Robbie Williams'ın kabalığı
7 Ekim'de İstanbul'da ilk kez konser verecek olan İngiliz müzisyen Robbie Williams, Kelebek'ten Sinem Vural'a verdiği röportajda bu kadar gecikmiş olmasını kabalık olarak tanımladı:
"Bir de eşim (Ayda Field) yarı Türk. Dolayısıyla çocuklarım da çeyrek Türk. Eşimi çok seviyorum, dolayısıyla onunla ilgili her şeyi seviyorum. Türkiye de benim için özel bir yer. Türkiye'nin ruhu aile gibi geliyor..."
Valla bize hiç kabalık gelmiyor Robbie'ciğim.
O kabalık, İstanbul'a gelmemiş olarak aslında kendinize yaptığınız bir şey. Napolyon, "Dünya tek bir ülke olsa başkenti İstanbul olurdu" demiş.
Dünya kocaman bir konser alanıysa onun sahnesi İstanbul olurdu bence.
Yani çıkmamış olmak sizin kendi ayıbınız.
Yine de çok sempatik adamsın, damat kontenjanından affettik, gitti.
Çekirdek kıtlığı kapıda!
Oyuncu Bahar Şahin, "Zalim İstanbul"un setinde bir kadın meslektaşından psikolojik ve fiziksel şiddet gördüğünü açıklayınca, konunun muhatabı Mine Tugay'la birlikte gündeme oturdu. Tartışmaya Sera Kutlubey gibi diğer oyuncuların katılmasıyla olay iyice büyüdü. Kanserli kadına mobbing, karşı tarafın sevgilisiyle öpüşme gibi suçlamaların bini bir para.
Bahar Şahin şimdilik muhataplarını bastırmış görünüyor. Ama stoklar da bir yere kadar.
Bu kavga yüzünden çekirdek kıtlığı baş gösterirse şaşırmayın.
Ajda Pekkan ilk kez aynı kefede
Rafet El Roman kızı Su El Roman ile çektikleri klipte kızının kıyafetlerine karıştığını anlattı:
"Sonunda benim dediğim oldu. Bu sefer babasını dinledi. Hadise, Gülşen ya da Ajda Pekkan, anarşist sanatçılar. Cesur ama... Bir yerde bu eleştirilere karşı yaptıkları protesto gibi geliyor. 'İstediğim gibi giyinirim' gibisinden bence..."
Öyle midir, değil midir; aynı kefede tartılabilirler mi, bilmiyorum.
Ama bu vesileyle Ajda Pekkan da ilk kez Hadise ve Gülşen'le birlikte "cesur" kontenjanında anılmış oldu.