Askerlerimizi şehit eden metan gazı değil, peki ne
Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde, Doğal Afet ve Koruma Taburu var. Birliklerde koku detektörü de var, mayın detektörü de, gaz maskeleri de var. Bu birlikler hem doğal afetlere, mağara içine, tünele, kısaca her şeye müdahale ediyor. Askerimizin bu durumunu bilen bir komutanla konuştuğumda, "Madencileri neden alıp kurtarma çalışmalarına götürmüşler anlamış değilim. Herhalde bir bildikleri var" dedi.
Silahlı Kuvvetlerimizin içinde övündüğümüz birlikler var. Yeter ki onlar yerinde kullanılsın. Son olayda şehit olan Üsteğmen Ege Akar, istihkam sınıfından. Onun bu görevde bulunması önemli. Çünkü istihkamlar gaz dedektörünü kullanır. Bölücü örgütün yakın döneme kadar hastane olarak kullandığı, buna göre içinde bölmeler yaptığı mağaraya, cihazlarıyla ilk girmesi gereken Özel Kuvvetler ya da komandolar olması gerekirdi. Yani ehil birlik o çalışmayı yapmalıydı.
NEREDE GAZ MASKESİ, KOKU DEDEKTÖRÜ
Kuşkusuz bunları Milli Savunma Bakanlığı yetkililerine de sormamız gerekiyor. Hata olmasın diye gazetecilerin gösterdiği çabaya, karşılık verilmiyor. Eğer mağaraya giren askerler komando olsa bröveleri olurdu. Hiçbirisinde bröve olmadığı görüldü. Eğer şehitlerimizin isimleri açıklandığında onlar komandoysa açıklamada komando olduğu da yazılır.
Oysa baktığımızda örneğin "piyade sözleşmeli er" deniliyor. Yani, komando olduğu belirtilmiyor. Özel kuvvet değil, komando değil. Gaz dedektörü, gaz maskesi olmayan personel mağaraya donanımsız girdiyse, izin verilmemesi gerekirdi.
Metan gazı daha çok kömür havzalarında, termal suların bulunduğu yerlerde oluşur. O yüzden "Metan gazına maruz kalıp şehit oldular" demek pek doğru değil. Maden sahalarında "Tahlisiye ekipleri" bulunur. Bunlar nöbetleşe 24 saat görev başındadır. Sürekli eğitim yaparlar, ihtiyaç duyulunca onlar hemen olay yerine götürülür. O gün onlara ihtiyaç duyuldu.
MADEN İŞÇİLERİ GÖTÜRÜLDÜ
Irak'ın Kuzeyinde, Avaşin bölgesinde 832 rakımlı tepede PKK'nın yakın dönemde boşalttığı mağarada, 2022 yılında şehit edilen Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt'un bulunduğu yolundaki ihbar üzerine askerlerimiz o mağarada, şehidimizi bulmak için girdi. Bu ihbarın bölücü örgütten geldiği tahmin ediliyor.
Zonguldak maden sahasında görevli 250 kişiden oluşan tahlisiye ekibi var. Pazar günü buradan en seçme 10 kişinin gerekli olacak cihazlarıyla birlikte hazır edilmesi, bunların Kuzey Irak'ta göreve götürüleceği bildirildi. Ekip hazırlandı. Çaycuma havaalanında uçağa bindirildi. Mağaranın bulunduğu alana yakın güvenli bir yere helikopterlerle taşındılar. Bu çalışmalar yapılırken, ekibin hangi görev için götürüldüğü amirlerine bile söylenmedi. Sadece "Gizli bir görev" denildi. Bir görevliye, "Siz orada aktif görev aldınız mı" diye sordum. "Evet, teçhizatlarımızla mağaraya girdik ve kurtarma çalışmalarına katıldık" demekle yetindi.
Mağaraya girip kurtarma çalışmaları için getirildiğini öğrenen madenciler de aslında bu duruma şaşırdı. Çünkü, askerlerimizin yıllardır girmediği, temizlemediği mağara yok gibidir. Madencilerimiz, AFAD ekipleriyle birlikte mağaradan çıkardıkları askerlerimizin cenaze törenine katıldıktan sonra uçakla Zonguldak'a getirildi.
İSRAİL VE ABD DESTEKLİ Mİ
Bölücü örgütün, şehidimizle ilgili ihbarda bulunurken, "Bubi tuzağı" hazırlamış olabileceğini söyleyen askerler de var. Uluslararası hukuka göre kimyasal silahın her türlüsünü kullanmak insanlık suçudur. PKK'nın, kimyasal bubi tuzağını