Emniyeti karıştıran gizli tanık ve elektronik kelepçeli kaçış!

Oldum olası "Gizli tanık" ifadelerine temkinli yaklaşırım. 30 Ocak 2024'de bu köşede Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde "M7U3H9F8C4" kod adıyla "gizli tanık" olarak ifade veren kişinin anlattıklarını aktarmış, yazımı, "Gizli tanık denilince bunun anlattıklarının mutlaka başka olgularla, belgelerle, tanıklarla desteklenmesi gerekiyor. Gizli tanıklar çok can yakıyor" demiştim.

İşte o "Gizli tanık" Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne öyle bir oyun yaptı ki, Emniyetin bazı yetkililerinin bu olayın içinden çıkması çok zor olacak. Yurt dışına çıkmak için Ankara Esenboğa Havaalanı girişinde Ayhan Bora Kaplan gözaltına alınmıştı. Suç örgütünün önde gelen isimlerinden birisinin de S.S olduğu anlaşılmıştı. "Gizli tanık olduğu" için Emniyet'in gözdesi olan ve kendisine bazı ayrıcalıklar tanınan S.S. dostluk kurduğu Emniyet mensuplarına öyle bir çalım attı ki Emniyet bununla çalkalanıyor.

ELEKTRONİK KELEPÇELİ AMA...

Gizli tanık S.S. şimdi yurt dışında. Gitmeden önce yaşadıklarını anlatırken, 19 sayfalık ifadesini Emniyet'te kimlerin kurguladıklarını, o emniyet mensuplarının yazdıklarının altına parmak bastığını öne sürüyor. Bu iddiası doğru-eğri bilemem. Ama gerçekliği ortaya çıkan bir konuyu aktarıyorum:

Gizli tanık olan ve ifadelerde adı yerine kod adı yazılan kişi "Hakim karşısına çıkarıldım. Ayağıma elektronik kelepçe takılıp ev hapsi verildi. Kelepçem var ama istediğim yere gidiyordum, beni Emniyet mensupları idare ediyordu. 21 Kasım 2023'de kelepçeli olmama rağmen gece 04.00 de bir çorbacıya gittim. Orada olay çıkınca yaralandım. Hastanede yattım, eve çıktıktan sonra bana sözde operasyon yaptılar. Yaralı olduğum gerekçesiyle tutanak düzenlediler. Daha sonra benim yurtdışına gitmemi; dava yaklaşınca aradıklarında gelmemi söylediler. Ben de kendi imkanlarımla yurtdışına çıktım."

SES KAYITLARI ORTAYA ÇIKTI

Yani, bu kişi ayağında elektronik kelepçe varken ya da onu kendi imkanlarıyla çıkarttıktan sonra yurtdışına kaçtı. "Bu nasıl oluyor" derseniz oluyor işte. Yurt dışındayken, Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Şubeden müdür yardımcısı ile telefonla görüntülü konuşuyor. Sonra, bu görüntüleri, gizli tanık diye bildiğimiz S.S sosyal medyada paylaşıyor. Bir de paylaşmadıkları var ki onları da mahkemeye sunacağını aktarıyor.

Bu olayda ismi geçen Organize Şube Müdür Yardımcısı, Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç'in güvendiği bir isim. Böyle bir olayın içine bu müdür ve diğerleri nasıl karıştı anlaşılır gibi değil. "Gizil tanık" ifadeleri eğer bu kişinin anlatımlarına göre alınıyorsa vay bu ülkenin haline! Biz bu gizli tanıkların Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat gibi davalarda ülkemize verdiği zararları biliyoruz. Hala ders çıkarılmamış olacak sadece bunların dedikleri dikkate alınıyor. İşte, Ankara Emniyetinin "muteber gizli tanığı" da yapacağını yaptı, kelepçeli olduğu bilinmesine rağmen yurt dışına kaçtı. Şimdi, Dubai'de olduğu biliniyor.

Bunları belirttikten sonra, "Gizli tanığın" yalan, iftira atabileceği de göz ardı edilmemeli. Elektronik kelepçeli kişinin istediği zaman evinden ayrılması, gecenin 04.00'ünde çorbacıya gitmesi, sonra "Yurt dışına git" denilince bu kişinin yurtdışına kaçması Ankara Emniyet'ini de sıkıntıya sokacak gibi gözüküyor. Bu gelişme, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya da zarar verecektir.

MAHKEMEDE AYNI ŞEYLERİ SÖYLEMEDİKÇE

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüyle ilgili olarak hazırlanan iddianameye göre Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava devam ediyor. İddianame temel olarak iki gizli tanık ifadelerine dayandırılmış. Bu gizli tanıkların biri yurt dışına kaçan S.S. aynı zamanda iddianamede örgüt yöneticisi. Savcı ve emniyet görevlilerinin hukuka aykırı delillerle soruşturma işlemlerini yürüttükleri S.S. tarafından öne sürülüyor, hatta savcının ifadesini almadığını da söylüyor. Hukuka aykırı elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağından, hatta hukuka aykırı delillere dayalı olarak daha sonra elde edilmiş deliller de hukuka aykırı sayılacağından hükme esas alınmıyor.