CHP yönetiminin belgelere ulaşması kolay olmuyor. Genel Başkan Özgür Özel, bir açıklama yaptığında AKP cephesi, dört koldan harekete geçiyor, açıklamayı etkisizleştirmek için aynı saat diliminde canlı yayınlara çıkıyor. Sıkça, "Yargının bağımsız ve tarafsız olduğu, kimsenin yargıya baskı ve telkinde bulunamayacağı" vurgulanıyor. Tabii ki öyle olmalı. Ama yaşananların, açıklamaları doğrulamadığı yönünde genel bir kanı var. Kamuoyu yoklamalarında da yargı üzerinde baskı olduğuna inanılıyor.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem erçioğlu'nun babası, Adalet Parti'liydi. Oy kullanmaya giderken, Adalet Partisi'nin amblemi olan kır at için "Kır atın yemini vermeye gidiyorum" derdi. Demokrat babanın sosyal demokrat kızı Özlem Hanım, babasını üzmemek için yıllarca, seçimde Adalet Partisi'nin, yerine kurulan Doğru Yol Partisi'ne oy verdiğini söylüyordu.
HEP İMAMOĞLU'NU HATIRLATTILAR
Hemen hemen hakkında soruşturma, kovuşturma olmayan belediye başkanı yok gibidir. Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem erçioğlu hakkında da 15 dava yürüyor. Bunlardan 4'ünün sonuna gelindi. Savcı mütalaasını verdi. 7 Eylül'de bitecek adli tatilden sonra bunlarla ilgili karar verilebileceği belirtildi.
Aydın'da söylenti şu: Özlem Hanım ceza alabileceği yolunda korkutuldu. Hatta, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun babası Hasan İmamoğlu'nun 1967 yılında kurduğu ve Ekrem Bey'in de ortağı olduğu şirkete kayyum atanmıştı. Benzer bir durumun kendi başlarına da gelebileceğinin kendisine hatırlatıldığı da yakın çevresi tarafından söyleniyor. Bunların istifada etkili olduğu öne sürülüyor. Ancak, erçioğlu ise davalardan çekinmediğini anlattı.
MECLİS OĞUNLUĞU OLMAYACAK
Bunlar söylenti olarak yayılır, sonunda siz de yaşanmış örnekleri hatırlayıp kendinize yeni bir yol çizebilirsiniz. Hemen birçok ilde, parti ile belediye başkanı arasında sorunlar yaşanıyor. Ama bunlar başkanın hem kendisi hem de kendisiyle birlikte hareket eden başkanların istifasını gerektirmiyor.
İstifa hazırlıkları bir süre önce başladı. Yalnız Özlem Hanım ve üç ilçe belediye başkanının AKP'ye katılması değil, Büyükşehir Belediye Meclisi'nde çoğunluğun AKP'ye geçmesi için meclis üyelerinin de istifa edip AKP'ye katılmaları için çok yönlü çaba gösterildi. Bugün Aydın Büyükşehir Belediyesi'nde, AKP'nin çoğunluğu elde edebilmesi için CHP'den 16 meclis üyesini koparması gerekiyor. Bu da mümkün gözükmüyor. Meclis üyeleri partilerinin yanında hareket ederken, Özlem Hanım'a da tepkilerini açık açık ifade ediyor. Özlem Hanım, belediyeye girerken CHP'lilerin tepkileri de eksik olmayacak. Pazartesi günü de CHP, Aydın'da miting düzenleyecek, tepkiler orada da yükselecek.
BELGELERLE ORTAYA KOYDU
1996 yılında "Susurluk olayı" yaşanmıştı. Türkiye ayağa kalkmıştı. İçişleri Bakanı hemen istifa etti. Bugün yaşananlara baktığımızda, Susurluk olayı yaşananların yanında hiç kalıyor. İlginç olan ise iktidar yetkilileri sanki bunları ilk kez duyuyormuş gibi davranıyor. Cezaevinde bulunan Murat Kapki'nin yanına AKP eski yöneticisi avukat Mücahit Birinci'nin hangi gün, hangi saatte geldiği, görüştüğü süre cezaevi kayıtlarında yer alıyor.
CHP Genel Başkanı'nın belgelere ulaşması kolay değil. İşte o zor olanı ortaya koyuyor. Daha önce bir avukatın pazarlıkları, yazışmaları gündeme getirildi. Hemen avukat hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Bu kez başka bir avukatın, tutukluya istediği yönde ifade vermesi ve 2 milyon dolar da ödemesi halinde cezaevinden çıkaracağı söyleniyor. Kuşkusuz, her avukat savunacağı kişiyi cezaevinden kurtaracağını söyler, ifadesi için yönlendirmede bulunur. Bunun karşılığında istediği parayı da belirtir. Ancak, bu olay biraz farklı gelişmeler olduğu izlenimi yarattı.
SES VE GÖRÜNTÜ KAYDI YOK
Tutuklu olan itirafçının her açıklaması kuşkusuz araştırılmalı. Bu kişilerin ifadesinin yüzde 100 doğru olduğu konusunda da çok ihtiyatlı olunmalı. Bazı kişiler, kendilerini kurtarmak için her türlü yalanı da söyler,