Orduevine sarıklı, cübbeli girişe değil, karşı çıkanlara soruşturma

Son dönemlerde "Nereden nereye" sözcükleri sıkça kullanılıyor. Örneğin, orduevlerine sarıklı, yeşil cübbeli, terlikli girilmesine izin veriliyorsa, buna Güneydoğu gazisi ile Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) şube başkanı karşı çıktığı için askeri makam tarafından haklarında suç duyurusunda bulunuluyorsa gerçekten "Nereden nereye" gelindiği sorgulanmalı.

10 Temmuz'da gazetemizin manşeti, "Orduevine sarıklı, cübbeli genç alınıyor ama askeri kampa gaziler alınmıyor" haberiydi. Tam anlamıyla insana "Nereden nereye" dedirten bir olaydı. Güneydoğu'da uzman çavuş olarak görev yaparken gazi olan Tarkan Yılgün, Lüleburgaz'da bulunan annesini ziyarete gitmişti. Bakalım, gazi Tarkan memleketinde neler yaşadı, nelerle karşılaştı, Lüleburgaz 65. Mekanize Tugay Komutanlığı'nın şikayeti üzerine "Şüpheli" olarak verdiği ifadeyi okuyalım:

"CÜBBELİ GİRİLMEZ YAZMIYOR"

"Lüleburgaz Orduevi'nin İstanbul Caddesi üzerinde bulunan giriş kapısının önünden geçtiğim esnada yeşil cübbeli, sarıklı bir gencin ailesi ile birlikte orduevine girmek üzere olduğunu ve kapıda nöbet tutan asker ile konuştuklarını, cübbeli gencin nöbetçi askere cep telefonunu gösterdiğini gördüm. Cübbeli gencin, nöbetçi askerin videosunu çektiğini düşündüm. Nöbetçi askerle kısa bir süre konuştuktan sonra cübbeli, sarıklı genç, yanında bir kadın ve çocukla orduevinden içeri girdi. Bunların yanında bulunan 3 şahıs ise orduevinin girişinde beklediler. Ben, asker olduğumdan cübbeli, sarıklı orduevine girilemeyeceğini bildiğim için nöbet tutan ve cübbeli şahsı içeri alan askerin yanına gidip, 'Beni diz altı pantolonumla içeri almıyorsunuz. Cübbeli, sarıklı bir genci neden orduevine alıyorsunuz' dediğimde

'Yönergede terlikli, şortlu girilmez yazıyor. Cübbeli giremez diye yazmıyor. Onun için içeriye aldım' dedi.

Güneydoğu gazisi Tarkan Yılgün ile Emekli Astsubay Mahir Çoğu olanlara isyan etmişti.

EVE GİDİP TELEFON ETTİM

Eve döndüm, evden orduevine telefon açtım. Ancak nöbetçi astsubaya ulaşamadım. Olaydan bir saat sonra orduevine giderek ismini bilmediğim nöbetçi astsubay ile görüştüm. 'Niçin cübbeli, sarıklı şahısları orduevine alıyorsunuz' dedim. O da yemekte olduğunu ve nöbetçi askerin kendisine bilgi vermeden içeri aldığını' söyledi. Bu olayı Kara Kuvvetleri Komutanlığına elektronik postayla bildirdim. Cübbeli genci içeri alan askere 'Yanacaksınız' dedim. Kastım, soruşturma geçireceklerini bildirmekti. Yoksa tehdit ya da görevini engelleme gibi bir durum söz konusu değildi. Bu olaydan bir gün sonra Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Lüleburgaz Şube Başkanı olan Mahir Çoğu'yu cep telefonundan aradım. Orduevinde meydana gelen olaya müdahale ettiğini söyledi. Bana ulaşan fotoğrafta cübbeli, sarıklı genç kafeteryada oturuyordu.

Bu olayın haber değeri olduğunu düşündüğüm için daha önceden tanıdığım SÖZCÜ Gazetesi yazarı Saygı Öztürk'e fotoğrafı gönderdim. Telefonda Lüleburgaz Orduevine cübbeli, sarıklı şahsın alındığını söyledim. Olaya ilk müdahale eden TEMAD Başkanının telefon numarasını verdim, bu konuşmadan 2 gün sonra da benim kendisine göndermiş olduğum fotoğraf gazetede yayımlandı."

Evet, hem Tarkan Yılgün'le, hem Mahir Çoğu ile konuşup yaşadıklarını dinlemiştim. İkisine de, "Adınızı yazayım mı" diye sorduğumda, ikisi de yazabileceğimi söylemişti.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Tarkan Yılgün, mücadeleci bir gazi. Ne zaman ne yapacağı belli olmaz. Hakkında, hem kendisi hem Lüleburgaz TEMAD Başkanı Mahir Çoğu hakkında Lüleburgaz 65. Mekanize Tugay komutanlığı tarafından şikayette bulunulduğunu öğrenince, dilekçesini yazdı ve Lüleburgaz C. Savcılığı'na verdi. O dilekçede şunlar yazılı: