Babasını akli dengesi yerinde olmamakla suçlayan Ahmet Tatlıses'e İbrahim Tatlıses'ten evlere şenlik bir cevap geldi. Güler misin, ağlar mısın:

"Benim akli melekem ne zaman yerinde değildi biliyor musunuz Onu annesiyle yaptığım zaman. Akli melekem o zaman yerinde değildi, olsaydı zaten yapmazdım."

Bilmeyenler için işin kısaca evveliyatı şu:

İbrahim Tatlıses'in çeşitli dönemlerde farklı hanımlardan olma çocukları mevcut. Bu kadın ve çocuklardan bazılarıyla arası iyi, bazılarıyla da arasında yıllardır süren kan davası var.

Öyle bir kan davası ki, birbirlerini yıllardır ikamet ettikleri dairelerden bile sokağa attırıyorlar.

Çocuklarından bazılarını yıllarca kabul etmedi. Yine kendisi gibi müzisyen olan kızı Dilan (Çıtak) mesela.

Halbuki tanımadan sokakta görseniz, "Bu İbrahim Tatlıses'in kızı" dersiniz. O kadar hık demiş burnundan düşmüş.

Reddedilen çirkin ördek yavruları da dengesiz büyüdüler haliyle.

Bütün bu gelgit içinde kız müzisyen olduğu için daha çok etkilendi tabii. İmparator'un kızı mısın, değil misin Polisin üstüne araba falan sürüyor.

Gerçi kıza etkilendi diyoruz ama Ahmet Tatlıses'in ayağında da elektronik kelepçe var an itibarıyla.

Bu sülaleyi "Tatlısesler" diye bir malikaneye toplayıp çeksen, yeminle Amerika'daki Kardashian'ları geçerler reytingde falan. Hatta daha sürreel: İdo, Dilan, torunlar, elektronik kelepçesiyle oğlu Ahmet, mümkünse de genç-yaşlı birkaç eski eşi... Hatta ve hatta İbo Show'u da oradan yap, kalan zamanları 7x24 yayınla...

Merkür kazasıdiye buna denir

İrem Derici'nin başına geleni biliyorsunuz: Sosyal medyada başkasıyla didişeceğim derken gencecik bir kızın içinden geçti yanlışlıkla.

Kızcağız "Aramızda 16 yaş fark olmasa seninle arkadaş olmak isterdim" dedi; İrem şöyle beklenmedik bir çıkış yaptı:

"Muhtemelen salağın tekisindir, sana ayıracak vaktim yok. Ama avukatın iyiyse benden bi' şeyler kopar. Hayatsız. Amaçsız. Keriz!"

Kimse bu nefret diline anlam veremedi tabii. Muhtemelen çok da üzerinde düşünmeden yine kendisine yaşıyla ilgili bir laf sokma geliyor zannetti ve şarladı. Sonra yaptığı yanlışı anladı; özür diledi tabii.

İşte astrologların Merkür kazası dedikleri şey tam da bu.

Merkür gezegeni gökyüzünde gerilerken yanlış anlamaların, durduk yere çıkan iletişim kazalarının olabileceğini öngörüyorlar.