İhtiyacı olana, zordakine yardım çok rahatlatıcı, hafifletici bir şey. Bir de inanç sahibiyim bu konuda: Yardım ettikçe daha fazlasının geleceğine inanç. Ama her iş gibi bunun da bir edebi, kuralları, olmazsa olmazları var. Gelin gündemdeki dört yardım vakasına bu gözle bakalım...Şahan Gökbakar'ın hassasiyetiZonguldak'taki Ereğli Endüstri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde engelli bir öğrenciye yapılan eziyet hepimizin içini acıtmıştı. 11'inci sınıf öğrencileri çektikleri videoda engelli arkadaşları N.G.'yi tekme tokat tartaklayıp şınav çekmeye zorluyordu. Çocuğun ailesinin şikâyeti üzerine olaya karışan 10 öğrenciye uzaklaştırma verildi, içlerinden 4'ü adliyeye sevk edildi. İfadeleri alınıp serbest bırakılan dört öğrenciden videoyu çeken kişi olduğu öne sürülen çocuk sokakta saldırıya uğradı. Ağzı burnu dağıtılmış haldeki görüntüsü sosyal medyada paylaşılıp altına da "Adalet sokaklarda" yazıldı.Diğer üç çocuk da benzer şekilde tehdit ediliyormuş. "Oh olsun, hak etmişlerdi" diyenler olabilir. Ama yanlış.Birincisi, şiddet şiddeti doğurduğu için yanlış. O zaman eziyetçileri dövenleri de başka birileri dövsün, kan davası gibi ilanihaye devam etsin şiddet sarmalı.İkincisi, adalet sokaklarda falan değildir. Adaletin yeri mahkemedir. Bazen yüreğimizi soğutacak sonuçlar çıkmayabilir ama ona itiraz etmenin yeri de yine mahkemedir. Şahan Gökbakar'dan "Helal olsun" denecek bir açıklama geldi. Sosyal medyadan engelli çocuğun eğitim masraflarını karşılamaya hazır olduğunu paylaştı: "Sınıfta birkaç arkadaşı tarafından zorbalığa maruz kalan engelli kardeşimizin ailesi bize ulaşırsa, özel eğitim alabileceği bir okulda eğitimini karşılamak isterim."Bravo Şahan'a, işin maddi külfetini üstlenmesi dışında ne de doğru düşünmüş. Çocuğun kendine uygun bir kuruluşta, benzer sorunları olan yaşıtlarıyla birlikte eğitim alması da çok önemli. Aslında beklemesine de gerek yok Şahan'ın. Olayın geçtiği yer, okul belli.Milli Eğitim de işin içinde, bir müfettiş görevlendirildi, soruşturma yapılıyor. Ereğli İlçe Milli Eğitim'den şak diye bulabilir öğrencinin velisini: (0332) 713 10 40Haberin DevamıSeda'nın eksiğiSeda Sayan, kullanmadığı giysilerini satıp gelirini hayvan derneklerine bağışladığını açıkladı: "Sahnede bir elbiseyi maksimum iki defa giyiyorum. Elbiseyle işim bittikten sonra satıyorum. Parası otomatik olarak hayvanlar derneğine aktarılıyor."Tebrik etmek lazım. Davranışı iki açıdan örnek: Hem kıyafet israf olmuyor, bir anlamda geri dönüşüyor hem de bununla hayırlı bir iş yapıyor. Ama bu bağış işlerinde genel ifadeler yerine derneğin tam adının verilmesi lazım. Türkiye Hayvanları Koruma Derneği mi, HAÇİKO mu, HAYSEV mi...Eğer dernek adı verilirse böylece bağış lafı havada kalmaz, gerçekte bağış yapmayıp da üfürenlere karşı derneğin çıkıp "Biz böyle bir bağış almadık" deme hakkı olur.Ayrıca gerçekten örnek olmak istiyorsa, hangi derneği tercih ettiğinin de bir önemi büyük. Çünkü hepsinin farklı farklı, ayrı ayrı misyonları var. Neden bilhassa o derneği tercih ettiğini bilmek istiyor insan.Haberin DevamıMurat Övüç'ün rezaletiKendiniz dışındakilere ister bir STK aracılığıyla isteseniz de doğrudan faydalı olabilirsiniz. Tek yapmanız gereken,