Menzil tarikatında neler oluyor
Menzil, Adıyaman'ın Kahta ilçesine bağlı bir köy. Ama adı köy. Hastanesi, postanesi, terminali, külliyesi ile bazı günler 50 bin kişinin gelip ziyaret ettiği bir tarikat köyü. Ziyaretçileri arasında bakanlar, üst düzey bürokratlar, yargı, emniyet, askeri personel de hiç eksik olmaz.
Ziyarete gelenlere bulgur çorbası, yanında küçük üç ekmek verilir. Sabah ve akşamüzeri verilen çorba için müritleri, "Burada hiç çorba bitmez" diye reklam yapar. Hiç çorba bitmez mi Bitince yenisi konulur ama buna müritleri pek inanmaz. Çorbanın şifalı olduğuna inanılır. Köyde lokantalar, pastaneler, hediyelik eşya satış yerleri dahil her şey var. Bütün işyerlerinin üzerinde "Hizmet" tabelasını görürsünüz. Örneğin "Hizmet Pastanesi", "Hizmet Lokantası", "Hizmet Kitapevi" gibi. Bunların tamamı Şeyh ailesine ait. Menzil'e gelenlere "Sofi" denilir.
ŞEYH RAŞİT EROL'DAN SONRA
Menzil, Şeyh Muhammet Raşit Erol döneminde daha çok tanınmaya, bilinmeye başlandı. Özellikle 12 Eylül 1980 darbesinden sonra ülkücülerin tahliyeden sonra ilk uğrak yeri, kendilerini rehabilite ettiği yer haline dönüştü.
Şeyh Muhammet Raşit Erol'un vefatından sonra yerine gelecek isimler arasında, Raşit Erol'un "El verdiği" kardeşi Abdülbaki Erol, oğlu Feyzeddin Erol vardı. Amca, "Benim hakkımdır" dedi ve posta o oturdu.
Feyzeddin Erol ise memleketinden ayrıldı. Önce Ankara- Pursaklar'da, sonra Sivrihisar'ın "Binvalis" olarak bilinen çiftliğinde dergah açtı. Orada büyümeye başladı. Yani şu anda bir Adıyaman'ın Kahta İlçesine bağlı Menzil köyünde, diğeri ise Eskişehir'in Sivrihisar ilçesine bağlı Buhara köyünde dergah var.
KAVGA-KIYAMET
Menzil şeyhi, Erol olan soyadını El Hüseyni olarak değiştirmişti. Seyda Abdülbaki'nin 12 Temmuz 2023'te vefatından sonra Menzil'de "Mal paylaşımı"ndan çok "post" nedeniyle kavga başladı.
Seyda Abdülbaki'nin 5 evladı var. Şeyh Saki, Menzil'in en etkili ismi. Şu anda müritlerin yüzde 95'i Şeyh Saki'yi destekliyor. Yani "post"a en yakın isim. Kardeşlerden Mübarek, Fettah, Emin ve Mahsun, Şeyh Saki'ye karşı birlikte hareket ediyor. Ancak para ve güç daha çok Seyda Saki'de. Kendisiyle uzun bir görüşme yapmıştım. Bunları "Menzil" kitabımda yayımladım.
Menzil, son dönemde sıkça kavgalarla anılıyor. Nedeni ise post yani makama sahip olanın gücü her bakımdan artıyor. Yani hem postun, hem paranın üstünde oturuyor. Babanın vefatından sonra taraflar arasında başlayan kavga giderek şiddetleniyor. İşin içine müritler giriyor. Hatta, tarafların kendilerine devletten koruma aldığını öğreniyorum. Araya girenler, sorunu çözmek için uğraştı ama bir sonuç alınamadı.
BÜYÜK PARALAR
Menzil büyük mali güce sahip. Hastaneleri, otobüs şirketleri, dinlenme tesislerini, bütün illerde vakıflarını biliyoruz ama asıl para ve bazı yatırımlar yurtdışında. Kardeşler arasındaki kavgada bu paraların etkili olduğu söyleniyor. Tasavvufta ticaret olmaz denilir. Ancak bu sadece sözde kalıyor. "Biz de vatandaşız. Bizim de ticaret yapmaya hakkımız var" denilir.
Örneğin Menzil köyünde devre mülkler vardır. Seyda'nın evine yakın olanların parası daha yüksektir. Evinden uzaklaştıkça kira düşer. Tarım, hayvancılık yapılır. Çalışanların hepsi gönüllüdür. Bakarsınız bir ilin emniyet müdürü, bir profesör köyde gelip çobanlık yapıyor. Mandırada çalışıyor. Sütçülük, süt ürünleri de Menzil'in ticari faaliyetleri arasında yer alır. Müritler, Menzil'den eli boş dönmez. Çünkü alınan ürünlerin "şifalı" olduğuna inanılır.
MENZİL'E GİTTİM
Bugüne kadar hiçbir meslektaşımın yapamadığını yaptım. Hem Buhara'da Şeyh Feyzeddin, hem de Menzil'de Şeyh Saki ile saatlerce görüştüm, kendilerine sorulması gereken her şeyi sordum. Bu görüşmelerimin yanı sıra Menzil'de yaşananların perde arkasında kalmış birçok olayını öğrendim. Bunlara ilişkin belgelere ulaştım.