Seçilecekler için 10 altın kural

Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde ilk yapacağı işin "Siyasi Etik Yasası" çıkarılması olacağını duyurmuştu. 6 siyasi partinin oluşturduğu Millet İttifakı yeni Anayasa taslağından tutunuz, değişim ve dönüşüm için 2 bin 300 maddelik mutabakat metni hazırlamıştı. Özellikle siyasi etik kurulları bölümünde yapılması gereken düzenlemeler de belirtilmişti.

Cemil Çiçek'in TBMM Başkanlığı döneminde, tüm siyasi partilerin benimsediği Siyasi Etik Yasası çıkarılması gündeme gelmişti. Partiler ortak çalışma yürüttü, yurtdışı uygulamalarını araştırdı, ancak bu yasa teklifi genel kurula bile indirilemedi. Gerekçe de bulunmuştu: Bunun için milletvekillerinin başka işlerini tasfiye etmek için zamana ihtiyaç olduğu öne sürüldü. Aradan yıllar geçti, o dosya tümden unutuldu.

ŞEREF VE NAMUSU ÜZERİNE

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yollarını ayırdıktan sonra DEVA Partisi'ni kuran Ali Babacan, 81 ilde gösterdikleri belediye başkan adaylarına 10 ana başlıkta toplanan "Etik Kurallar Bildirgesi" imzalattırdı. Başkan seçilmeleri halinde kuralları ihlal edenlerle ilgili doğacak hukuki ve siyasi sonuçları kabul edecekler. Bildirge şu başlıklardan oluşuyor:

1-Dürüstlük kuralı, 2- Şeffaflık, Katılımcılık ve Hesap Verebilirlik Kuralı, 3- Adalet ve Eşitlik Kuralı, 4- Ayrımcılık Yapmama ve Liyakati Esas Alma Kuralı, 5- Çıkar Çatışmasını Önleme Kuralı, 6- Hediye ve Menfaat Kabul Etmeme Kuralı, 7- Kamu Yararını Üstün Tutma Kuralı, 8- Kamu Kaynaklarını Koruma Kuralı, 9- Belediye İmkanlarını Siyasetin Finansmanında Kullanmama Kuralı, 10 Gizli Bilgilere İfşa Etmeme ve Kişisel Amaçlı kullanmama Kuralı.

Her başlık altında bunların açılımı ve neler yapılması gerektiği tek tek sıralanıyor. Başkan adayları etik kurallara uyacaklarına ilişkin şerefi, namusu ve mukaddesatı üzerine söz veriyor ve bildirgeyi imzalıyor.

ERDOĞAN, HER SEFERİNDE REDDETTİ

AKP'de uzun yıllar bakanlık görevinde bulunan Ali Babacan, bakanlığı döneminde yolsuzlukların kaynaklarını bulmuştu. Bunların nasıl önlenmesi gerektiği konuşumda uzmanlarla 2013-2014'de kapsamlı bir çalışma yaptı. Bu düzenlemeleri niçin hayata geçiremediğini, Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine ne söylediğini şöyle anlattı:

"Özellikle imar rantları meselesi çok önemli bir konu. Biz bu 2013-2014 yıllarında yolsuzlukla mücadele, şeffaflık, siyasi etik meselesini çalışırken tabloya baktık: Türkiye'de 'Yolsuzluk' diye adlandırabileceğimiz meselenin neredeyse üçte ikisi bu alandaydı. Rakamsal olarak son derece büyük, ölçüsüz rant oluşuyor, bu rant kayıt dışı ve haksız bir şekilde dağıtılıyor.

O zaman bütün bunların çalışmasını yaptık. Düzgün çalıştığına inandığım, belediye başkanlarını çağırdım. Bütün kamu yönetimi, yolsuzlukla mücadele, imar rantları, siyasi etik, hepsini yasal düzenlemeler haline getirdik. Paketler hazırladık. Ama her defasında maalesef Sayın Recep Tayyip Erdoğan reddetti çalışmalarımızı.

ERDOĞAN: ÜLKEDE YOLSUZLUK MU VAR

Bir defasında böyle yirmi kişilik falan bir heyet olarak arkadaşlarımız sunum yaptı. Ve o sunumu dinledikten sonra bana dedi ki 'Ülkede yolsuzluk mu var Sen bu işlerle ne uğraşıyorsun Üstelik bu dediklerini yaparsam ben partime il başkanı, ilçe başkanı bulamam' dedi. Bu sözlere o toplantıda bulunanlar tanıktır."

Babacan, o dönem yapamadıklarını kısmet olursa yapmak istedi. O yüzden, bakanlıktan ayrıldığında ekonomi finansı eylem planı, yerel yönetimler şehircilik planını, kenara koyduğu yolsuzla mücadele alanında yapılan çalışmaları aldı. Çünkü yapmak için uğraştı, yapamadı. 6'lı masanın 2 bin 300 maddelik mutabakat metninin çalışmalarında DEVA Partisi'nin en büyük katkıda bulunduğu da biliniyor.