Şehit analarıyla konuşmak çok zor. Daha konuşmanın ilk cümlesinin ardından göz yaşları akmaya başlıyor. "Oğlumun yakında düğünü olacaktı. Kısmet bile olmadı. 3 Eylül 1993'te bordo bereli oğlumu şehit ettiler" diyor. İşte o günden sonra Pakize Akbaba, tam anlamıyla oğlu için, şehitler için "eylemci ana" oldu. Onu, ilerlemiş yaşına rağmen her eylemin başında görüyoruz.
Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan albay rütbesiyle emekliye ayrılan, devlet büyüklerine hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanan Orkun Özeller'in duruşması 12 Kasım'da Silivri Cezaevi yerleşkesinde yapılacak. Pakize Ana, o duruşmayı izleyecek. Sonra Ankara'ya gelecek. Yıllardır TBMM'ye girişi yasak. O yüzden ilk Meclis binasının önüne bir masa, bir sandalyeyle gelecek. Masası için "Adalet Masası" diyor. Belinden rahatsız olduğu için de sandalyeye oturmak zorunda olduğunu anlatıyor.
BAYRAK AÇTIĞI İÇİN
TBMM Genel Kurul salonunun izleyici bölümünde, bölücü örgütün eylemlerini protesto etmek için Türk bayrağı açmıştı. O gün polisler onu minibüse bindirip karakola götürdü. Bu duruma tepki gösteren şehit aileleri ve gaziler karakolun önünde toplanıp sloganlar attı ve sonunda Pakize Hanım serbest bırakıldı.
TBMM'de bayrak açmasından sonra Pakize Akbaba, "TBMM'ye girişi sakıncalılar" listesine alındı. İşte Yaklaşık 15 yıldır Meclise giremiyor. Her gelişinde kapıdan dönüyor. En son geldiğinde, İYİ Partili bir milletvekili kendi odasına gizli-kapaklı olarak götürebildi. Zaman zaman gidip milletvekillerine derdini anlatmak istiyor ama polisler, "Ana senin girişin yasak. Biz alırsak suçlu duruma düşeriz" deyip onu uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
ONUN İÇİN ÇOK UĞRAŞTI
TBMM'de DEM Partili kadınların Abdullah Öcalan lehine sloganlar atması, şehit ailelerini, gazileri yaraladı. Yalnız Pakize Ana değil, TBMM'ye girince eylem yapabilecekleri kuşkusuyla içeriye alınmayan gazi ya da şehit yakınları çok. Pakize Akbaba, TBMM'ye giremese de TBMM'de Öcalan lehine sloganları içine sindiremediği için bazı siyasiler hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunmak istedi. Ancak, dilekçe kayıt numarası alabilmek için çok uğraştığını anlatıyor.
Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasına en çok şehit anaları karşı çıkıyor. Pakize Ana, Öcalan'ın çıkarılacağını duyduğu günden bu yana hastalıkları eksik olmuyor. Kendini bu uğurda mücadeleye adamış.
GENEL KURULDA BAĞIRAN GAZİ
Tarkan Yılgün, Güneydoğu gazisi. Yalnız kendi hak ve hukukunu değil, gazilerin, şehit ailelerinin hakkı hukuku için mücadele ediyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'nde (CİMER) çalışanların en çok tanıdığı isimlerin başında belki de Tarkan Yılgün geliyor.
Onun da TBMM'ye giriş yasağı var. 2016 yılında TBMM'de dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşurken, A-4 kağıdına yazdığı "Sayın Genel Başkanım sarayda altın klozet var mıydı" yazısını gösterdi, bunu sesli olarak da söyledi. İşte o günden itibaren Gazi Tarkan Yılgün TBMM'ye giremedi. TBMM'ye alınmama gerekçesi de TBMM belgelerinde şöyle belirtildi:
"Konu ile ilgili olarak TBMM Güvenlik yönetmeliğinin 8. maddesinin 10'uncu bendinde yer alan 'Satıcılar, dilenciler, akıl hastaları, alkol ya uyuşturucu madde etkisinde olanlar, TBMM'de önceden eylem yapmalarından dolayı bu fıkra hükümlerine göre hakkında tutanak düzenlenenler veya yapanlar veya eylem yapacaklarına dair haklarında istihbarat alınanlar ile devlet büyüklerine karşı önceden eylem yapmış olanlar yerleşke içerisine alınmazlar' hükmü gereğince 02.08.2016 günü Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığına bildirilerek hakkında Giriş Yasağı konulmuştur. Gereğini arz ederim."

4