Sultanahmet'teki Cağaloğlu Hamamı'nda açılan şık ocakbaşı Oryantal, enstrümantal müzik eşliğinde, mumlu masalarda sütlü-sodalı çöp şiş, lime rendeli yağlı kara, kuyrukyağına sarılıp pişirilmiş küşleme gibi lezzetler sunuyor. Üstelik öncesine ya da sonrasına hamam sefası ekleyebilirsiniz.Ayda bir, iki ayda bir düzenli olarak hamama giden tanıdıklarım var. Ruh ve beden sağlığı için iyi olduğu gibi kent soylu da bir davranış bence. Yakın arkadaşlar arasında yapılan hamam sefaları çoğunlukla başka bir etkinlikle ikileniyor. Önüne veya sonuna ya bir yemek ya bir öğleden sonra içkisi, bazen sergi, konser falan ekleniyor. Bir nevi Doğu'nun gentlemen's kulübü. Tek seansta sağlık, huzur, terapi, sohbet, sanat, dedikodu...Dünyanın en zengin hamam kültürüne sahip şehirlerinden İstanbul'da böyle bir ritüel oturtamamış olmak benim eksikliğim. Tellaktan duyulan utanç da cabası. Aradan geçen yıllarda sanki hiç su yüzü görmemişim...Oryantal, pazar hariç her gün 12.00-00.00 arası açık. (531) 239 17 41ETTEN ÖNCE PİDECağaloğlu Hamamı şehrin en şıklarından. Tellaklar dövmeli falan. İmparatorluk döneminde yaptırılmış son hamammış. Müşterileri üst gelir grubundan turist ve Türkler. Ömer Şerif'ten Kate Moss'a, Cameron Diaz'dan, John Travolta'ya buranın huzurunukeyfini üzerine tas tas dökmeyen yok. Sertab Erener'in Eurovision klibi burada çekildi. New York Times, Dünyanın Görülmesi Gereken 100 Mekânı arasında gösterdi mesela. Fiyatlar da ona göre tabii. Hamam, kese, köpük masajı ve ikramlar 50 Euro. Ek masaj istedikçe fiyat 300 Euro'ya kadar çıkabiliyor.Bu ünlü hamamın içinde adını yapılış tarihinden alan bir restoran zaten vardı: 1741. Bu ay ona 'daha Doğulu' bir kardeş geldi: Oryantal.İki katlı, toplam 10 masalı, şık bir ocakbaşı. Sadece enstrümantal müzik çalıyor, masalarda mum var mesela...Üst katı çok baş başa kalmak isteyenler ya da gruplar tercih etsin. Alt kat birbirine yakın, küçük masalarda sosyalleşmek için.En güzel yeri tabii ki ocakbaşı. İrfan Şahin'in (Beyoğlu'ndaki 21'den transfer) gözünüzün önünde cızır cızır pişirdiği ciğer, Adana, küşleme... Sanki etler de hamamdan pelte gibi çıkmış, bıçağı görünce kendiliğinden dağılıyor. Merak etmeyin, arada cam var, kokular üstünüze sinmiyor.Tavsiyem, etten önce mini boy bir kabaklı-mozzarella'lı pide söylemeniz, pişman olmayacaksınız. Sonra isterseniz İrfan Usta'nın süt, paprika ve sodayla marine ettiği çöp şiş (130 lira), isterseniz közlenmiş sarımsak, soğan püresi ve kapyayla yaptığı haşhaşlı kebap (110 lira), isterseniz de rendelenmiş