CHP'nin mitingleri, başkanın Kuran kursu genelgesi

Başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere birçok ilimizde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte yakın çalışma arkadaşlarının gözaltına alınmasını protesto amacıyla toplantı ve gösteriler yapıldı. Yüz binlerce kişinin katıldığı gösterilerde istenmeyen bazı olaylar da yaşandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel başta olmak üzere, mikrofonu eline alan her CHP'li, güvenlik güçlerine, güvenlik güçlerinin de vatandaşa karşı "yanlış hareketlerde bulunmaması" konusunda sıkça uyarılarda bulunuldu.

YÜZ BİNLERİN İÇİNDE ÇIKABİLİYOR

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, gösterilerde 123 polisimizin yaralandığını, bu eylemlerde asit, taş, sopa, havai fişek, molotof, balta, bıçak ele geçirildiğini, bin 133 şüphelinin gözaltına alındığını bunlar arasında 12 farklı terör örgütüyle iltisaklı şahıslar, uyuşturucu, hırsızlık, dolandırıcılık, taciz, istismar, yaralamanın da bulunduğu 17 farklı suçtan adli işlem görenler olduğunu söyledi.

Toplantı ve gösteriye katılanlar arasına bu tür kişilerin gelişini CHP yöneticilerinin engelleme şansı yok. Toplanma yerlerine on binlerce insan geliyor. Bunların içinde kimin örgüt mensubu, kimin uyuşturucu kullanıcısı, kimin tacizci olduğunu ortaya koyacak olan güvenlik birimlerimizdir. Açıkçası, CHP mitingleri, bazı olumsuzluklar dışında büyük bir olgunlukla yapıldı.

DEVLETİN GÖREVİ

Nitekim, polisimize karşı yanlış tutum içinde olanların kimler olduğu da gözaltına alındıklarında ortaya çıktı. Günler süren gösterilere 300 bin, 500 bin kişi katılırken bunların arasına kendini bilmez, olay çıkartma gayreti içinde olanlar dışında güvenlik güçlerimize karşı olumsuz bir tutum sergilendiği söylenemez.

Vatandaşlar her fırsatta provokasyonlara karşı uyarıldı. Güvenlik güçlerimiz de bu tür kişileri zaten yakaladı. Sağ olsunlar. Yaralanan polislerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Devletin görevi yasal çerçeve içinde toplantı ve gösteriyi engellemek değil, olay çıkmasını önlemektir.

ÖNEMLİ DALGALAR

AKP'li yıllara baktığımızda geçmişte de yurt çapında büyük gösteriler yapıldığı dönemler oldu. Örneğin AKP iktidarının beşinci yılında, AKP'li Cumhurbaşkanının seçilmemesi için büyük kentlerimizde günler süren gösteriler yapılmıştı. Ancak eylemlerden sonuç alınamadı, AKP muhalefetle uzlaşmayı kabul etmedi, gösterdiği adayı cumhurbaşkanı seçtirmeyi başarmıştı.

Gezi Parkı eylemlerine milyonlarca kişi katıldı. Gezi Parkı'nda ağaç kesmeyi önlemek gerekçesiyle başlatılan eylemler günlerce sürdü. İktidar geri adım atmadı. Bu süreçte göstericilerin camide içki içtikleri öne sürüldü. Bunu caminin imamı yalanlasa da, büyük bir kesim buna inandı. Gösteriler kendiliğinden bütün yurda yayıldı. Gezi eylemleri, Türkiye halk hareketleri tarihinde önemli yer aldı.

AKP iktidarının yıllarca birlikte yol aldığı Fethullah Gülen'in başında bulunduğu grubun ihanetine, 2016 yılında uğradı. Örgütün, silahlı darbe girişimi, güvenlik birimleri, asker ve vatandaşların desteğiyle bastırıldı.

ADAYLIĞINI KESMEK İÇİN!

İstanbul Büyükşehir Belediyesine yapılan operasyon nedeninin "yolsuzluk ve teröristleri işe almak"tan kaynaklandığı iddia edilse de kamuoyundaki algı cumhurbaşkanlığı seçiminde güçlü bir adayı engellemek olarak görülüyor.

Cezaevi, günümüzde siyasilerin toplanma yerine dönüşüyor. Geçmişte Ergenekon, Balyoz, Odatv soruşturma ve davalarında kullanılan "gizli tanıklar"ın önemli bir bölümünün kimliği ortaya çıktığında geçmişlerinin çok kirli olduğu anlaşılmıştı. İmamoğlu ile ilgili gizli tanıkların kimlikleri de "Osman" gibi, "Haham" gibi bir gün ortaya çıkacaktır.