Her seçimde organize suç örgütlerinin liderleri siyasi açıklamalar yapıyordu. Çünkü güç aldığı yerler vardı. Şimdi aynı cesareti gösteremiyorlar. Adını yazma gereği duymadığım önceki bakanla birlikte fotoğraf çektirenler, şimdiki bakanın bırakın makam odasına girmeyi, birlikte fotoğraf çektirmeyi, Bakanlığın önünden bile geçemiyorlar. Unutmayalım, bu yapılar siyasi desteği olduğu zaman büyürler.

Ülkemizde de öyle büyümüşler ki, uluslararası, ulusal, bölgesel, yerel düzeyde çeteler faaliyet yürütüyor. Uluslararası düzeyde hakkında yakalama ve tutuklama müzekkeresi niteliğinde "kırmızı bülten" çıkarılan yabancı uyruklu kişiler, yine eski bakan döneminde vatandaşımız olmuş. Ama bu konuda sorumluluğunu yerine getirmeyenler yine efelenerek dolaşıyor.

VATANDAŞ OLAN KURTULUYOR!

Bu kadar çete lideri, uyuşturucu baronu ülkemize giriyor ve bunlara bir de vatandaşlık veriliyor! Ülkemiz vatandaşı yapılanın da artık arandığı ya da eskiden vatandaşı olduğu ülkeye iadesi mümkün olmuyor. Yani kişi ülkesinde ne suç işlemiş olursa olsun, bizim vatandaşımız yapıldığı için vatandaşınızı göndermiyorsunuz. Kişi tüm suçlardan yırtıyor. Bunlara destek olan siyasiler acaba yaptıkları ortaya çıkınca hiç utanmıyor mu

Şunu da hemen hatırlatalım, İçişleri Bakanlığı'na Ali Yerlikaya'nın getirilmesinden sonra İnterpol'ün kırmızı bültenle aradığı tam 264 kişi ülkemizde yakalandı. Acaba önceki Bakan döneminde bunlar niçin yakalanmadı, ya da ne oldu da bakan değişikliğinden sonra patır patır bu kişiler ele geçirildi Ülkemizde bazı örgütlerle mücadele edilirken, bazıları bu süreçte korundu mu

KARARGAHI TÜRKİYE'DE Mİ

"Irak-Şam İslam Devleti" yani IŞİD (DEAŞ) olarak ortaya çıkan dinci terör örgütü Türkiye'de nasıl büyüdü, güçlendi, binlerce taraftara sahip oldu Güvenlik konularında önemli açıklamalar yapan Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, IŞİD'in karargahını Türkiye'ye taşıdığını öne sürüyor.

Güvenlik konularında önemli bilgilere ulaşan Ümit Özdağ'ın sohbetimizde "DEAŞ, 2019'da Türkiye vilayeti programını açıkladı ve karargahını Türkiye'ye taşıdı. Emniyetin, jandarmanın, MİT'in en sık yaptığı DEAŞ operasyonlarıdır" dedi. Özdağ konuyu şöyle açtı:

SİSTEM İÇİNDE KAYBOLUYORLAR

"DEAŞ için temel hedef Suriye ve Irak değildir. Artık DEAŞ, patronu tarafından Türkiye'de karışıklık çıkartmak üzere görevlendirmiştir ve şimdi bunun altyapı çalışmalarını yapıyor. DEAŞ, Türkiye'yi tanıyor devletin reflekslerini ölçüyor, toplumun içine yerleşiyor, olaylara devletin nasıl refleks verdiğini izliyor. Polis bir olaya ne kadar zamanda müdahale ediyor. Cihatçı selefi sayısını arttırıyor.

Yurtdışından, Türkiye'ye günde 1.000 ile 1.250 kişi geliyor. Bunların arasında terörist, uyuşturucu kaçakçısı, işsiz- güçsüz olan, çoğu askerlik yaşına gelmiş yabancılar Türkiye için büyük bir tehdit. Gelenlerin bir bölümü Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana gibi büyük kentlere gidiyor. Bunların poliste, devlette kaydı yok. O yüzden sistem içerisinde kayboluyorlar. DEAŞ'ın Türkiye'de güvenli evleri, güvenli ağı, gizli cephanelikleri var. Düğmeye basılması için bekliyorlar.

LİDER KADRO TÜRKİYE'DE

DEAŞ'ın Türkiye içerisinde liderleri, lider kadroları var. Hala Suriye, Irak cephe gerisi olarak kullanıyor. Eskiden Türkiye cephe gerisi olarak kullanılırdı. Suriye'de terör eylemleri gerçekleştirdiler ve ne yazık ki onlara bu imkan sağlandı.