Yorgun bedenler, 13 yıldır adliye koridorunda
Çoğumuz "28 Şubat Davası"nın 14 komutanın ömür boyu hapis cezasına çarptırılması, sonra bunların kocamışlık, hastalık nedeniyle tahliye edilmesiyle bu davanın tamamen kapandığını sanıyoruz. Öyle değil. Dün, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yine "28 Şubat Davası" vardı. Bu davada 16 kişi yargılanıyordu. Üçü vefat ettiği için 13 sanıklı dava olarak devam etti.
"28 Şubat 1997'de hükümetin değişmesini, bazıları "Darbe" olarak değerlendirdi. Olayın üzerinden 14 yıl geçtikten ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın vefatından sonra 2012'de soruşturma, 2013'de dava başladı. İddianameyi, FETÖ'cülükten hüküm giyen savcı hazırlamıştı. 28 Şubat davası, 2018'de yerel mahkemenin, 2021'de Yargıtay'ın kararı ile sonuçlanmıştı. Buna göre Yargıtay 14 komutanın cezalarını onadı, aralarında"davanın tek sivil sanığı"olan eski Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün de bulunduğu 16 kişinin"yeniden yargılanmaları"na hükmetmişti.
16 SANIKLI DAVA
Yargıtay'ın yeniden yargılanmasına karar verdiği 16 kişinin mahkemesi 22 Kasım 2021'de Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. O günden bu yana 10 celse tamamlandı. Söz konusu celselerde çok önemli tanıklıklar yaşandı. Neler olduğunu, davayı başından beri izleyen emekli Albay Alican Türk'den dinliyorum:
- 24 Ocak 2022'de, ikinci celsede tanık olarak dinlenen Sincan'da yürütülen tankların Tabur Komutanı emekli Tuğgeneral Namık Kemal Çalışkan, tankların Sincan'dan geçmesinin darbe maksatlı ya da Kudüs gecesi ile ilgisi olmadığını, 6 ay öncesinden planlı bir tatbikat gereği Sincan'dan geçtiklerini, geçişten 15 gün önce yol keşfi yaptıklarını, normalde geçiş için planlanan yol üzerindeki bir köprünün yıkılmış olduğunu görünce güzergâhı değiştirip Sincan içinden geçmek zorunda kaldıklarınıanlattı.
- 14 Mart 2022'de dördüncü celsede dinlenen (emekli Tuğgeneral Ali Er ve emekli Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş da Namık Kemal Çalışkan paşayı teyit edip, kendi görev dönemlerinde de, yani 1997'den önceki yıllarda da tankların planlı tatbikat gereği defalarca Sincan'dan geçtiğini vurguladılar.
HİÇBİRİ ŞİKAYETÇİ OLMADI
- 20 Haziran 2022'de beşinci celsede tanık olarak dinlenen Doğru Parti Genel Başkanı, dönemin DYP milletvekili ve eski bakanlardan Rifat Serdaroğlu'nun açıklamaları müthişti. Serdaroğlu, bir grup DYP'li milletvekili ile daha kuruluş aşamasında REFAHYOL koalisyonuna karşı olduklarını, Refah Partisi ile koalisyon kurmaması için Tansu Çiller'e çok ricada bulunduklarını, Erbakan'ı kastederek "İhvan'ın Genel Sekreterini başbakan yapamazsınız, yaparsanız yıkarız"dediklerini, ama Tansu Hanım'ın dinlemeyip Refah Partisi ile koalisyon kurunca dao koalisyonu siyasiler olarak kendilerinin yıktıklarını,konunun askerlerle hiçbir ilgisi olmadığını ve 28 Şubat'ın da bir darbe olmadığını çok net biçimde ifade etti.
- 6 Mayıs 2024'teki dokuzuncu celsede, darbe ile devrildiği önü sürülen REFAHYOL Koalisyonunun Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü, ATA Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, tanık kürsüsündeydi. Bakan Zeybek, ifadesinde, 28 Şubat'ın kesinlikle klasik ya da postmodern bir darbe olarak tanımlanamayacağını, askerlerin baskıyla ya da zorla hükümeti devirmesinin söz konusu olmadığını açık bir dille belirtti.
28 Şubat davası sürecinde, eski Başbakan Tansu Çiller dahil, mahkemeye gelip tanıklık yapan REFAHYOL Koalisyonunun hiçbir bakanı askerlerden şikâyetçi olmadı.
FETÖ ÜYESİ ÇIKTI
Durum böyle olmasına rağmen, soruşturma önceki dava aşamasında FETÖ kumpasının izleri görüldü. Soruşturma sürecindeki bütün savcı ve hakimleri, TÜBİTAK'çı bilirkişileri, Genelkurmay ve Emniyet ile bağlantılı kişilerin önemli bölümü FETÖ üyesi çıktı. Hatta sanıkların yargılandığı iddianameyi bile FETÖ üyeliği suçundan 17 yıl hapis cezasına çarptırılan örgüt üyesi savcı hazırlamıştı. Bunca önemli tanıklıklar ve beyanlar ne yazık ki dikkate alınmadan dava sürüp gidiyor.
Kendisi de davanın eski sanığı olan ve daha sonra beraat eden emekli Albay Alican Türk, "İşte o nedenle yıllardır ısrarla altını çizerek söylüyoruz: 28 Şubat Davası bir hukuk davası değildir, siyasi bir kumpas davadır. S