Bakalım bu ifadeler karanlık dönemi aydınlatacak mı

Dr. Necip Hablemitoğlu 18 Aralık 2002'de evinin önünde öldürüldü. Eşi Şengül Hablemitoğlu o günlerde başbakanlığa davet edildi, "Bu cinayeti çözmek devletin namus borcudur" denildi. İşin ilginci, 2015 yılına kadar Hablemitoğlu'nun telefon HTS kayıtlarının bile (Arama, aranma ve bulunduğu baz istasyonu bölgesi) istenmediği ortaya çıktı. Suikastı araştıran istihbarat şubenin müdürü ve aynı şubedeki 15 kişinin Fethullahçı olduğunu Şengül Hanım nereden bilsin. O istihbarat müdürü yıllardır firari durumda.Nuri Gökhan Bozkır'ın adını yıllar önce "Sauna Çetesi"nin lideri olarak duymuştum. Asker olmasına rağmen karanlık bazı ilişkiler içinde olduğu anlaşılmıştı. Babası emekli albay Niyazi Bozkır ise son derece muhterem bir insandı. Eşi ile birlikte gelip oğlunu anlatıyor ve onun da bir oyuna geldiğini söylüyordu. Özel Kuvvetler Komutanlığı'na aslında Nuri Gökhan Bozkır'ın alınmaması gerekiyordu. Ancak, babasının, üst düzey komutanın yakın arkadaşı olması nedeniyle onun Özel Kuvvetler'e alınması gerçekleşmişti.23 GÜN SONRAMilli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Nuri Gökhan Bozkır'ın izini bulmuştu. Bu kişi Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesinin yanısıra Şanlıurfa'da silah kaçakçılığıyla ilgili olduğu belirtilen Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davanın da sanıkları arasındaydı.Ukrayna'dan bir ara Romanya'ya geçen Bozkır, hukuki sorununun giderileceği gerekçe gösterilip Ukrayna'ya çağrıldı. Ukrayna girişinde istihbaratı alıyor. Bozkır, Türkiye'ye getirildi. Getirilişinden tam 23 gün sonra, Cumhurbaşkanı, Bozkır'ın Ukrayna'da yakalanıp Türkiye'ye getirildiğini söyledi. Türkiye, yakalamayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasıyla öğrenmiş oldu.13 gün de Emniyet'te sorgulandı. Bozkır bir şeyler anlatıyor ama onu Ukrayna'da bulup röportaj yapan Toygun Atilla'ya söyledikleriyle, sorguda söyledikleri arasında da çelişkiler ortaya çıkıyordu."SİLAHI GÖLE ATTIK"Gazeteci Zihni Çakır, ifadesinde Hablemitoğlu suikastıyla ilgili olarak iki isim söyledi. Suikastı o dönem yüzbaşı rütbesinde olan bir kişinin işlediğini öğrendiğini belirtti. Bunu da Nuri Gökhan Bozkır'dan duyduğunu, suikast silahının Mogan Gölü'ne atıldığını söyledi.Şengül Hablemitoğlu'nun avukatı Ersan Barkın, hiç bıkmadan, yorulmadan bu dava için uğraştı. Tetiği çektiği öne sürülen kişi Kazakistan'a gitmişti. Dava uzun süre dondu. Belli bir aşamadan sonra dosya Cumhuriyet Savcısı Zafer Ergün'e verildi. Ergün, dosyayı inceledi, Zihni Çakır'ın ifadesini aldı. Bozkır'la da iletişime geçti. Savcı inceleme yaparken, cinayetin işlendiği tarih olan 18 Aralık 2002'de Bozkır'ın şüpheli bir durumuyla karşılaştı.İKİ TELEFON DA KAPALICinayet saatinde Nuri Gökhan Bozkır'ın iki telefonu da kapalıydı. Bunun üzerine Bozkır hakkında yakalama kararı, ardından kırmızı bülten çıkarıldı. 2019 yılının temmuz ayında Ukrayna'da yakalandı. Hemen iltica talebinde bulundu. İltica talebinin davası ve duruşmaları devam ederken 2020 yılının ocak ayında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna'ya gitti. Hablemitoğlu'nun katil zanlısının Türkiye'ye iadesini istedi.Nuri Gökhan Bozkır da boş durmuyordu. Ukrayna'ya iltica talebinde bulundu. Bu isteği reddedildi ve iade süreci başlamış oldu. Dosya iki yıl "dondu." Ne olup bittiği de pek bilinmiyordu. Ama, Bozkır hakkında iade talebi değerlendirilirken, kişinin Ukrayna dışına kaçtığı basında yer aldı. Çünkü,