Akşamki (dün) FB-GS maçının heyecanı bacayı sarmış durumda. Fakat derbi öncesi maçın kendisinden çok GS'li futbolcu Icardi'nin olaylıaldatmalı ayrıldığı eşi Wanda Nara gündemde.

İki nedenden: Birincisi, boşandığı Icardi'den istediği tazminat. Wanda, Icardi'den çocukların velayetinin yanı sıra aylık 500 bin Euro, Milano'da panoramik daireyi ve Como Gölü kıyısındaki villayı istiyor.
Bu, aldatmış hali ha... Demek aldatmadan ayrılsa Kuruçeşme'deki Galatasaray Adası'nı da isteyecekti.
Wanda'nın bu kadar gündemde olmasının ikinci nedeniyse derbi gecesi alacağı ödül.
Futbolcular Seyrantepe'de gol için mücadele ederken, Wanda Nara Çırağan Sarayı'nda 'yılın kadını' ödülü alacak. Düşünsenize: Yan yana iki saray.
Icardi'nin yeni sevgilisi Suarez Dolmabahçe'yi gezerken, hemen iki ilerde Çırağan'da eski karısı Wanda'ya ödül veriliyor.
Ödülü veren Tuğçe Sarıkaya Events'in koordinatörü Güven Dağıstan, seçimin yapay zekâ yardımıyla yapıldığını, Wanda Nara'nın geçen yıl çok etkileşim aldığını, ödül töreninin derbiyle aynı gece olmasının tamamen tesadüf olduğunu açıkladı.
Wanda Nara'ya bu ödül Icardi'nin menajeri olarak 2022'de GS ile kulüp görüşmeleri yaparken verilse anlarım.
2023'ü de anlarım.
Ama Türkiye'den gittiği sene kadını 'yılın kadını' seçmek de ne bileyim... Yapay zekânızın şarjı falan mı az
Herhalde "reklamın iyisi kötüsü olmaz" düsturundan yola çıkıp "etkileşimin iyisi kötüsü olmaz" mantığı güdüyorlar.
Geceye katılacağı önceden açıklanan Gülben Ergen bile isyan etti:
"Jüriyi ve kriterlerini merak ediyoruz..."
Acun Ilıcalı ayrıca açıklama yaptı ve Wanda'nın Türkiye daveti ve alacağı ödülle bir ilgilerinin olmadığını duyurdu.
Ama nafile...
Ne yaparsak yapalım, algı olarak ihale Fener'e kaldı, koskoca camianın asla tenezzül etmeyeceği bir işi, sanki Fenerliler organize etmiş havası yayıldı.
Wanda mı
Bu fırsatı kaçırır mı, koştur koştur geldi tabii.
Herkes bunun Icardi ve Cimbom'a karşı bir hareket olduğunu düşünüyor ama asıl fatura Kanarya'ya kaldı.

Demet Akal'ın karması

Popçular aslına döndü, "sahnede kılık-kıyafet" tartışmasını bırakıp yeniden müzik-klip konuşmaya başladı.
Son örneği, "Fırtınam" adlı yeni bir şarkı ve klip yapan Hadise ile Demet Akalın arasında yaşanıyor.
Bir kullanıcı "Fırtınam" için "Son 10 yılın en iyi pop şarkılarından biri. Hem müziği hem klibiyle harika. Demet Akal'ın bunu örnek alması lazım" yorumu yapınca Demo dayanamadı, açtı "bayramlık klavyesini":
"Ben bunların âlâsını çektim. Onlar arkamdan gelsin. İstediğim zaman yine eski tadımda çekerim. Soyadımıda doğru yaz!"
Demet Akalın'ın bir yazım yanlışından mustarip olması, takipçisine "Soyadımıda doğru yaz" (O da yanlış, da ayrı olacak) demesi çok komik.
Şimdiye kadar yaptığı yazım yanlışlarının bir karması galiba: "Demet Akal'ın".
Bundan sonra böyle gidermiş: Demet Akal'ın, Demet Akal'ı, Demet Akal'dan...
Nitekim Hadise'nin cevabı gecikmedi Demet'e:
"İsmimle kendine reklam yapanlara cevap veriyorum. Haddini aşıyorsun!"
Oh be, ha şöyle. Özlemişiz bu tür medyatik gerilimleri. Ama şarkı üzerinden, klip üzerinden, popülerlik üzerinden.
Dekolte üzerinden değil.

Bir gün herkes 15 dakikalığınaTürkan Şoray olacak

Gözaltına kalın sürme, dudakla yanak arasına kalemle ben ve bir ok gibi, hedef aldığı kişiyi kalbinden vuran kirpikler...
Türkan Şoray sırf kirpiklerinden dolayı tutuklansa yeridir, çünkü o kirpikler ruhsatsız silah taşımaya giriyor bence.
Tıpkı Azerilerin "Kirpiğin oktur senin, oktur" dediği cinsten.

Yıllarca gönül köşkümüzün bu en nadide yerinde muhafaza ettiğimiz Türkan Şoray, kendisiyle özdeşleşen makyajıyla artık uluslararası bir trend.
TikTok'ta "Turkish delight" (Türk lokumu) adında bir akım var ve yerli yabancı-genç kızlar bu makyajla çekilmiş hallerini paylaşıyor.

Yakışan da var, yakışmayan da elbette. Çünkü bu kadar "kuvvetli" bir makyajı taşımak için ona göre manda gözler, kolum kadar da kirpikler gerekiyor. Yetmez. Üstüne bir de Türkan Şoray aurası lazım. Mutlu olduğunda, kızdığında ya da üzüldüğünde renk değiştiren o hare.