Tyson: Bir Rocky değil
Ağır sıklet efsanesi Mike Tyson ile YouTuber Jake Paul arasında, bütün dünyanın merakla beklediği boks maçı Teksas'ta gerçekleşti; Tyson yenildi.
Müsabaka bu kadar "büyük" olunca küresel çapta 65 milyon kişi tarafından izlendi.
Karşılaşma yayıncı kuruluşun 'en iyi 10' listesinde 4'üncülüğe kadar yükseldi.
Önceki gün itibarıyla da 'en çok arananlar' listesinin başında yer alıyordu.
Öyle ki Acun Ilıcalı'nın da oturduğu en öndeki koltuklar 2 milyon dolardan satılmış.
Jake Paul'un pırlantalı boks takımından Tyson'ın siyatikli ayağına bilerek basmasına, ringde yaptığı ırkçı göndermelerden Tyson'ın rakibine attığı tokada kadar maçın bütün detayları çok konuşuldu haliyle.
En çok da aradaki 31 senelik yaş farkı ve Paul'ün kazandığı 40, Tyson'ın kazandığı 20 milyon dolarlık ödül... Ve tabii sponsorluk gelirleri...
Yine de karşılaşmadan hiç memnun olmayanlar var. Maçın tam bir "kurgu" ve "keriz silkeleme" operasyonu olduğunu savunuyorlar.
Muhammed Ali'nin maçlarıyla kıyaslayıp müsabakayı "samimiyet" testinden geçiriyorlar:
"Bunun için mi uykusuz kaldık!"
Bu tartışmada anlamadığım şu:
Şov olmayacaktı da başka ne olacaktı ki 58 yaşındaki Mike Tyson'dan bir "Rocky Balboa" çıkmayacağı en baştan belliydi. Adamın derdi, birikmiş borçlarını ödemek.
Rakibine baksanız, o da şov peşinde bir fenomen.
Maç deseniz... Zaten 2 dakikalık periyotlar ve ağır eldivenlerle planlanmıştı.
Seyirci ne görmek istiyorsa daha en baştan ona göre akıp gitti.
Maçın saatinden dolayı uykusuz kalınmasına bir diyeceğim yok...
Ama ortada bir kandırıkçılık falan da yok. Tam bir vuran memnun, yiyen memnun durumu.
'Damsız'a 141 bin ceza
Antalya'da bir işletme, yanında kadın olmadığı için bir müşteriyi kapıdan geri çevirdi. Damsız olduğu için içeri alınmayan H.Ö. isimli erkeğe, "Tek kadın olsan alırdık" denmiş.
Müşterinin Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'na başvurması üzerine, cinsiyet ayrımcılığı gerekçesiyle mekâna 141 bin lira ceza kesilmiş.
Ceza alan işletme bu uygulamaya devam edecek mi, bilmiyorum. Çünkü "damsız almama uygulaması" Türkiye'nin hemen her yerinde, uzun yıllardır kullanılan bir yöntem.
Bu sayede içerideki kadın-erkek sayısı eşit tutulmaya çalışılıyor, böylece kadınlar daha rahat ediyor.
Dengenin bozulduğu ortamlar veya herkesin çift olduğu bir yerde beş-altı erkekten oluşan bir grup rahatsız edici olabiliyor.
TİHEK'in kararında içeri alınmayan erkeğin haklarından bahsediliyor. Peki içeride eğlenip konser dinleyen kadınların ve onların yanındaki erkeklerin hakları ne olacak
Ezcümle biraz karışık bir durum bu.
Kapı görevlileri damsız almamak yerine, "Doluyuz" dese bu sorunlar yaşanmayacaktı elbette.
Merak edenler için: