Sınav yapılırken, sınav iptal ettirdim
Evladınız, iyi bir Anadolu lisesine, fen lisesine girmek için yıllarca çalışır, onların yerine soruları önceden elde eden ailelerin çocukları o okullara yerleştirilir. Bu yıl Lise Geçiş Sınavında (LGS) 719 öğrencinin tam puan almasında da, benzer olayların etkili olduğu konuşuluyor.
1992'de Anadolu Liseleri sınav sorularının satıldığına ilişin söylentiler vardı. O kitapçığı sınavdan bir gün önce elde edip notere onaylattırmıştım. O dönem çalıştığım Hürriyet gazetesine, "Sınavda bugün bu sorular sorulacak" diye yazmıştım.
YA HABERİM YANLIŞ ÇIKARSA
Genel Yayın Yönetmenimiz Ertuğrul Özkök, Ankara Temsilcimiz Fatih Çekirge, Haber Müdürümüz Enis Berberoğlu'ndan daha çok ben tedirgindim. Sorular yanlış çıksa, aynı gün mesleği bırakma kararımı da vermiştim. Benim için en uzun, bitmeyen bir gece olmuştu. Ya haberim yanlış olursa, ya birileri bizi oyuna getirdiyse... Neler... neler...
Sabah noter tutanağımla, soru kitapçığımla gazeteye gittim. Yaklaşık 300 bin kişinin atıldığı sınav devam ediyor, anne-babalar okul bahçesinde çocuklarını bekliyordu. Sınav devam ederken, Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, gazetemize Milli Eğitim Bakanlığı'ndan 4 müfettiş yolladı. Başmüfettiş, çantasından mühürlü zarfı çıkardı, dikkatlice açtı. İnanın kalbim duracak gibiydi. İlk anda, kitabın şekline, rengine dikkat ettim. Tıpkı benim elimdeki gibiydi.
MÜFETTİŞ SORUYU OKUDU
Müfettiş, bendeki kitapçıkla, ellerindekinin karşılaştırmasını yapacaktı. "Okuyun 15'nci soruyu" dedi. Ben okuyacak, o da elindeki kitaptan takip edecekti. Ben "Siz okuyun" dedim. Müfettiş okumaya başladı. İçimden derin bir "Ohhh" çektim. Kitapçıklar aynıydı. Sınav bittiğinde Bakanlıktan açıklama geldi: Sınav geçersiz sayıldı, yakında yeni sınav tarihinin açıklanacağı duyuruldu. Kıyamet kopmuştu. Haberim "Yılın Gazetecilik Olayı" manşetiyle duyurulmuş, bana Sedat Simavi Gazetecilik Ödülünü kazandırmıştı.
LGS'de 719 adayın tam puan alması tartışılıyor. Bakanlığın açıklamaları daha çok siyasi nitelikli olduğundan eğitim ortamında buluşulup konu tartışılmıyor. Bu kadar şüphe olan sınavla ilgili bir şeyler yapılması gerekiyor. Ancak, bu tepkilerin dikkate alınıp sonucun değişeceğini beklemeyin.
SAUNANIN KAPISI AÇILDI
Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı döneminde, sınav sisteminde köklü değişiklikler yapıldı. Yeni sistem 2 Mayıs 1999 Pazar günü ilk kez uygulanacaktı. Kemal Bey, cumartesi akşamı ÖSYM Başkanı Dr. Fethi Toker'i ziyaret etti ve başarılar diledi. Bir otelin saunasına gitti. Az sonra sauna görevlisi Murat, kapıyı açtı Kemal Bey'e, "Sizi acil olarak telefona çağırıyorlar" dedi.
Gürüz Hoca, havlulara sarılı vaziyette apar topar çıktı. Arayan ÖSYM Başkanı Fethi Toker'di. Bitkin, üzüntülü bir sesle sınav sorularının çalındığını söyledi. 1 Mayıs Cumartesi gecesi Türkiye bir haberle sarsıldı: Sınav soruları çalındı.
TAM BİR MUAMMAYDI
İstanbul'daki üç sınav evrak depolama merkezinden biri olan Anadolu yakası sınav evrakının korunduğu Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde, bir torbanın ağzı kesilerek bir soru kitapçığı çalınmıştı. Onca emniyet önlemine rağmen nasıl olup da yapılabildiği tam bir muammaydı. Yapılacak tek bir şey vardı: Sınavı iptal ederek olayı hemen kamuoyuna açıklamak.
Gürüz ve yardımcısı İsmail Tosun kanal kanal dolaşıp sınavın iptal edildiğini ve yeni sınav tarihinin en kısa süre içinde belirleneceğini anlattılar. Olay gerçekten çok vahimdi. Hırsızlık olayının en geç sınav sabahı fark edilmesi kaçınılmazdı. Sınav evrakını teslim almaya gelecek müdür, torbanın kesilmiş olduğunu görünce bir tutanakla durumu tespit edecek ve haber kısa süre içinde yayılacaktı.