Keşke belgesel de ihraç edebilsek
TRT Belgesel'de iki haftadır çok başarılı bir yapıma rastlıyorum: Günlük Hayat Bilimi... Bunun gibi gurur duyacağımız işleri görünce "Keşke dizi çekip başarıyla sattığımız gibi, belgesel de çekip ihraç edebilsek" diye düşünüyor insan.
Belgesellere dizi muamelesi yapıyorum; ormana, çayıra, hayvanlara bakarken terapi gibi kafamı dağıtıp, dinlendiğimi fark ediyorum. O yüzden de sıkı bir belgesel seyircisiyim.
Özellikle de vahşi doğa belgeselleri. Tahammül edemediğim tek doğa kanalı, hayvanların avlandığı Yaban TV.
Belgesel kanalları arasında dolanırken iki haftadır yerli bir yapıma rastlıyorum: TRT Belgesel'de yayınlanan "Günlük Hayat Bilimi"...
Sıkı bir belgesel tüketicisi olarak söyleyebilirim ki dünya standardında bir iş çıkmış ortaya. Cumartesi günleri farklı başlıklar altında çeşitli bilim konularına eğiliyorlar.
Geçen hafta kırılan bir yumurtadan yola çıkarak Einstein, izafiyet, zaman gibi konuları ele aldılar.
Haberin DevamıBu haftanın konusu, iki yanan elementten oluşan yanmaz madde su ve suyun mucizeleriydi. Seçilen görüntüler ve müzikler son derece uyumlu.
Şahane sorular eşliğinde konunun uzmanlarından görüşler alıyorlar.
Görüş verenlerin hepsi alanında yetkin akademisyen ve bilim insanları.
Hepsi siyah giymiş, siyah fonda konuşuyor. Bir intizam var yani.
Orta yaşlı, oturaklı fakat son derece karizmatik bir abimiz sunuyor: Nurettin Sönmez.
1.8 milyon takipçisi olan bir fenomen oyuncu. Dramaturjiyle bilimsellik arasındaki dozu iyi çok iyi tutturmuş.
Temenni: Türkiye, Ortadoğu'dan Latin Amerika'ya kadar çok kuvvetli bir dizi ihracatçısı.
Demek ki çekim vs için yeterli altyapı var. "Günlük Hayat Bilimi" gibi gurur duyacağımız işleri görünce "Keşke dizi çekip sattığımız gibi, belgesel de çekip ihraç edebilsek" diye düşünüyor insan.
O timsahı bulurum arkadaş!
Bir başka meselem de son yıllarda çıkan bir "Ben onun alanındaydım" söylemi. Hayvan saldırısına uğramış insanlara olay anlattırılırken mutlaka bu cümleyi söyletiyorlar.
İnsanlarda o hayvan hakkında nefret duygusu uyandırmamak için.
Tamam, doğru bir tavır ama sinir bozucu: Denizde yüzmüşüm, köpekbalığı kolumu yemiş! Nehirde timsah bacağımı koparmış! Sonra: "Onun suçu yok, ben onun yaşam alanındaydım..." Yok arkadaş, sonra bulurum ben timsahı...
Haberin DevamıKeşke daha çok gastronomiailesi turizme girse
Gastronomi konusunda şanslı bir coğrafyadayız.
Ülkemize gelen turistler doğal, tarihi, kültürel güzelliklerin yanında mutfağımıza da âşık olup dönüyorlar.
Ama İtalya, İspanya, Yunanistan gibi rakiplerimiz de bu konuda dişli.
Hafta içi Antalya'daki Titanic Mardan Palace'a gittim. Bu otelin 2009'daki açılışına da katılmış; Paris Hilton'la bile dans etmiştim.
Avrupa'nın ilk 7 yıldızlı oteli başlığıyla sadece Türk basınında değil dünya medyasında da yer almıştı.
Dile kolay: Sharon Stone, Richard Gere, Paris Hilton, Mariah Carey, Monica Bellucci gibi dünya ünlüleri aynı gecede, Türkiye'de buluşmuşlardı.
Kişisel olarak asla unutmam ama bugün o açılışı kaç kişi hatırlıyor
Haberin DevamıTitanic Mardan Palace'ı artık Berlin'in imza restoranlarından Hasır'ın sahibi Aygün Ailesi işletiyor.