Öcalan TBMMye getirilmeyecek

Şehitlik ve gazilik siyaset üstü kavramlardır. Şehit aileleri ve gazilerimizin siyasete alet edilmesine izin vermemeli. Abdullah Öcalan'ın TBMM'den "Örgütünü dağıttığını, silahların gömüleceğini" açıklamasının istenmesiyle birlikte şehit aileleri, gaziler arasında bu duruma tepkilerde büyüyor. Çünkü, Öcalan'ın TBMM'de konuşturulması şehitlerin aziz hatırasına ve gazilere yapılacak en büyük saygısızlık olarak yorumlanıyor.

Köy korucuları, yeni adıyla "Güvenlik Korucuları" bölücü teröre karşı namuslarını, köylerini korudu, güvenlik güçlerinin en önemli destekçisi oldu. Bin 864 şehit verdiler. En ağır işkencelerden geçirildiler. Yapılanları unutmuş değiller. Kimisinin gözlerinin önünde babası, annesi şehit edilmiş, kimisi anne karnındayken babasının şehit edildiğini aklı yettiğinde öğrenmiş.

"ASLA BAŞARAMAYACAKLAR"

Ülkemizin barışı, huzuru ve kardeşliğiiçin evlatlarını, babalarını, kardeşlerini şehit, gazi veren aileler ülkemizde terörün bitmesini, huzur ve barış ortamının sağlanmasını herkesten çok ister. Şehit Aileleri, Gazileri ve Güvenlik Korucuları Vakfı adına yapılan açıklamayı okuyalım:

"Denenmişleri denemek, bebek katillerinden medet ummak devletimizin büyüklüğüne gölge düşürmekte, biz şehit ailelerini ve gazilerini üzmenin ötesine geçmemektedir.Bölücü başının cezaevi şartlarının iyileştirilmesi, ev hapsine alınması, affedilmesi gibi beyhude hayaller kurmakta olanlara son sözümüz: Böyle hayaller asla kurmayın. Bu hayaller kursağınızda kalacaktır. Hiç kimse biz şehit aileleri ve gazileri adına teröristleri ve terörist ele başını affetme yetkisine sahip değildir. Bölücü başının isminin Gazi Meclisimizle aynı cümle içinde bile kullanılması Gazi Meclisimizin saygınlığına gölge düşürmektedir.

MÜZAKERE DEĞİL, MÜCADELE

Bölücü başı, teröristleri silah bırakmaya ikna edebileceğinidüşünüyorsa kaldığı cezaevinde bu çağrıyı yapmasının önünde hiçbir engel yoktur. İki yüzlü değilse, samimiyse hodri meydan, bu çağrıyı yapmak için daha neyi beklemektedir

Siyaset makamlarının ne düşündüğü biz şehit ailelerini ve gazilerini ilgilendirmemektedir. Bizim devletimizden beklentimiz terörle ve teröristle müzakere değil, mücadele etmeleridir. Teröristler ya silahlarını bırakacaklardır ya da toprağa gömüleceklerdir. Bizim inancımızda zalime merhamet, mazluma ihanettir.

Teröristlerle müzakere fikri, bitme, tükenme aşamasına gelen teröristlere, siyasi uzantılarına ve destekçilerine moral ve motivasyon sağlamakta, sınır ötesi ve sınırlarımız içinde terörle ve teröristlemücadele eden güvenlik güçlerimizi derinden üzmekte, moral ve motivasyonlarını bozmaktadır.Biz şehit aileleri ve gazilerinin olmazsa olmaz talebi,bölücü başından medet umanlar, çok geç olmadan, yarın değil hemen şimdi bu beyhude hayallerinden vazgeçsinler."

ÇÖKERTİLMİŞ ÖRGÜTE CAN SUYU

Ülkemizde 300'den fazla Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği var. Derneklerinde şehit ve gazi kavramlarının kullanılabilmesi için artık İçişleri Bakanlığı'ndan izin alınıyor. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bazıları iktidarın gözüne girmek, bazı haklar elde edebilmek için dernek kurmaya çalıştıkları anlaşılmıştı.

Konuştuğum bir derneğin başkanı gazi, babası şehit. Güneydoğu'daki bir ilimizdeki derneğin başkanı, "Terör örgütü buralarda bitti. Suriye içinde var. Çözüm adı altında yapılacak çalışma, çökertilmiş bir örgüte can suyu olur. Zaten böyle bir şey yapmalarını da mümkün görmüyoruz" dedi.

Örgütün başı cezaevinde. Yurtdışı kadroları istihbarat birimleri ve asker tarafından etkisiz hale getiriliyor. Eğer çözüm bulacaksanız şehit ailelerini, gazileri üzmeden, kırmadan yapmalısınız.