Cumhurbaşkanı vekilinden beklenen yazı...

Balıkesir'in turistik Burhaniye ilçesinde ilginç bir olay yaşandı. Cerrahi tarikatından olduğu belirtilen emekli imam Sadet Kılıç, vefat ettiğinde cenazesinin Muhyiddin-i Rumi Türbesi yanına gömülmesini vasiyet etti. Hak vaki oldu, sıra cenazesinin toprağa verilmesine geldi. Emekli imamın istediği yere defnedilebilmesi kolay değildi.

Birinci derece SİT alanı, tapusu belediyede olan yere defin yapılması için Anıtlar Yüksek Kurulu'nun, Belediye Meclisinin, kararları, Cumhurbaşkanı kararnamesi gerekiyordu. Tüm bunlara rağmen Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler'e öyle bir baskı, öyle bir baskı yapılıyor ki inanılır gibi değil.

DEVLET AYAĞA KALKTI

Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Belediye Başkanını arıyor, "Merhumun cenazesinin istediği yere defnedilmesini" istiyor. Balıkesir İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit de Burhaniye'ye 100'ü aşkın çevik kuvvet polisi ile gelip cenazenin olaysız defnedilmesi için çaba gösteriyor. Burhaniye'de görevli 100'den fazla polis de olay yerinde. Burhaniye Kaymakamlığı'na vekalet eden Edremit Kaymakamı Ahmet Odabaş da defin için aldıkları talimatın yerine getirilmesini istiyor. Bu arada binden fazla vatandaş, yasadışı yapılmak istenen define karşı çıkıyor. İmamın yakınları ve tarikat mensupları da orada. O gerilimde her an olay da çıkabilir. Yine de sağduyu hakim oluyor.

Oysa, imamın oğluna babasının defin ruhsatı verildiğinde, cenazenin belediyeye ait Börülce mezarlığında toprağa verileceği belirtilmişti. Mezar yerini kimin kazacağı, hangi plakalı araçla cenazenin mezarlığa götürüleceği, hangi imamın defin duasını yaptıracağı bile isim isim belliydi. Ancak, aile rahmetli Sadet Kılıç'ı bir türlü defin ruhsatı alınan mezarlığa götürmek istemiyor, mutlaka Muhyiddin-i Rumi türbesinin yanında toprağa vermek istiyordu. Bunun için tam dört gün beklediler.

YAZI GELMEDEN OLMAZ

Bakıyorsunuz dozer getirmişler. Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, dozerin üzerine çıkıp içeriye sokmak istemiyor. İnanılmaz bir kargaşa yaşanıyor. Vali, sıkça İl Emniyet Müdürünü, kaymakam vekilini arıyor, "Ne oldu, defin oldu mu" diye soruyor.

Emniyet Müdürü, "Cumhurbaşkanı Vekili sayın Cevdet Yılmaz, cenazenin istenen yere defin için izin yazısını imzalamış. Nasıl olsa gelecek. Daha fazla gecikmeden defin yapılsın" dedikçe, Başkan Deveciler, "Olmaz! İzin yazısını görmeden buraya defin yaptırmam. Yaptırırsam ben suç işlemiş olurum" diyor.

Sonunda Cumhurbaşkanı Vekili Cevdet Yılmaz imzasıyla cenazenin, defnedileceğine ilişkin yazı geliyor. Başkan Deveciler, yasaların hiçe sayılarak böyle bir defin yapılacağı için üzgün, kızgın, öfkeli. Olayı SÖZCÜ'ye şöyle anlattı:

YASALAR DELİNE DELİNE...

"Söz konusu Muhyiddin-i Rumi Türbesi, 1. Grup Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescillenmiş ayrıca alanın bir bölümü cami koruma sınırları içerisinde yer almaktadır. Kültür Varlığı olarak tescillendiği de tapu kayıtlarında açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla mülkiyeti Burhaniye Belediyemize ait olan bu alan halkımızın ortak manevi ve kültür mirasıdır ve mezarlık alanı olarak kullanılması önünde hukuki engeller vardır. Bu tür alanların kişisel talepler doğrultusunda kullanılamayacağı, ilgili tüm mevzuatlarda açıkça belirtilmiştir.

Merhumun Sadet Kılıç Hoca'nın türbeye defni talebi ile ilgili ilk aşamada; türbenin defin için kullanılmasına dair Belediye Meclis Kararı gerekmektedir. Meclis kararı alınsa bile bu tek başına yeterli değildir. Aksi durum yaptırıma tabi tutulmuştur ki bu yaptırımlar; kabir kaldırılabilir ve defin işlemi iptal edilebilir, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na göre tarihi eserlere zarar verme ya da izinsiz müdahale suçundan kovuşturmaya tabidir.