Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, yalnız önceki dönem yolsuzluk, rüşvet ve benzeri iddiaların üzerine gitmekle kalmıyor, kendi dönemleriyle ilgili şikayetlerin de üzerine kararlılıkla gidiyor. Yani"Bizden önceki personel, bizim dönemimizdeki personel" ayrımı yapmıyor. Mansur Beyden de bu beklenir.
Özellikle Melih Gökçek'in ABB Başkanlığı dönemiyle ilgili önemli iddialar gündeme getirilmişti. Oluşturulan Teftiş Kurulu, geçmişe dönük araştırma ve incelemeler yaptı. Başkan Yavaş'ın açıkladığına göre bugüne kadar 97 dosya gönderildi. Bu dosyalarla ilgili takipsizlik kararları verildikçe, Gökçek kendi dönemiyle ilgili kamuoyuna aklandığını söyleyebiliyor. Ancak, dosyaların içeriğini bilen Yavaş, açısından durum hiç de öyle değil. O yüzden sıkça, "Adalet, adalet" diyor.
SORUŞTURMA İZNİ VERİLMİYOR
Gökçek ve o dönemde görev yapan bazı belediye meclis üyeleriyle ilgili soruşturma izninin savcılığın başvurusu üzerine İçişleri Bakanlığı'ndan alınması gerekiyor. Belediye çalışanlarıyla ilgili soruşturma iznini verip vermemekte Ankara Valisi'nin yetkisinde. Tabii Bakanlık ve valilik vermezse, Danıştay'a itirazda bulunuluyor ama oradan da kolay kolay farklı bir karar çıkmıyor. Belediye ne yapabilir Soruşturmasını yapmış, ilgili yerlere göndermiş. Ancak çoğu bilirkişi raporlarına dayanarak iddia konularıyla ilgili "Kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verilmiş.
Durum böyle olunca ne Mansur Yavaş'ın, ne belediyenin ilgili birimlerinin yapacağı fazla bir şey yok. Verilen kararlara itiraz etmek. Onda da değişen de yine bir şey olmuyor. Bakanlığın, valiliğin tarafsız davranmadığına ilişkin eleştiriler var. Açıkçası, AKP'li olanlara dokunulmadığına ilişkin yaygın bir kanı var. İstanbul Büyükşehir'in seçilmiş Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da, Ankara BB Başkanı Mansur Yavaş da, gönderilen dosyaların çoğu kez kapağının bile açılmadığını belirttiler. Bu açıklananlar. CHP'li başkanların bulunduğu illerde de durum pek farklı değil.
32 KONSERE FAZLA ÖDEME İDDİASI
2021-2024 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca düzenlenen konserler için usulsüz harcamalar yapıldığı, kamu zararına sebebiyet verildiği iddialarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 2025/76816 sayılı dosyayla soruşturma başlatıldı. Yasaya göre, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısının aleyhte olan kanıtlar gibi, şüphelilerin lehine olanları da değerlendirmesi, konserleri de başka konserlerle kıyaslaması gerekiyor.
Konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri tarafından yapılan inceleme sırasında, belirlenen 5 kişiden oluşan "Bilirkişi Heyeti"rapor düzenlendi. Raporda özetle, "İncelenen 130 konserin 32 tanesi için, bilirkişilerce hesaplanan tutardan daha fazla ödeme yapıldığı ve bu suretle kamunun zarara uğratıldığı, yapılan harcamaların piyasa rayiçlerine uygun olmadığı, yapılan hesaplamaya göre bu zararın ortalama 154 milyon TL olduğu" ifade edildi.
Bu saptamayı yapan bilirkişilerin konuyla ilgili uzmanlıklarının bulunmadığı Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin itirazları arasında yer aldı. Başkan Yavaş da bu konudaki eleştirilerini dile getirdi. Ayrıca, incelenen konserlerle, benzer büyüklükteki diğer konserlerin maliyetleri araştırılmadan ve kıyaslanmadan, özensiz bir piyasa araştırması neticesinde soruşturmaya esas bilirkişi raporu tanzim edildiği öne sürüldü.
"İTİBAR SUİKASTİ" DİYE YORUMLANIYOR
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin özellikle ulusal bayramlarda düzenlediği konser etkinliklerine büyük ilgi oluyor. İnsanlar ellerinde bayrakla konser alanına geliyor. Sanatçılar da günün anlam ve önemine uygun olarak sahneye bayrağımızla çıkıyor. Yani, bir coşku seli yaşanıyor. 11 aydır gündemde olan ve rutin/sıradan yürütülmesi gereken, tamamlanma aşamasında olduğu anlaşılan hazırlık soruşturması, düzenlendi, şafak operasyonuyla gözaltılar gerçekleşti. Günümüzde gözaltılar genelde şafak vakti yapılıyor. O yüzden hep,