sahici sinema kitapları

İki yıl kadar önce Semir Aslanyürek'in "Film Yönetimi Atölyesi" adlı kitabı yayımlanmıştı. Nasıl yönetmen olunacağını anlatıyordu. Peki, kendisi nasıl yönetmen oldu h2o kitap tarafından geçtiğimiz günlerde yayımlanan "Rüya Gibi" adlı kitabında işte bu macerayı anlatıyor. Sinema eğitimi almak üzere Sovyetler Birliği'ne gidiyor. Okulu ise VGİK; dünyanın ilk ve en itibarlı sinema okulu. Beni en çok sarsan kısım okula giriş sınavı: Aslında iki hafta belki de daha fazla süren mülakat maratonu. Her birinde çok farklı konu hakkında öğrenci adaylarına soruların sorulduğu bu mülakatlar adaylar için sinir bozucu oluyor. Ama içeriklerini okuduğumuzda bu okula girebilen kişinin iyi bir sinemacı olacağına kuşku duymuyor insan.
"Rüya Gibi"nin bir de devam kitabı var: "Kâbus Gibi". Burada ise Sovyetler Birliği'nden Türkiye'ye dönen çiçeği burnunda bir film yönetmeninin başına gelenleri anlatıyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Camus'nün hissettiğini anlatan eser

Günlükler, 20. yüzyıl edebiyat ve düşünce dünyasının en önemli isimlerinden Albert Camus'nün Avrupa'da hiç tanınmadığı yıllardan 1960'ta, yaratıcılığının zirvesindeyken bir trafik kazasında ölümüne kadarki tüm günlük kayıtlarını bir araya getiriyor. Camus'nün neler yaptığından çok neler hissettiğini anlatan eser aynı zamanda yazarın duygusal otobiyografisi olma niteliğinde.