Rojin cinayetine ilişkin bilgi verene 25 milyon lira hediye

Sedat Peker, Türkiye'den yasal yollarla ayrılıp yurt dışına çıktıktan sonra ülkemizde yaşanan kirlilikleri, bazı siyasetçilerin çıkar gruplarıyla ilişkilerini ortaya koyan açıklamalar yaptı. İzleyenleri şaşırttı.

TBMM'de Sedat Peker'in adı sıkça gündeme geliyor. Peker'in şehit ailesine ev alması, gazi polisin tedavisini üstlenmesi gündem belirliyor. Örneğin İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, "Öldürülen Ahmet Minguzzi'nin ailesini mahkemede ve sokakta Peker koruyor" dedi. CHP'li Salih Uzun "Peker'in avukatının, Minguzzzi'nin avukatlığını üstlenmesinden sonra aileye tehditlerin durduğunu" anlattı. Peker'in en çok ilgilendiği konu Rojin Kabaiş'in öldürülmesi.

'ADIMLA TEHDİT EDİLDİ'

1- Rojin'in şüpheli ölümüyle ilgili ne dersiniz

Ben kız evlat babasıyım. Olayı ilk duyduğumda çok üzüldüm. Sonra Özcan Bayram isimli Vanlı arkadaşımız X platformu üzerinden bana mesaj yazıp "Rojin cinayetiyle ilgili araştırma yapıp yazı yazdığımızdan dolayı sizin adınız kullanılarak tehdit ediliyoruz. Arabamı kurşunladılar" dedi. Türkiye'den bir iki kardeşime "Bu arkadaşla irtibat kurun. Tehdit eden şahıs kimmiş öğrenin" dedim. O şahsa ortak dostumuz vasıtasıyla haber yolladım.

Rojin kardeşimizin intihar etmediğine, öldürüldüğüne inandığımı söyledim. Bir daha bu konulara karışmaması yönünde kendisini uyardım. Sonrasında Rojin kardeşimizin öldürülmesi olayına dahil olmam gerektiğine karar verdim.

'AİLESİNE ULAŞTIM'

Rojin'in babasına ulaşması için avukatım Ersan Barkın'a ricada bulundum. Rojin kardeşimizin cinayetinin aydınlatılabilmesi için ailenin yanında olduğumuzu, elimden bir şeyler gelirse katkı sağlamak istediğimi söyledim. Sağolsunlar olur verdiler. Zaten ikinci adli tıp raporu çıktıktan sonra şüpheye yer bırakılmayacak şekilde Rojin kardeşimizin birden fazla insan tarafından tecavüze uğrayıp katledildiği anlaşıldı. Baba Nizamettin Bey en başından itibaren bu olayı bilenlerin üniversiteden ya da çalıştıkları işten atılma korkusuyla, başlarına bir şey gelir endişesiyle konuşamadıklarını söylüyordu.

'İLK KEZ AIKLIYORUM'

Saygı abi sizinle yapmış olduğum bu röportaj vasıtasıyla Türkiye kamuoyuna şunu açıkça söylemek isterim: Rojin kardeşimizin cinayetini aydınlatacak bilgi, belge ve delili kim sağlarsa kendisine 25 milyon lira tarafımdan hediye olarak verilecektir.

Öğrencilerse üniversiteden atılmayı sorun etmesinler. Bu parayla dünyanın en iyi üniversitelerinde okuyabilirler. alıştıkları yerden (üniversite) atılacaklarını düşünüyorlarsa, bu parayla kendilerine yeni bir düzen rahatlıkla kurabilirler. Canlarına bir zeval geleceğini düşünüyorlarsa onlara şunu söylemek isterim: Türk polisi, jandarması onları mutlaka korur. Ancak bunun ötesinde bu ülkenin namuslu her ferdi gibi ben de bu bilgiyi verenleri korumak için sahip olduğum tüm imkanları seferber ederim.

'VİCDAN ORTAK DEĞER'

Sosyal medyada Rojin kardeşimizin öldürülmesiyle ilgili çok iğrenç yazılar gördüm ve duydum. Bu korkunç olayda bile bazıları Türklük, Kürtlük yorumu yaptı. Ahmet Minguzzi kardeşimizin katledilmesiyle ilgili karşılaştırma tarzı şeyler gördüm. Bu zavallı insanlara söyleyeceğim tek söz, Rojin kardeşimiz gibi masumların başına gelen bu insanlık dışı olaylarda dinler, ırklar, mezhepler karşılaştırması yapılmaz. Tüm insanlığın ortak değeri olan vicdan, merhamet ve üzüntü konuşur.

