8 yıl önce yapılan ihbar!
Yenidoğan Çetesi İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, emniyet ve adli makamların ortak çalışmasıyla çökertildi. Bu çetenin çökertilmesinde dönemin İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu'nun soruşturma sürecindeki gizliliğe riayet etmesi ve süreç içindeki emekleri önemlidir. 5 Aralık'ta TBMM, yenidoğan ölümleriyle ilgili olarak toplandı. İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Turan Çömez, "2016 yılında yapılan soruşturma sonucu ne oldu" diye soruyor.
Komisyon tutanaklarına göre Teftiş Kurulu Başkanı Erkan Hacıfazlıoğlu o bilinmeyen süreci şöyle cevaplandırdı: 19 Ocak 2016 tarihinde gelen ihbar e-mail ardından soruşturma başlatılıyor, 21 Ocak 2016 müfettiş görevlendiriliyor, 6 Ekim 2016 Prof. Dr. Kemal Memişoğlu İstanbul İl Sağlık Müdürü olarak atanıyor, 9 Kasım 2016'da bilirkişi, incelemelerini müfettişe sunuyor, 15 Kasım 2016 soruşturma hakkında, daha rapor Teftiş Kurulu'na sunulmadan İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu, Bakanlıktan bilgi istiyor. 17 Kasım 2016 tarihli Soruşturma Raporu, Teftiş Kurulu Başkanlığına sunuluyor, 28 Kasım 2016'da Müsteşarlık Makamından raporun kabul edildiğine dair onay alınıyor, 29 Kasım 2016'da ise Bakanlık tarafından sonuç İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne bildiriliyor.
'BULGUYA RASTLANMADI' RAPORU
Müfettiş, 9 Kasım 2016'da bilirkişiden görüş alıyor. Raporda, " mevcut kayıtlara göre yenidoğan döneminde yapılan tedavilerin bebeklere zarar verdiğine dair bir bulguya rastlanılmadığı kanaatine varılan uzmanlık görüşümüzdür" deniliyor. Bilirkişi görüşüne göre müfettiş raporunu şöyle sonuçlandırıyor:
"Bu görüş doğrultusunda özel hastanelerde tedavileri yapılan bebeklerin bu tedavilerden zarar görmedikleri anlaşıldığından özel hastanelerin çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları Dr'lar haklarında herhangi bir işlem yapılmasına gerek bulunmamaktadır."
İşte; bu rapor üzerine 2016 yılında başlatılan soruşturma dosyası kapanıyor.
ÇETE NASIL ÇÖKERTİLDİ
Aradan yıllar geçiyor. 27 Mart 2023 tarihinde CİMER'e bir şikayet ulaşıyor. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü bu şikâyetin gereğini yapmak için emniyet birimleriyle birlikte gizlilik içerisinde soruşturmayı yürütüyor. Bu soruşturmayı emniyetin "Yolsuzluk Büro Amirliği" takip etti, suçun çeşidi ise "Yolsuzluk ve Nitelikli Dolandırıcılık" olarak belirtildi. Emniyet sürecin Savcılık Makamı ile birlikte yürütülmesi gerektiği sonucuna vardı.
Bunun sonucu savcılık, mahkemeden 20 Haziran 2023 tarihinde olayla ilgili 300 kişinin teknik, fiziki takipleri ve telefonlarının dinlenmesi başladı. Teknik takip ve dinlemeler soruşturmanın ana eksenini oluşturdu.
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, adliye ve emniyet makamları ile işbirliği içerisinde çalıştı. 25 Eylül 2023 tarihinde yine gizlilik içerisinde dosyaya konu tüm özel hastanelerde olağandışı denetim başlatıldı. Teknik takibe yansıyan ve en önemli delilleri oluşturan tape kayıtları bu denetim sırasında elde edildi. Çete üyelerinden H.D.T, telefon konuşmasında, "Ben hayatımda böyle denetim görmedim abi. İl sağlık müdürü size kafayı takmış" diyor. İddianamede bu şekilde panik içerikli onlarca konuşma yer alıyor.
ONLAR DENETİMDEYKEN...
Denetim ekibi özel hastanelerde denetim yaparken şüphelilerin telefonları emniyet güçlerince dinleniyordu. Telefon konuşma çözümleri 2024 yılının Mayıs ayında Sağlık Bakanlığı müfettişlerine teslim edildi. Ardından 28 Eylül 2023 tarihinde Yenidoğan Yoğunbakım Denetim Değerlendirme Komisyonu alanında uzman kişilerden oluşturuldu. Bu komisyon saptanan hususları değerlendirdi, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) nasıl dolandırılmaya çalışıldığını ortaya koymaya başladı.
24 Kasım 2023 tarihinde Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca Sağlık Bakanlığı'ndan ve SGK'dan müfettiş görevlendirilmesi talebi geldi. Başsavcılığın bu görevlendirme yazısında tedavi yöntemlerinin tıbbi süreçlere uygun olup olmadığı ve kamu zararının bulunup bulunmadığı hususunda müfettiş marifetiyle dosyanın idari yönden incelenmesi istendi. 5 Aralık 2023 tarihinde müfettiş görevlendirildi.
MÜFETTİŞLERE TESLİM EDİLDİ
Görevlendirilen müfettişler savcılıktan dosyayı almak istedi. Ancak savcılık makamı dosyada gizlilik olduğu gerekçesiyle müfettişlere hukuki zorunluluk dolayısıyla bilgi, belge vermedi. Müfettişler, İl Sağlık Müdürlüğü ekiplerince yapılan denetimlerde elde edilen belgeler üzerinden değerlendirme yaptı, "yolsuzluk" iddiasını ortaya koymaya çalıştı.