CHP kurultayında yaşandığı iddia edilen bazı olumsuzluklar ve konunun mahkemeye intikal ettirilmesinden sonra "Mutlak butlan" sözcüklerini sıkça duyuyoruz. 30 Haziran'da mahkemenin CHP kurultayı ile ilgili karar verebileceği belirtiliyor. "Butlan" sözcüğü "Hükümsüz, geçersiz" anlamına geliyor. Hukukta ise "Butlan" yapılan hukuki işlemin temelinde bir eksiklik veya bozukluk olması sonucu hükümsüz olmasını ifade ediyor.
"Butlan" bir diğer deyişle yapılan işlemin tam ve eksiksiz olmasını sağlayan kurucu unsurlardan birinin eksik olması demektir. "Mutlak butlan" ise bu aykırılıklar sonrasında tarafların iradeleriyle işlemi geçerli hale getirememesidir. "Mutlak butlan" oluşturan sebeplerin varlığı taraf iradesi ile geçerli hale gelemez. Avukat Fetih Tahancı "Mutlak butlan"ın mahkeme tarafından re'sen saptandığını belirtti. "Mutlak butlan" ile hükümsüz kalan bir işlemin geçerli olabilmesi için en baştan yasal koşul ve esaslara uyularak yapılması gerektiğini hatırlattı.
'SEÇİM HUKUKUNDA YOK'
2010 yılından bu yana Yüksek Seçim Kurulu'nda (YSK) CHP üyesi olarak görev yapan Mehmet Hadimi Yakupoğlu, "Özellikle seçim hukukunda 'mutlak butlan' yoktur. Bu dernekler için geçerlidir. Seçim hukukunda bu boşluğu YSK, anayasanın 79.maddesinden aldığı yetkiyle 'Tam kanunsuzluk' içtihadı ile doldurmuştur. Yani itiraz süreleri geçmiş olsa bile seçilme hakkını kamu düzeni adına açıkça kanuna aykırı olarak ihlal eden bir olayın belirlenmesi halinde; YSK tam kanunsuzluk yetkisine dayanarak o seçim sonucunu iptal eder" diyor.
YSK Temsilcisi Yakupoğlu, SÖZCÜ'ye yaptığı açıklamada, siyasi partilere bugüne kadar "kayyum" ataması değil sadece "çağrı heyeti" atandığını, bu heyetin de parti yönetimi yerine geçmeden sadece "partiyi yasal çağrıyı yapmayan mevcut genel merkez, il veya ilçe yönetimleri adına olağanüstü kurultaya (kongreye) çağırdığını" belirtti. Yakupoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü:
'DARBE SABAHI GİBİ'
"Adli yargı tarafından bugüne kadar hiçbir siyasi parti yönetimi görevinden alınarak yerine kayyum atanmamıştır. Hiçbir adli yargı makamı seçim sonuçlarını iptal etmemiştir. Hiçbir ilçe seçim kurulu seçilmiş genel merkez yönetimi ve genel başkanını görevden almamıştır. Bu gerçekleşirse 12 Eylül 1980 darbe sabahına uyanırız. Başta YSK olmak üzere il ve ilçe seçim kurulları lağvedilmiş sandık ve seçimler fiilen kaldırılmış ve demokrasi tüm kurum ve kuruluşlarıyla askıya alınmış olur."
Asliye ceza mahkemesinin görevsizlik kararında; kurultay delegeliğine "Kamu görevlisi" nitelemesini yapıldı. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar uzayan süreçlerle hiçbir seçim bitmez ve zamanında seçimler yapılamaz.
"Tam kanunsuzluk kapsamında" verilmiş en popüler YSK kararı, dönemin Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker'in askerlik yapmadığı gerekçesiyle, yeni seçime altı ay kala milletvekilliğinin düşürülmesi olmuştu. Bugüne kadar Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından alınmış olan en son karar 2010 tarihli Saadet Partisi olağanüstü kongre çağrı heyeti atanması talepli hukuk davasıydı.
Siyasi partiler hakkında 1950 tarihinden bu yana Asliye Hukuk Mahkemeleri veya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilmiş tek bir "Mutlak butlan, nispi butlan, kısmi butlan ve yokluk (keenlemyekün) irade fesadı" hallerinden verilmiş karar yok. 2015 MHP çağrı heyeti kararını bir gün önce durduran Gemerek Mahkemesi'nin verdiği kararı da hatırlatmış olalım.