Cezaevindeki Fatih Altaylı'ya mektup yazdım

2- 2021'deki videolarınızda anlattığınız hemen her şey doğru çıktı. Bu konuyla ilgili ne söylersiniz

Ben dostlukların da düşmanlıkların da namusluca yapılması gerektiğine inanan bir insanım. Benim aileme haksızlık yapan insanlara karşı verdiğim mücadelede de namuslu davrandım. Ne bir eksik söyledim ne de bir fazla. Ben, tarihi kişiliklerin hayatlarını çok incelediğim için olsa gerek, düşmanlarıma karşı bile hep adil oldum. Son günlerde yaşadığım bir örnekle anlatmak isterim.

'ŞİRİN GÖRÜNMEK İİN...'

Gazeteci Fatih Altaylı tutuklandığında kendisiyle herhangi bir sebepten dolayı arası kötü olan, arası iyi olduğu halde iktidara şirin görünmek isteyen herkes Fatih Altaylı'yı kötüleyen, hakaret eden sayısız paylaşım yaptı.

Herkes ne söyleyeceğimi bekliyordu çünkü takdir edersiniz ki hem davalık olduk hem de birçok kez karşılıklı olarak gerildik. Hiçbir şey söylemedim. Yine sizin bu röportajınız sayesinde tüm kamuoyunun öğreneceği şu tavrı sergiledim. Kendisine bir mektup yazdım. Avukatım Ersan Barkın bu mektubu Sayın Fatih Altaylı'ya cezaevinde iletti.

'ŞEREF DUYARIM' MESAJI

Mektubumda öncelikle geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Aramızda çok uzun yıllardır sorunlar olduğunu, bu sorunlarda kimin haklı kimin haksız olduğunu aramadığım tarzında cümleler yazdım. 2004'te cezaevine girerken basında aylarca süren haksızlığa maruz kaldığımı, birçoğu tanıdığım gazeteciler oldukları halde yolladığım düzeltme yazılarını yayınlamadıklarını, bir tek kendisinin düzeltme hakkımı kullandırdığı için aramız her ne kadar kötü olsa da kendisine içten içe hep saygı duyduğumu söyledim. Kendisinin dik kafalı biri olduğunu, başta ben olmak üzere kimseden bir yardım istemeyeceğini bildiğimi ancak yine de ceza yatmış biri olarak söylemek zorunda olduğumu, kendisi için yapabileceğim bir şey olursa bundan şeref duyacağımı söyledim.

ASLA KÖTÜ SÖZÜM OLMADI

Aramız kötü olsa da kendisi tutuklanınca hakkında asla kötü bir söz söylemediğimi (ben düşene vurmam) düşmanlıkların bile namusluca yapılması gerektiğine inandığımı söyledim.

Saygı abi, yaşadığım haksızlığın acısı kalbimde hiç azalmıyor. Ancak aileme karşı yapılan o saygısızlığın yakıcı nefreti içimdeyken bile asla yalan söylemedim. ünkü sözlerime değer veren insanlara karşı mahcup duruma düşmem, daha da kötüsü onları bir başkalarına karşı mahcup duruma düşürmem benim için ölümden bile kötü olurdu. Dostluklar da düşmanlıklar da namusluca yapılmalı.

'Siyasiler geçicidir'

3- Muhalefet "Ülkede adaleti Sedat Peker sağlıyor. Devlet acze düşünce Sedat Peker devreye giriyor" dedi. Ne demek istersiniz

Öncelikle Türkiye'nin gündeminde devamlı yer bulmak için özel bir gayretimin olmadığını söylemek isterim. Sorunuzda geçen konuları ben de gördüm. Bu konuda söyleyeceğim tek şey, çok üzgün olduğumdur. Siyasi partilerin birbirlerini sıkıştırmak için başka argümanlar üretmelerinin daha doğru olacağını düşünüyorum. Siyasiler ülke tarihinde gelip geçicidir. Ebed müddet olan devlettir. Yaşadığımız coğrafyanın neresi olduğunu bu sözleri söyleyenler bence maalesef ki unutmuşlar. Devleti, ülkemizde yaşayan insanlarımızın ayrıca da düşmanlarımızın gözünde küçük düşürecek bu tip manevralardan uzak durmak gerekir.

'OKYANUSTA DAMLAYIM'

Bu tip hatalara düşen milletler bu coğrafyada varlıklarını sürdürebilme şansını kaybedip yok olup gitmişlerdir. Ben kendimi önce bu devletin çocuğu olarak görürüm. Gençliğimin ilk yıllarında kendime ait olan şu sözü her zaman başucumda bulundururdum: "Bir insanın onuru; vatandaşı olduğu devletin, mensubu olduğu milletin yüceliği ile eşdeğerdedir." Ben Yüce Türk Devleti'ni okyanus olarak görür, kendimi ise yüce devletimizin yanında bir su damlası olarak kabul ederim.

Kolombiya'da, Meksika'da yaşanan gerçek karteller Türkiye'de de çok yakında oluşacak Yeni nesil mafyalara çözüm genç yoksulluğunu bitirmek

4- Yeni nesil mafyalarla ilgili yeni söylemek istediğiniz bir şeyler var mı