Hayran ol ama takıntı yapma

Bir uçta Ece Erken, diğer uçta Teoman: Kadını-erkeği yok bu işin. "Takıntılı hayran" kâbusu her an, her yerde tedirginlik ve korku yaşamanıza neden oluyor; hayatı zindana çeviriyor. Üstelik, kötü örnek de çok.

Şöhretin en büyük bedellerinden biri takıntılı hayran. Toplumda bu tür rahatsızlıkları olan insanlar zaten var. Ama meşhur olunca paratoner gibi üstünüze çekiyorsunuz işte bu tipleri. Sadece mektup atsa, bütün konserleri en önden izlese falan tamam. Hatta bir yere kadar sempatik bile.

Ama kapılara dayanmalar, telefon numarasını bulup taciz ve tehdit etmeler...Bunlar insana hayatı zindan edebilir. Sokakta, çarşıda, pazarda rahat değilsiniz. Sürekli dönüp arkanıza bakıyorsunuz. Sadece kendinize değil, yakınlarınızdan birine de zarar gelebileceği endişesi taşıyorsunuz.

Bu kâbusu yaşayanlardan biri Ece Erken. Zaten acılı ve yalnız bir kadın.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Eşi Şafak Mahmutyazıcıoğlu korkunç bir şekilde öldürüldü kısa süre önce. Ece bir yandan da kendisine 3 yıldır musallat olan takıntılı hayranıyla uğraşıyor.

Telefon mesajlarıyla başlayan taciz ve tehditler üzerine suç duyurusunda bulunmuş, takıntılı hayran E.Ç. şizofreni hastası teşhisi konularak akıl hastanesine kapatılmıştı.

Şimdi serbest kalır kalmaz soluğu yine Ece Erken'in kapısında almış. "Seni dağa kaldıracağım" diye tehditler savuruyormuş. İsyanında haklı Erken:

"Bu şahıs benim kapımın önüne kadar nasıl gelebiliyorNeden hâlâ dışarıda Akıl hastanesinden çıkmış, ne yapmasını bekliyorsunuz"

Travma yaşamış, tek başına bir kadın... Korkmakta haklı değil mi

Kadını-erkeği de yok bu işin. Nerede, ne zaman, nasıl bir şey yapacağı belli olmayan biri, sizi de tedirgin, huzursuz etmez miydi

Hakeza şarkıcı Teoman. Onun da hem sosyal medyadan hem de evinin civarında kendisini rahatsız eden takıntılı bir kadın hayranı var.

"Aslında kızmıyorum. Ama korktuğum için yine de mahkemeye veriyorum. Akıl hastası bu insanlar!" diyor.

Olmaz olmaz demeyin, bizde de dünyada da çok örneği var.

Örneğin John Lennon'ı takıntılı bir hayranı vurmuştu. Aynı şekilde Selena Quintanilla-Perez, Albert Ebosse, Mikhail Lermontov gibi birçok yazar, şarkıcı, futbolcu...

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Bir fıkra var: Tavuk şizofreni hastasıymış, ambardaki darıların kendisini yiyeceğinden korkuyormuş. Tedavi etmişler, ikna olmuş. "Hadi artık çıkabilirsin kümesin dışına" demişler tavuğa. Dışarı çıkmaya razı olmuş ama önce sormuş tavuk: "Darıların beni yemeyeceğini ben biliyorum ama bunu darılara da söylediniz mi"

Aynı hesap.

Çilemiz dolmamış daha

Merve Boluğurmüziğe döneceğini açıkladı: "Müzik yapmak istiyorum. Electro sound'larla şarkılar yapacağım. Görüşmelerim sürüyor..."

Ne zaman başlamıştı ki şimdi geri dönüyor Boluğur YouTuber'lık, ilişki mentorluğu gibi başka bir sürü başarısız denemenin yanında bir ara kötü bir şarkı yapmış, bir de korkunç bir playback konser vermişti.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Gelen eleştiriler üzerine de vazgeçmişti müzik yapmaktan. Biz de çilemiz bitti sanmıştık. Bitmemiş...

Keşke böyle gözümüze, kulağımıza direkt ulaşan işler yerine artık resim, seramik, makrome gibi şeyler denese.

Pop müzik patinaj yapıyor

T24'ten Aslı Atasoy,90'lardaki pop patlamasıyla ilgili çok lezzetli bir yazı dizisi yapıyor. En son Ada Müzik'in kurucularından Bülent Fortaile söyleşmiş.

Çok ilginç tespitleri var Forta'nın...

Mesela diyor ki Forta: "Müzik patlamasının birinci nedeni, 12 Eylül'ün ardından Türkiye'nin Özal liberalizmiyle tanışması oldu." Haklı, çünkü o dönem yeni televizyon ve radyo kanalları açılıyordu ve bu mecraların eskisine oranla çok daha yüksek miktarda yeni şarkıya, türküye, klibe ihtiyacı vardı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı