Kılıçdaroğlu: Bu tartışmanın önü kesilmeli

CHP'nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisindeki gelişmeleri yakından izliyor, ziyaretine giden parti yöneticileriyle, milletvekilleriyle yaptığı sohbetlerde deneyimlerini, görüşlerini aktarıyor. Çok sesliliğe alışık olan CHP'de farklı görüşlerin ortaya konulmasından da sanıldığının aksine rahatsızlık duyulmuyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na dönük yargı kıskacında, Ankara Büyükşehir Belediyle Başkanı Mansur Yavaş da yanında yer alıyor. Bu durum partide birlik-bütünlük havası veriyor. AKP yöneticilerinin CHP'yi üç-dört parça gibi gösterme gayretlerine karşı CHP'lilerin daha dikkatli olmaları her fırsatta birlik-bütünlük içinde olduklarını da ortaya koymaları önem taşıyor.

Kılıçdaroğlu, CHP'deki gelişmeleri Saygı Öztürk'e değerlendirdi.

EN ASLİ GÖREVİMİZ OLMALI

CHP'nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, gündeme getirilen cumhurbaşkanlığı süreciyle ilgili olarak SÖZCÜ'ye, "Eylem amaca hizmet etmelidir. Ülkemizde yargı sistemi iktidarın muhalefet bloğunu sindirmek, susturmak ve korkutmak için kullandığı bir aparat haline gelmiştir. Başta ekonomik sorunlar olmak üzere hayatın her alanı, iktidar değişmeden düzelmesi imkânsız ve kangrene dönmüş durumdadır.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin mevcut durumda en asli görevi muhalefet bloğunu örgütlemek ve ülke muhalefetine kuracağı ittifaklar ile liderlik etmektir. Ne erken seçim ne de demokrasi gökten zembille inmeyecektir. Yapılacak doğru ve kararlı muhalefetle, baskıcı iktidar erken seçime mecbur bırakılmalıdır" diyor.

Durum böyleyken CHP'nin bu aşamada neler yapması gerektiğini Kılıçdaroğlu şöyle sıraladı:

1-Cumhurbaşkanlığı adaylığının sanki tek gündemimiz ve sorunumuzmuş gibi gündemde tutulması, muhalefet bloğunun ve partimizin motivasyonu düşürürken, iktidarı rahatlatmaktadır. Önceliğimizin erken seçim talebi olması gerekirken, enerjimizi farklı alanlara harcamamalıyız. Bunu bir "erken doğum" olarak tanımlayabiliriz. Erken doğumların riskini ise hepimiz biliyoruz.

PİMİ ÇEKİLMİŞ EL BOMBASI

2-Bugünden cumhurbaşkanlığı seçimleri için parti içinde bir yarışı başlatmak, tarafları kutuplaştırır ve sonuçta bu Erdoğan'ın işine gelir. Daha açık söylemek gerekirse, böyle bir süreç, 'pimi çekilmiş el bombasının partinin içine konması demektir.'

3-Türkiye bir yarı açık cezaevine dönmüşken, işsizler, emekliler, çiftçiler, esnaf yani toplumun her kesimi kan ağlarken partinin enerjisi içe dönük bir tartışmaya, kutuplaşmaya evrilmemelidir. Bu kutuplaşma sadece adaylar düzeyinde değil, il - ilçe örgütleri düzeyinde de oluşur. Bu siyasetin doğasında vardır. Bu gerçeği görmezden gelemezsiniz.

4-Bugünden bir cumhurbaşkanlığı tartışması başlatırsak, seçmenin gündemi ile partinin gündemi ayrışacaktır. Bu en çok partiye zarar verir. Yani "koyun can derdinde kasap da et derdinde" algısı toplumun belleğine yerleşir.

NEYİ VAAT EDECEKLER