Ünlüler şişmanlarsa

Türkiye'nin en güzel ve yakışıklı ünlülerini yapay zekâyla şişmanlatmışlar, sosyal medya yıkılıyor bu görsellerle. İçlerinden en hoşuma giden beşini seçtim...

HANDE ERÇEL

Kiloyu en çok ona yakıştırdım. Yalnız tam bir "kavuşmuyor düğmeler" hali...

Kendisine "bazlama surat" diyen fenomen Lütfü Alp Kılınç'a dava açıp kazanmıştı.

Nedense aklıma o dava geldi.

BURAK ÖZÇİVİT

"Taş Devri"deki Fred Çakmaktaş gibi olmuş. "Kuruluş Osman"da bu haliyle oynasa at falan binemez, zaten hayvancağız da taşıyamaz. Otur, günde 100 şınav!

MURAT BOZ

5 kilo gıdıuykuluk çıkar bundan. Western filmlerindeki kasaba şeriflerini hatırlatıyor.

Şerif, şerif ama yine de bebek yüzlü. Dalton Kardeşler parmağında oynatır bu şerifi.

KIVANÇ TATLITUĞ

Kaşı, gözü, burnu hâlâ güzel ama en çok Kıvanç'a üzüldüm.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Başak görse kalp krizi geçirir.

Yahu Behlül, yahu Kuzey, yahu Kurt Seyit! Azıcık tut şu gırtlağını be gülüm.

Ne bu hâl Memişler bile 90 E!

AFRA SARAÇOĞLU

Parmaklar biraz dolma dolma.

Belini kuşakla sıkmış ama aşk tutamakları fırlamış alttan üstten.

Sevgilileri Mert Yazıcıoğlu ile Mert Ramazan Demir'i toplasan bu haliyle bir Afra etmiyorlar.

Ne zarif abimizdin...

Hukukçu, yazar, oyuncu ve gazeteci abimiz Ali Sirmen'i kaybettik.

İsminin önünde bu kadar sıfat olan birinin hayatın pek çok alanında olduğu gibi yeme-içme konusunda da gurme olduğunu tahmin edebilirsiniz.

Haliyle yolumuz çok kesişti çeşitli davetlerde.

Ama o beni hatırlamaz...

Genelde eline koluna hâkim biriyimdir. Ama sakındığınız göze çöp batar ya...

Bundan yıllar, yıllar önce...

Daha bacak kadar muhabirim.

Şimdi tam hatırlamıyorum ama açık büfeli bir davet.

Açık büfeden meyve almaya çalışıyorum. Çatalı bastırınca benim meyve basınç yaptı, yanındaki meyveyi fırlattı.

Ali Sirmen'in o tiril tiril, bembeyaz gömleğine!

Bin bir özür diledim ama adam o kadar beyefendi ki neredeyse o beni teselli edecek.

Dünyanın en kibar insanı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Aradan bir süre geçti, yine bir davetteyiz.

Elimde çorba, yer mi değiştiriyorum ne...

Sen tut, garsona çarp, garson bana, ben çorbayı Ali Sirmen'in üzerine!

Yine bin bir özür ama önceden gömleği mahvedenin de ben olduğumu hatırlamıyor belli ki.

Sonra yine bir akşam elimde makarna tabağı, sağa sola selam vererek yürüyorum.