Leyla Bilginel'in çok, çok özel durumu

Sosyal medya, 16 yıl önce sperm bankasından çocuk sahibi olan ilk Türk Leyla Bilginel'in açıklamalarıyla sarsılıyor. Kardeş gerekebilir diye aynı donörden ikinci tüpü de almış ünlü oyuncu. Sıradan her Türk vatandaşı gibi beni de sardı korkular, gelecek yıllar...

Bizim toplumumuz için biraz karışık bir durum: Türkiye'de böyle bir şey olmadığı için yabancı bir ülkeden sperm satın alacaksın, onunla çocuk yapacaksın...

Oyuncu Leyla Bilginel'in durumu böyle.

Amerikan bankasından aldığı 25 yaşındaki bir Fransız'a ait spermle sahip olduğu oğlu, şimdi 16 yaşında.

Bilginel, çocuğun babasını tanımadığını ama kardeş için gerekebilir diye bir tüp daha satın aldığınıaçıkladı Haberler.com sitesinde.

Sıradan her Türk vatandaşının aklına gelecek, en klişe soruyla başlayalım:

"85 milyonluk Türkiye'de adam mı bulamadın da sperm bankasına başvurdun"

Şöyle bir cevabı var Bilginel'in:

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

"Tanıdığım birinden çocuk sahibi olma durumu beni çok ürküttü. Bana herkes 'Çok cesursun' diyor ama asıl ben onlara soruyorum: Bir erkeği hayatınızda var edip sonunu hiç mi görmüyorsunuz Ben ne yaşayacağımı görüyorum."

SEBEP ALKOLİK BABA MI

Şimdi buraya bir virgül koyup, hep beraber psikanalistliğe soyunalım.

Bilginel annesinin de kendisinin de alkolik babası ve ailesi tarafından şiddet gördüğübir ortamda büyümüş.

Şöyle anlatıyor o dönemleri:

"Babam alkolikti ve karısını döverdi. Annemin gözünün morluğunun biri biter, diğeri başlardı. Babam dövmezse dedem ve amcalarım döverdi. Bir gün babam amcamın gömleğini yıkamadı diye anneme bir tekme attı, çenesi kaydı. Babam 'Dilin çok uzadı' diye 5 yaşındayken beni bıçakla kovaladı. Tam beni yakalayacakken köpek ona saldırdığı için kurtuldum. Bizde kız çocuğu okutulmazdı. Boyum uzadığı için okuldan almışlardı. 12 yaşımdayken 13 gün boyunca hiçbir şey yemeyerek açlık grevi yaptım. Ölmek üzereyken beni hastaneye kaldırdılar..."

DEVLET ONAYIYLA ÇOCUK

Üstüne bir de çocukken tacize uğramış. Hadi gelin, sıradan her Türk vatandaşının klişesine tekrar sarılalım:

"Acaba ailesinde yaşadığı bu şiddet sarmalından dolayı erkeklerden, evlilikten soğumuş olabilir mi"

Öyle olmadığını söylüyor Bilginel:

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

"Ailemin erkeklerinde gördüğüm şeylerden dolayı hiçbir erkekten soğumadım, ben erkek enerjisini seven bir kadınım."

Bambaşka bir felsefe ileri sürüyor:

"Nikâh kıyarken atılan imza, erkeğe haksızlık. 'Senden çocuk yaparsam nafaka alabilirim' demek. Ben ne o adamın zorla parasını alıp çocuğuma yedirtirim ne de bunu kabul ederim!"

Dönüyoruz yine psikanalistiğe:

"Kötü örneklerin yanında o kadar çok güzel örnek de var ki niye illa boşanasın Niye nafakalık olasın"

Değil mi ama

Hadi Bilginel hayatta başarılı olmuş, kendi parasını kazanmış bir kadın.

Canı istedi, gitti oğluyla birlikte Tayland'a yerleşebildi, çocuğunu orada büyüttü.

Böyle imkânı olmayan kadınlar ne yapsın

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Belli, üzerine çok düşünmüş geçen 16 yılda.

Cevabı hazır: "Benim gönlümdeki adam, gönlüyle babalığını kabul edecek, vicdanlı, karakterli bir insan olmalı...