Lolita ismini taşımak hep cesur adımlar atmamı sağladı

İkilemli sorular anketinin bu haftaki konuğu çok ilginç bir kadın ressam: Lolita Asil. Modern sanatın öncü temsilcilerinden olan Asil, Leonardo da Vinci'ye hayranlığından olsa gerek, uzun dönem tıp fakültelerindeki kadavra incelemelerine ve adli tıptaki otopsilere katıldı. Çalışmalarına Londra-İstanbul arasında devam eden sanatçı, "Otopsi benim kendi hayat yolculuğumdaki var oluşumun, ayakta duruşumun bir ispatıydı" diyor.- Lolita ismim, onu taşıdığımı anladığım andan itibaren biraz zor geldi. Hem kendimin hem de çevremin ismime manalar yüklemesi, durumu zorlaştırdı tabii... Fakat zamanla, bana ve hayatıma kattığı değerleri düşününce aslında ne kadar şanslı olduğumu anladım. Mardin'den İstanbul'a göçen ilk Süryani ailelerdensiniz. Geçen ay Mardin'de açtığınız "Yer-yüzüGök-yüzü" sergisi... Kökenlerinize bir saygı mı, köklenme ihtiyacı mı- Aileme ve köklerime duyduğum saygı ve özlemin bir çeşit ifadesi. Hayattaki var oluş sebebimde de bu köklerime iniş ve onların sanat yoluyla yeryüzüne çıkışı var aslında. Mimar Sinan'daki efsane hocalarınızdan hangisinin üzerinizde daha çok etkisi vardır: Devrim Erbil mi, Adnan Çoker miHaberin Devamı- Adnan Çoker'i rahmetle anıyorum, lisans eğitimimi onun atölyesinde aldım. Ancak Devrim Erbil kendi atölyesinde yüksek lisans ve sanatta yeterlilik eğitimi aldığım dönemde beni çok özgür bıraktı. Kendi üslûbunun peşinden gitmem için diretmedi. Bu sayede kendi yolumu ve tarzımı belirleyebildim. Çalışmalarınız için ölüleri incelediniz; sonra da vejetaryen oldunuz. Hangisinden daha çok etkilendiniz: Tıp fakültelerindeki kadavralar mı, adli tıptaki otopsiler mi- Çok sevdiğim aile doktorum bana bir gün şöyle demişti: "Son çekilen ağrı en dayanılmaz ağrıdır..." Elbette ikisinden de çok etkilendim ama en çok adli tıpta, otopside bulunmaktan. Ruhumda en çok iz bırakan, doğal olarak o günler. Lolita ismini taşımak hayatımda hep yeni ve cesur adımlar atmamı da sağladı. Otopsi benim kendi hayat yolculuğumdaki var oluşumun, ayakta duruşumun bir ispatıydı.70 YILLIK MARKA Babanızı kaybedince onun mesleğini de yüklendiniz. Kapalıçarşı'daki gümüş atölyesi... Tamam mı, devam mı- Devam... Babamın Mardin'den gelip kurduğu, 70 yılı aşkın süre ayakta olan bir marka "Sait Asil". 2007'de onun ani hastaneye yatışı ve yaşam savaşı, benim yaşam savaşım haline dönüştü. 15 yıldır devam ediyorum. Ailemle beraber el ele götürmeye çalışıyorum.Haberin Devamı Her iki şehirde de üretim yapıyorsunuz. Bir ressamı en çok hangisi besliyor: Londra mı, İstanbul mu- Londra... Havası, suyu, yağmuru, ada ülkesinde oluşu, yeşil parkları, kafeleri, metro ağları, müzeleri ve Leonardo'nun izleri... Bunlar bana bolca ilham veriyor. Tabii annemin Londra'da ölmüş olması da bu şehirle bağ kurmamda çok etkili. VR gözlüklerle deneyimlenebilen eserler de yapıyorsunuz. Hayranı olduğunuz Da Vinci... Size kızar mıydı, hoşuna mı giderdi- Niye kızsın ki Çok mutlu olurdu. Leonardo beni çok severdi. Çok ortak noktamız var çünkü. İkimiz de bilim ve sanatı bir düşünüyoruz. Teknolojiden faydalanarak, dijital medya araçlarıyla sanatımı daha zengin anlatıyorum. VR gözlüklerle izleyiciler eserlerimin hikâyesini, içeriğini ve görsel etkisini üç boyutlu çok daha iyi fark ediyor.Haberin DevamıHAYAT BİLGİSİGevezeler bende bulantı yapıyor Hayatınız bir film olsa macera mı olurdu, romantik komedi mi - Duygusal ve biraz da psikoloji içeren belgesel filmim olsa daha iyi olurdu. Bir şeyi gece planlamak mı, sabah planlamak mı- Yeni projelerim, planlarım genellikle gece gelir. Ancak sabahın enerjisi başka. Şimdilerde o enerjiden faydalanmaya bakıyorum. Hatır için çiğ tavuk... Yenir mi, yenmez mi - O kişinin hatırı büyükse yapmayacağım şey yok. Sofrada hangisine tahammül daha zordur: Obura mı, gevezeye mi- Obur iştahımı açabilir. Gevezeyi dinlemek bende baş ağrısı ve bulantı yapıyor. Para saadet getirir mi, getirmez mi- Para ve saadet bazen teğet geçiyorlar maalesef.Haberin Devamı Mantık mı, içgüdü mü - İçgüdülerimle de çok yaşıyorum. Ama asıl müthiş olan ikisini bir etmek. Hangisi avantajlı: Zen-gin ama çirkin doğmak mı, fakir ama güzel doğmak mı - Fakir ama güzel doğmak biraz daha iyi, canla başla şartları daha iyiye götürmeye çalışırım. Bir renk olsanız: Ateş kırmızısı mı, deniz mavisi mi- Kırmızı rengimle ortalığı daha kızıştırmak yerine mavimle şifa bulsunlar. Bir yemek olsanız: Tatlı mı,