Ankara Organize Şubenin başına gelenler

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin davanın iki numaralı sanığı Serdar Sertçelik'in iddiaları üzerine, "Suç işlemek için anlaşmak", "Adil yargılamayı ve tanığı etkilemeye teşebbüs", "Görevi kötüye kullanma" ve "Suçluyu kayırma" iddialarıyla soruşturma başlatılmıştı. 4 günlük gözaltı sonucu Mali Şube ile Organize Suçlar Şubesi'nin bağlı olduğu Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan, Komiser Ufuk Gültekin, Komiser Yardımcısı Metehan İlkyaz, Serdar Sertçelik'in Ankara'dan kaçırılmasıyla ilgili olarak Adem Kaçan, Mustafa Çotuk ve Ramazan Kubat tutuklandı.

"Gizli tanığa AKP, bazı eski bakanlar ve bürokratların isimlerinin zorla söyletilmek istendiği" iddiası üzerine siyasette fırtına kopartıldı. Hiçbir ifadede bunların yer almadığı anlaşıldı. Bu olay, Emniyet içinde de rahatsızlıklar olduğunu ortaya koydu. Olan şu, organize suç örgütüne operasyon yapan ve onları yargıya teslim edip tutuklanmasını sağlayan Emniyet mensupları da cezaevine konuldu.

Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik ve Organize Şube Müdürü Şevket Demircan'ın ifadelerine SÖZCÜ ulaştı. Çelik, ifadesinde kendisine yöneltilen soruların büyük bir bölümüne, "Ben il Emniyet Müdür Yardımcısı olduğum için konuları şube müdürü takip eder. Beni de o konuda bilgilendirir" cevabını verdi. Sonuçta tutuklanan Emniyet mensuplarının ifadelerinden bölümler aktaralım.

ADIMI KARALAMAK İÇİN

-Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik:"Ayhan Bora Kaplan (ABK) suç örgütüne yapılan operasyonun bütün iş ve işlemlerini yürüten şubeden sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı olmamdan dolayı adımı karalamak için yurtdışına kaçan gizli tanık video hazırlamıştır. Bu görüşmelerde gizli tanık kendisini güvene almak adına bilgisi ve ilgi-alakası olmayan herkesi dillendirebilir.

Gizli tanığın dosya kapsamı dışındaki bu isimleri dillendirmesi o isimlerle ilgili soruşturma yapılacağı anlamını taşımaz. Kaldı ki soruşturma yapılması için sorumlusu olduğum şube müdürlüğü tarafından başarılı bir şekilde yürütülen ve aradan yaklaşık 8 ay geçmesine rağmen hala gündemden düşmeyen bir operasyonda görev alan insanları karalamak için taraflı bir şekilde hazırlanmış ve kurgulanmıştır. Serdar Sertçelik ile hiçbir telefon konuşmam olmadı.

GİZLİ TANIKLIK TALİMATI VERMEDİM

Organize Şube Müdürü Kerem Gökay Öner'in çalışmalarda devre dışı bırakıldığına ilişkin iddiası doğru değildir. Kendisi şube müdürü olarak geniş yetkileri olan bir görev icra ediyor. Kimsenin pasifize edecek fiili bir gücü yoktur. Benim kimseye, 'Kerem müdüre bilgi verilmemesi, soruşturmadan dışlanması' gibi bir talimatım olmadı.

Organize Müdür Yardımcısı Şevket Demircan'a veya başka birisine herhangi bir siyasi hakkında Serdar Sertçelik'e gizli tanıklık yaptırılması için asla talimat vermedim, görüşmedim. Serdar Sertçelik'in yurtdışına kaçışı ile ilgili herhangi bir ilgim ve bağlantım yok.

Siyasi kişilerin veya dosya ile ilgili olmayan ancak kamuoyu tarafından bilinen kişilerin Serdar Sertçelik'in gizli tanıklığı vasıtasıyla soruşturmaya dahil edilmesi gibi talimat vermedim. Herhangi bir siyasetçi veya kamuoyunun bildiği tanıdığı kişiyi Organize Şube'yi kullanarak takip ettirmedim.

Usulsüzce dinleme gibi bu yönde bana illegal bir talimat gelmedi. Serdar Serçelik, tek taraflı beyanlarıyla kesip-biçerek insanların algısını yönlendirmeye çalışıyor. Beni hedef gösteriyor. Kendisi, işin içine siyasileri katarak soruşturmadan kurtulmayı amaçlıyor. İftiraya uğradığımı düşünüyorum."

"VARSA BİR ŞEY PATLAT"

-Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan:"Yurtdışına kaçan Serdar Sertçelik'le telefonla konuşan Organize Şube Müdür Yardımcısıyım. Dinletilen telefon konuşmaları bana ait. Ancak kesilmiş bir şekildedir. Bu kayıtların kesintisiz olanı ve tamamını müfettişlere de verdim. Konuşmamda geçen 'Patlat' tan kastım, gizli tanık daha önce savcılıkta verdiği ifadede S.S.'nun karışmış olduğu ve ABK'nın dahil olduğu silahla yaralamayı anlatmıştı. O yüzden 'Varsa bir şey ekleyelim' demek istedim. Dosyaya bir şey katmak, eklemek gibi bir düşüncem olmadı.