Tuzla Piyade Okulu'nda 10 Kasım Atatürk'ü Anma töreninde, yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenin tutumuyla başlayan ve daha sonra farklı boyutlar kazanan olaydan sonra, 3'ü Atatürk'e saygısızlık, 4'ü ise hiyerarşiye aykırı davrandıkları gerekçesiyle 7 teğmen Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilmişti. İlişiği kesilen teğmenlerle ilgili karara itiraz edildi. Davaları devam ediyor.O teğmenlerin, şimdi de mezuniyet yemini eden teğmenleri darbeci gibi gösterme ve onlar hakkında soruşturma açılması için gayretleri var.
Önceki yıllarda Cumhurbaşkanının önünde okunan yemin metni, yapılan bir düzenlemeyle kaldırılmıştı. O yemini, arkadaşlarına okul birincisi yaptırırdı. Kaldırılan bu geleneği, mezuniyet sevinci ve heyecanıyla teğmenler sürdürdü. Tören üniformalarıyla yemin ettiler. İşte, genç subayların bu yemini farklı yönlere çekiliyor. Yemini bile "Darbe" planı gibi gösteriyorlar.
ATATÜRK'E DÜŞMANLIK, VATANA DÜŞMANLIKTIR
Ulusuna tarihinin en kötü döneminde üstün cesaret ve dehasıyla önderlik ederek bağımsız ve çağdaş bir toplum yaratan Atatürk'e düşmanlık vatana ve ulusa düşmanlıktır. Bu davranış O'nun çok değer verdiği cumhuriyeti korumakla görevli silahlı kuvvetler mensuplarından gelirse hiç şüphesiz ulusal değerlere saldırıdır ve değinildiği gibi en tepeden en aşağıya kadar her rütbedeki sorumlu hesap vermelidir.
Atatürk ve cumhuriyete sahip çıkmak siyaset değil görevdir. Bu nedenle teğmenler hakkında yapılacak tek işlem ancak takdir edilmek olmalıdır. Tuzla Piyade Okulu'nda, 4 teğmen, 10 Kasım töreninde gelenek olduğu gibi yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlere tepki göstermişti. Tepki gösterenlerin atılmasını Milli Savunma Bakanlığı kamuoyuna izah edemedi. Olan, Atatürkçü teğmenlere oldu. Şimdi, mesleklerine dönebilmek için dava sürecinin sonucunu bekliyorlar. Onların suçsuzluğuna inanan ve yürekten savunanların ise daha önce TSK'da görev yapmış, şimdi avukatlık yapanlar olduğunu da belirtelim.
"Atatürk'ün yaptıklarını doğru bulmuyorum, kendisine saygı duymuyorum" diyen, 10 Kasım töreninde yakasına takılması için verilen Atatürk fotoğrafını takmayan teğmenle, Atatürkçü teğmenler aynı şekilde değerlendirildi ve hepsi atıldı. Mesleklerinin başında yaşadıkları bu olayla işsiz, aşsız kaldılar. Bazılarının belediyelerde işe başlatıldığını öğrendim.
BAŞARI ONLARDA
Kara, Deniz, Hava Harp okullarında üç kadın teğmenin birinci olarak mezun olmasıyla ilgili yorumlarda yapılıyor. Bazı askerler, "Kara Harp Okulu'nda piyade subayı yetiştiriliyor. Burada bedensel güç önemli. Çok ağır eğitimler var. Bu eğitimlerde, kızların erkek öğrencilerin önüne geçmesi mümkün değil" diyor.
Biz bu konuda daha fazla yoruma girmeyelim, genç teğmenlerimizin hepsini yürekten kutlayayım. Onları yurdun dört bir yanında önemli görevler bekliyor. Zorlu sınavlardan geçen ve Harp okullarını kazananların başarılı olmaması da söz konusu değil.
Mezuniyet sevinç ve heyecanını birlikte yaşayan teğmenlerin, birlikte yemin etmelerinden kimse rahatsızlık duymamalı. Onların Atatürk sevgisi, TSK'ya olan bağlılıkları ve yeminleri sorgulanmamalı. Dileğimiz, her askerin o yeminine yürekten bağlı olmasıdır. İrticai faaliyetlere karışan subaylar, Yüksek Askeri Şura kararıyla TSK'dan ihraç ediliyordu. Bunların sayıları da her şura döneminde açıklanıyordu. Ancak günümüzde irticai faaliyetleri nedeniyle TSK'dan atılan olmuyor. Bu durum, cemaat ve tarikatları cesaretlendiriyor. Daha dün bu köşenin okurlarına Milli Savunma Bakanlığı'nda yaşanan olayı örnek vermiştim.
ORDUEVİNDE SARIKLI-CÜBBELİ GENÇ
Yine bu köşede gündeme getirmiştim, Lüleburgaz Orduevine yeşil cübbeli, sarıklı bir genç Lüleburgaz Orduevine girdi. Bu duruma tepki gösterenlerden bir gazi durumu Genelkurmay Başkanlığı'na, CİMER'e bildirdi. Silahlı Kuvvetlerle ilgili beğenmedikleri yorumları yaptıkları için birçok askere orduevi, askeri tesisler yasaklanırken, sarıklı ve cübbeli olanlara kapılar açılıyor.