"Ergenekon" ve "Balyoz", soruşturma ve davalarının devlet içindeki Fethullahçı yapı tarafından yürütüldüğünü, sahte belgeler üretildiğini bilmeyen yoktu. Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı Kuvvet Komutanlığı, ordu komutanlığı yapmış isimleri ya evlerinden ya da makamlarından alıp cezaevine koydular. Bilim insanları Prof. Dr. Mehmet Haberal, rektör Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ve daha niceleri cezaevinde tutuldu. Sonuç; "Bu davalar kumpasmış, FETÖ'cülerin oyunuymuş" denilip beraatle sonuçlandırıldı.
Günümüzde de devam eden, özellikle belediye başkanları ve bağlı şirketlerinin yöneticileriyle ilgili yürütülen bazı soruşturmalara kuşkuyla bakılıyor. İddianamelerin ortaya çıkmaması, yargılamanın gecikmesi de gündemden düşmüyor. Cezaevinde bulunan isimlerden birisi de İzmir Büyükşehir'de, İstanbul Büyükşehir'de önemli görevlerde bulunan son olarak İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Doç. Dr. Buğra Gökce'nin mektubunu okuyoruz:
CEZAEVİ MEKTUBU
7 ay oldu Marmara (Silivri) cezaevinde tek başına hücrelerde, haftada bir kez spora bile tek başına çıkabildiğimiz ağır bir tecrit yaşıyoruz. Avukat ve milletvekili ziyaretleri olmasa, 'insan sohbetlerinin' yasak olduğu bir koşulda tecritteyiz adeta. Müebbet hapse mahkûmlara benzer koşullarda iddianamesi bile olmadan neyle suçlandığımızı dahi bilmeden özgürlüklerimizden, hayattan, ailelerimizden mahrum bırakılıyoruz. Hüküm giymeden peşinen bir şekilde cezalandırılmış gibiyiz. 'Yargısız infaz' desem yeridir.
Tüm bunlar bu ülkeye, bu eşsiz ve yalnız ülkeye, bayrağımıza, Türkiye'mize halkımıza olan inanç ve bağlılığımıza zerre zarar veremiyor, veremeyecek. Bizler bu karanlığın biteceğine, aydınlık günlere birlikte çıkacağımıza canı gönülden inanıyoruz. Bunun için bedel ödemek mi dersiniz, kampa alındınız mı dersiniz bilmem. Zira her neyse onun gereğini ailelerimizle beraber yaşıyoruz. Ailelerimizin de cezalandırıldığı bu ağır süreci ülkemiz, umuyorum en kısa sürede akılla, sağduyuyla, inançla, umutla ve dirençle aşacak.
Sizlere yaptığınız saygıdeğer görev bağlamında ayrıca sonsuz teşekkür ediyorum.
Tüm SÖZCÜ ailesine, tüm dostlara sevgi ve saygılarımı iletiyorum. Görüşebilmek, aydınlık, özgür günlerde kucaklaşabilmek umuduyla...
Yazar Ergün Poyraz'ın mahkemesi bir türlü belirlenemiyorAydın 24 Haber sitesinde, Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem erçioğlu'nun, akırbeyli'de, eşinin üzerine kayıtlı 10 bin 300 metrekare tarım arazisi içinde izin alınmadan 900 metrekarelik kaçak villanın yanı sıra 300 metrekarelik yüzme havuzu bulunduğu öne sürüldü. Gazeteci Arif Cemrek, "Sadece 75 metrekare çiftlik evi yapma izni olan, kalan 10 bin 225 metrekare alanına tarımsal özelliğinin korunması şartı bulunan araziye yapılan villa bir kez daha gösterdi ki erçioğlu, ailesi için gözünü budaktan sakınmıyor" iddiasında bulundu.
Geçmişte, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan hakkında kitaplar yazan, Erdoğan'ın eğitimiyle ilgili "Diplomasız" kitabını yayınlayan Ergün Poyraz, Arif Cemrek'in haberini paylaştı. İşte bu paylaşım ve oradaki ifadeleri, Ergenekon sürecinde 7 yıl cezaevinde tutuklu kalan Ergün Poyraz'ın yeniden cezaevine konulmasına neden oldu.
Yazar Ergün Poyraz hakkında, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem erçioğlu'nun 1 Ekim'de yaptığı şikâyetin ertesinde 2 Ekim'de gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Her gün 4 kez insülin alınması da dahil olmak üzere çok ciddi sağlık problemleri bulunan Ergün Poyraz'ın tutuklanması ertesinde 2 gün ilaçları kendisine verilemedi.
POYRAZ'IN DOSYASI