Başkomutandan CHP'ye yapılan uyarı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başkomutan olduğunu CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e, "Başkomutan olarak sana sesleniyorum. Ayaklarını denk al. Denk almazsan denk getirmesini de biz biliriz" sözleriyle hatırlattı. Anayasamızın 117. maddesini okuyoruz: "Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin manevi varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur. Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne karşı, Cumhurbaşkanı sorumludur. Cumhurbaşkanınca atanan Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir."

Cumhurbaşkanı'na, Başkomutan olduğunu hatırlatan konunun temelinde Tuzla Piyade Okulu'nda Atatürk fotoğrafı takmayan subaya tepki gösterdikleri için ihraç edilen teğmenler, Harp Okulu diploma ve sancak devir töreninden sonra subay andını okuyan, kılıçlarını çatan teğmenlerden beşinin, bunlara engel olmadıkları gerekçesiyle üç amirin ihraç edilmesi var.

BAŞKOMUTAN AÇIKLAMA YAPMASAYDI

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) yetkilileri, Tuzla Piyade Okulu'nda teğmenlerin ihraç edilmesini de, kılıç çatan teğmenler konusunu da "Disiplinsizliğe" bağladı. İhraçların subay andıyla, kılıç çatmayla ilgisinin olmadığını belirtiyor. Bakanlık yetkilileri, Disiplinin silahlı kuvvetlerimiz için önemini vurguluyorlar. Disiplinin en güzel tanımı, İç Hizmet Kanunu'nda yer alıyor. Okuyalım: "Madde 13 Disiplin: Kanunlara, nizamlara ve amirlere mutlak bir itaat ve astının ve üstünün hukukuna riayet demektir."

Teğmenler, onların üç komutanı ve şimdide Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nda anlamlı bir duruş sergileyen Korgeneral Tevfik Algan'a bu süreçte yapılanlar disiplinin tanımındaki "... ve astının ve üstünün hukukuna riayet" ile çelişmiyor mu Vicdanları kanatmıyor mu Başkomutan tarafından "ihsası rey" kapsamında açıklama yapılmamış olsa YDK kararı böyle mi olurdu

GÜÇLÜ VE MİLLİ ORDU

1995 yılından bu yana Harp Okulu'nda okunan, 2023 yılına kadar yönetmelikte de yer aldığı için resmî törenlerde de okunan, tamamı Anayasa'da yer alan metinlerden oluşturulmuş, "subay andı" için koparılan fırtına, başarılı subayların ihracıyla sonuçlandı. Koparılan fırtına en başta TSK'ya, T.C. Devletine ve dolayısıyla Türk milletine zarar vermiyor mu Bu durumu çok önemli ve kritik görevlerde bulunan emekli Tuğgeneral Rafet Kılıç'a sordum. Şunları söyledi:

"Dünyanın en güzel ancak yaşama bedeli de çok ağır coğrafyasında, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak yaşamaya devam edebilmesinin bana göre ilk şartı, güçlü ve milli bir orduya sahip olmaktır. Milli ordu, milletin tamamından çıkan ve milletin tamamına hiçbir fark gözetmeden hizmet edecek, tehditlere karşı gözünü kırpmadan canını da ortaya koyarak vatanını koruyabilecek ordudur. Anayasamız, milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından TBMM'ye karşı, Cumhurbaşkanını sorumlu kılıyor. Başkomutanlığı temsil etme görevini de TBMM manevi varlığından ayırmayarak Cumhurbaşkanına veriyor."

BUNLARI DA HATIRLAYALIM

Temsil ettiği, Başkomutanlık görevini hatırlatan Cumhurbaşkanına, Silahlı Kuvvetleri yurt savunmasına hazırlama sorumluluğu kapsamında, özellikle 15 Temmuz 2016 hain darbe girişimi sonrasında seri kararnamelerle Silahlı Kuvvetlerin harbe hazırlık seviyesinde neler yaşandığını emekli Tuğgeneral Rafet Kılıç şu başlıklarla hatırlatıyor:

- Askeri sağlık sistemi ortadan kaldırıldı.

- Askeri yargı sistemi ortadan kaldırıldı.