TBMM'de kurulan "Terörsüz Türkiye" komisyonu" İmralı ziyaretine hazırlanırken Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi kurucusu, emekli amiral Cihat Yaycı ile süreçte yaşanan gelişmeleri konuştuk. Yaycı, iktidara önemli uyarılarda bulundu, çarpıcı tespitler yaptı.
-'Terörsüz Türkiye' sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz
Ben de terörsüz Türkiye istiyorum. Ama devletin 25 yıldır hapse tıktığı, 55 bin 600 kişinin katlinden sorumlu terör örgütü elebaşının muhatap alınmasına, yöneticilerinin devletime parmak sallamasına, siyasi uzantılarının TBMM'de Atatürk'e, devletime, askerime, polisime hakaret etmesine, Türk Bayrağı yerine örgüt paçavraları ile yürüyüş yapmalarına neden olan süreci asla desteklemiyorum. Böyle bir süreç ülkemin "terörlü Türkiye"ye dönüşmesine, ayrışmaya ve cepheleşmeye ve nihayetinde devletimizin parçalanmasına neden olabilecektir. Yaşadıklarımız endişelerimi maalesef haklı çıkarmakta.
'VATANDAŞ DA ENDİŞELİ'
Dünyanın hiçbir ciddi devletinde böyle bir süreç yaşanmadı, yaşanamaz. Terörsüz Türkiye, ancak devletin, terörist ve her türlü uzantılarının başını ezmesi ile olur. Terör örgütü, destekçileri ve uzantılarının hedefinin Türkiye'yi Suriye gibi iç savaşa sokmak ve paramparça etmek olduğu aşikardır. Niyetlerini saklamayacak kadar küstahlaştılar. Buna karşı yapılacak şey devletin gücünü göstermesidir. Tekrar söylüyorum, böyle bir süreç 'Terörlü Türkiye'ye dönüşme potansiyeli taşıyor.
- Bu konuda endişeli misiniz
Osmanlı, sözde "Doğu meselesi" çıkarılarak, "Islahat (Barış) Fermanı" ile başlatılan süreç sonunda yıkılmıştır. Şimdi de sözde "Kürt meselesi" çıkarılarak Türkiye Cumhuriyeti yıkılmak istenmektedir. Devletim için endişeliyim. Teröristbaşının bir "önder" olarak sunulması, muhatap alınması, bir emekli asker olarak bende, benim gibi insanlarda, şehit ailelerimizde ve gazilerimizde inanılmaz bir rahatsızlık doğuruyor. Devletimize zarar vermek isteyenler iyice şımardılar. Vatandaşlar arasında stres ve endişe yaygınlaştı. Devleti yönetenler bunu görmeli.
Emekli amiral Cihat Yaycı, SÖZCÜ Medya Grubu Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk'ün sorularını yanıtladı.
Türkiye'ye ateşten gömlek giydirmeye çalışıyorlar!- Terör örgütü PKK kendini feshetti ve silah bıraktığını açıkladı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz
PKK fesih metninin bazı bölümlerinde subliminal mesajlar var! "özüm süreci sabote edilirse uluslararası müdahale yapılsın!" manasına gelen ifadeler var. Bakın onu nasıl yazmışlar; "Uluslararası güçleri halkımıza yönelik yürütülen yüzyıllık soykırım politikalarındaki sorumluluklarını görerek demokratik çözüme engel olmamaya ve sürece yapıcı katkılarını sunmaya davet ediyoruz." Bu metinde Türkiye Cumhuriyeti "soykırımcı" ilan ediliyor ve Türkiye'ye "ateşten gömlek" giydirilmeye çalışılıyor. Yani fesih bildirgesi bile Türkiye Cumhuriyeti'ne düşmanlık içeriyordu. 32 yıl önce 25 günlük öğretmeni ve babasını şehit eden cani örgüt buna 'mücadele' diyor. Terörün adı mücadele oldu... ok yazık...
YANITSIZ SORULAR
- Peki sizce bu süreç niye başladı
Bilemiyorum. Düşünüyorum, şu sorulara mantıklı cevap bulamıyorum: Devlet, terörü bitirdiğini ilan etmişken neden terör örgütü liderinin kapısını çalar Terör örgütü neredeyse çökertilmişken, neden hapisteki PKK elebaşı muhatap alınır Peki bu süreç, PKK/KCK'nın güçlenmesine yol açmayacak mı 55 bin 600 kişinin ölümünden sorumlu mahkumun siyasi muhatap alınarak,
"Gel sen bu işe çözüm getir, hem de gel bizim mecliste konuş" denmesi kabul edilebilir şey değildir.
"Hani örgüt 12 Mayıs 2025'te kendini sözde feshetmişti Dalga geçermiş gibi fesihten 2 ay sonra, 11 Temmuz'da "silah yakma tiyatrosu" sahneledi. Feshedilen örgüt nasıl olur da silah bırakır Feshedilmiş ve silah bırakmış örgüt, 5.5 ay sonra varlığını sürdürdüğünü ilan edercesine nasıl olur da 27 Ekim'de "Türkiye'den çekiliyorum" açıklaması yapar
Kasım ayında ise tüm bunların tiyatro olduğunu kör göze parmak gösterircesine Zap bölgesinden çekildik diye nasıl açıklama yapar Siz yoksunuz ki Bize öyle açıklanmadı mı Bunlar gerçekten bizimle kafa mı geçiyorlar
PKK teröründe 55 bin vatandaşımızın şehit düştüğünü hatırlatan Yaycı: Ocalan'a katil diyemiyorlar
6