KKTC ekonomisine Rumlar öyle bir darbe indiriyor ki...

İçte yeni çözüm süreci, dışta ise başta komşularımız Suriye ve İran olmak üzere Ortadoğu'daki sıcak gelişmelere odaklandığımız şu dönemde milli davalarımızın başında gelen "Kıbrıs meselesinde", Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC), Kıbrıs Türkünün ve Türkiye'nin aleyhine çok kaygı verici gelişmeler yaşanıyor. Yaşanan olumsuzlukları TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi de olan gazeteci meslektaşımız CHP Eskişehir Milletvekili Utku akırözer'den öğrendik.

akırözer, öncelikle SÖZCÜ Televizyonu'nun haksız, hukuksuz biçimde 10 gün karartılmasına karşı, Türkiye'de halkın haber alma hakkı için uğraş veren tüm yayın kuruluşları ve gazeteciler ile CHP'nin 'dayanışma' mesajlarını dile getirdi. Kendisinin her ay düzenli olarak kamuoyu ile paylaştığı basın özgürlüğü raporları, AKP döneminde gazeteciliğin nasıl "Baskı, sansür, karartma, tehdit, gözaltı ve tutuklamalara" dönüştüğünün birer kanıtı niteliğinde. Geçmişte muhabir, yazar olarak takip ettiği dış politikayı şimdi TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi olarak yakından izliyor.

RUMLARDAN KKTC EMLAK PİYASASINA DARBE

Dışişleri Bakanlığı, birçok cephede ülkemizin çıkarları için mücadele ediyor. Bu arada KKTC'de çok vahim, çok kaygı verici gelişmeler oluyor. Bu durumu Dışişleri Komisyonu Üyesi Eskişehir Milletvekili Utku akırözer SÖZCÜ'ye şöyle anlattı:

"Geçen hafta KKTC Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesi üyeleri Ankara'daydı. Üyesi olduğum ve AKP'li Fuat Oktay'ın başkanlık ettiği TBMM Dışişleri Komisyonu ile toplantı yaptılar. KKTC'li parlamenterlerden öğrendik ki Kıbrıs kaynıyor! Mesele şu: KKTC emlak, turizm alanında yatırım imkanları sunuyor. Türkiye'nin yanı sıra Avrupa'dan, Ortadoğu'dan, Orta Asya'dan ve daha birçok yerden gelip burada mülk alanlar, inşaat ve turizm yatırımı planlayanlar var. KKTC ekonomisini döndüren önemli ayaklardan biri bu emlak piyasası. Şimdi, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) hem kendi yasalarını hem de AB üyesi olarak uluslararası örgütler üzerindeki baskısını kullanarak emlak piyasasına darbe vuruyor.

akırözer, Saygı Öztürk'ün sorularını yanıtladı.

TÜRK İŞ İNSANLARINA YAKALAMA KARARI

1974 Barış Harekatı sonrasında, Ada'nın kuzeyinde kalan Rum malları üzerinde ev, otel vb mülk kuran alan, satan, kiralayan herkesin yargılanarak hapis cezası ile cezalandırılmasını istiyorlar. Aslında 'mülk meselesi' Kıbrıs müzakerelerinin 6 temel başlığından biri. Yani siyasi çözümün temel unsuru. Siyasi çözüm bulununcaya kadar da Avrupa insan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 'meşru hukuk yoludur' dediği KKTC'de kurulan bağımsız Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) uzlaşmazlıkları karara bağlıyordu. Bugüne kadar Komisyona binlerce başvuru yapıldı. Bir bölümü sonuçlandırıldı. Önemli bölümü ise sonuçlanmayı bekliyor.

Ama şimdi Rumlar işte bu uluslararası kabul görmüş tazmin mekanizmasını yok sayıp tek taraflı yargılamalarla adada mülk edinenlere, emlakçılara, müteahhitlere ve onlar üzerinden KKTC ve Türkiye'ye gözdağı verme çabasında. Ada'da iş yapan 4 Türk iş insanı hakkında INTERPOL'e uluslararası yakalama kararı çıkarttırmışlar. Böylece Türk yatırımcılara gözdağı veriyorlar.

KIBRIS DAVAMIZ BATMIŞ DEMEKTİR

Hedefte sadece Türkiye ve KKTC yok. KKTC'de emlakçılık yapan iki Macar vatandaşı GKRY'de havaalanında tutuklanmış ve hızla yargılanarak dört yıl hapis cezasına çaptırılmış. Benzer şekilde bir Alman bir de Ukrayna vatandaşı da tutuklanmış. Yabancıları bilerek hedef alıyorlar, hapse atıyorlar. Onlar üzerinden tüm dünyaya 'KKTC'ye sakın yatırım yapmayın' tehdidi savuruyorlar.

Hatta ve hatta ne öğrendik KKTC heyetinden bilmiyor musunuz Saygı Bey Rumlar EUROPOL ve INTERPOL'ü de kullanıyor. Yargılama başlattıkları isimler hakkında uluslararası bültenler çıkarttırmışlar. Bu yüzden bazı KKTC vatandaşları Türkiye'de havalimanlarında durdurulmuş. 'Hakkınızda INTERPOL'ün yakalama kararı var. Sizi Türkiye'ye sokamayız, geri gönderiyoruz' diye Türkiye'den KKTC'ye sınır dışı edilmiş. Düşünebiliyor musunuz, bir KKTC vatandaşının, Rumların talebi üzerine Türkiye'den KKTC'ye iadesi ne demektir