Başkanlığı döneminde Eskişehir'in çehresini değiştiren Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen'in, kente kazandırdığı ve her gün binlerce kişinin ziyaret ettiği müzelerden birisi de "Yılmaz Büyükerşen Balmumu Müzesi"dir. Burada Kurtuluş Savaşımızın kahraman komutanlarını, cumhurbaşkanlarımızın, sanatçılarımızın, bilim insanlarının, gazetecilerimizin de balmumu heykellerini görürsünüz. Heykeli olanların yakınları, arkadaşları o ziyaret sırasında o heykelleri görür, önünde hatıra fotoğrafı çektirir.
Kuşkusuz, müzenin en muhteşem eseri Atatürk heykelidir. O kadar canlı, o kadar özenle yapılmış ki, sanki karşınızda bir heykel değil, gerçekten Atatürk olduğu hissine kapılıyorsunuz. O kadar yoğun işleri arasında Yılmaz Hoca, bu çalışmaları da yapmış, kentine kazandırmış.
ANITKABİR'E MUHTEŞEM ARMAĞAN
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, İngiltere'deki dünyaca ünlü Madame Tussauds Müzesi'ni ziyareti sırasında oradaki Atatürk heykelini beğenmedi. Bunun üzerine kendisi balmumu heykel yapmaya başladı. Birbirinden güzel heykelleri da Eskişehir'deki Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi'nde sergilendi. Müzeyi her yıl binlerce kişi ziyaret etti. Yılmaz Büyükerşen'in son yapıtı ise görenleri hayran bıraktı.
Ulu Önder'i Ankara'daki Kolibası önünde tasvir eden eserini sergilenmek üzere Anıtkabir Müzesine armağan etmeye karar verdi. Bu amaçla Atatürk'ün balmumu heykelini, yaklaşık 1,5 aylık bir çalışma sonucunda tamamladı. İlhamı ise Atatürk'ün 1926 yılında Atatürk Orman iftliği içinde kendi parasıyla yaptırdığı Koliba'da, hasır bir koltukta, elinde kahvesiyle otururken çekilen fotoğrafı oldu.
FOTOĞRAFIN AYNISI
Atatürk'ün oturduğu hasır koltuğa benzer koltuğu bulmak ise kolay olmadı. Antika eşyalara olan ilgisini bildiği yakın bir arkadaşından, fotoğrafta bulunan hasır koltuğa benzer olanı bulmasını rica etti. O koltuk da bulundu ve Eskişehir'e getirildi.
Atatürk'ün o gün üzerinde bulunan beyaz ayakkabı, beyaz çorap, beyaz pantolon, gömlek, mavi kravat ve mavi renkli ceket, ceketinin cebinde ise mendil bulunuyordu. Atatürk'ün elinde de sigarası vardı. Büyükerşen, fotoğrafı dikkate alıp en ince ayrıntısına varıncaya kadar heykele yansıttı. Büyükerşen, bu eserinin de Anıtkabir Müzesine yakışacağını düşündüğü için bunu armağan etmek istedi.
KAMYONETTE ERİMEYE BAŞLADI
Anıtkabir komutanıyla konuşuldu. Böyle bir heykelin müzede bulunmasından çok memnun olacaklarını da söylediler. Üzeri tenteli bir kamyonetle, heykel Ankara'ya götürülmek üzere yola çıkarıldı. Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen, olayı bize şöyle anlattı:
"Hava sıcaklığının 40 derece olduğu bir günde heykel kamyonete yükleniyor. Yaklaşık üç saatlik yolda balmumu heykel de erimeye başlıyor. Heykelin yanında kimse olmadığı için bunun farkına varılmıyor. Ankara'ya ulaşıldığında özellikle yüz kısmındaki erime, Atatürk'ü tanınmaz hale getiriyor.
Tabi bu duruma Anıtkabir komutanı olan albay ve diğer görevliler de üzülüyor. Durumu bana bildirdiler. Bozulmayı kendi imkanlarıyla düzeltmek için izin istediler. Ancak ben, büyük özenle yaptığım heykeldeki bozulmaya üzülmeme rağmen, kendilerinden heykeli göndermelerini rica ettim. Ancak, demirbaşa kayıt yapıldığı için bazı sorunlar çıktı.
KENDİM GÖTÜRECEĞİM
Yeni heykeli de en geç 1,5 ay içinde tamamlamayı hedefliyorum. Yaptığım heykel gerçekten çok başarılıydı. Yine aynısı yapacağım. Bu kez, götürülecek araca ben de bineceğim ve Atatürk'ün heykeliyle yolculuk yapacağım. Bu da benim için anlamlı bir yol arkadaşlığı olacak."
Bugüne kadar Atatürk'ün çok sayıda heykelini yapan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Atatürk heykeli yapmaktan dolayı son derece mutlu olduğunu belirtiyor. Müzeye gelenlerin, Atatürk ve silah arkadaşlarını orada toplu olarak görmeleri de son derece anlamlı oluyor. Büyükerşen de, zaman zaman müzeye gidiyor, eserleriyle gurur duyuyor.
Yatağa bağımlı eğitimci, Atatürk'ü dünyaya tanıtıyorSeydahmet Soylu