Dilan Çiçek Deniz'in "Oyunculuk kutsal bir meslek değil; doktorluk, öğretmenlik gibi daha kutsal mesleklerimiz var" açıklaması, ortalığı birbirine kattı.

Ekin Türkmen, "Bıktım sizden, saygısız cahiller" diye cevap verdi. Burak Sergen, "Dünyanın en kutsal mesleği" dedi: "Ben doktor ve öğretmeni oynayabilirim ama onlar benim yaptığı şeyi yapamazlar!" diye kestirip attı.
Bunu gerçekten tartıştıklarına inanamıyorum.
Arkadaşlar, kusura bakmayın ama kutsal bir şey falan yaptığınız yok.
Elbette ki her mesleğin zorlukları, sabır-sebat isteyen yanları var kendine göre. Ama onun dışında kutsiyet aramak biraz "kendi kendine yakıştırmak" oluyor. Kutsiyet, fedakârlıkla kardeştir. Canını tehlikeye atan itfaiyeci, can kurtaran doktor, dağ köylerinde canları yetiştiren öğretmenle sen bir misin
Senaryo geliyor, seçip beğenip oynuyorsun.
İstediğini kabul edip istemediğini reddediyorsun.
Reyting varsa devam, yoksa dizi finali. Birçoğunuz bu konuda eğitimsiz, tecrübesiz, yeteneksiz olduğunuz halde sırf kaşı-gözü güzel diye bir ton da para alıyorsunuz. Kutsiyetiniz de eksik kalıversin.
Hele Burak Sergen acayip yanılıyor. Doktoru oynarmış ama doktor onun işini yapamazmışmış.
Asıl doktor Cüneyt Cüreklibatur'dan çok güzel Malkoçoğlu olur da Burak Sergen kalp ameliyatını ancak
filmde görür.

O anda bile sinirli

Ozan Güven kadına şiddetten dolayı 45 gün ceza alınca bir açıklama yaptı.
Uzun uzun ne dediğini koymayacağım. Özetle; eski sevgilisi Deniz Bulutsuz hariç bütün kadınlardan özür diledi ve bu konudaki suçsuzluğunu yineledi.
Fakat şöyle bir inandırıcılık sorunu var Ozan Güven'in: Deniz Hanım o anda gelse, sanki basın mensup-larının önünde canlı girişecek gibi bir izlenim bırakıyor.