Güllü olayına yayın yasağı konsun

Güllü'nün kuşku uyandıran ölümünden sonra çevresindeki insanlar lüzumsuz ayrıntıları televizyon kanallarında anlatmaya başladı. İyi niyetli oldukları, bir şey varsa ortaya çıksın diye uğraştıkları kesin. Ama belki de Güllü'nün en son isteyeceği şey buydu.

Güllü'nün beklenmedik kaybı, birçok tahmin, şüphe ve komplo fikrini de beraberinde getirdi.

Herkesin bildiği her şeyi anlatması, eğer varsa sis perdesinin aralanması açısından kıymetli elbette. Ama bu esnada ortalığa öyle şeyler saçıldı ki belki de Güllü'nün en son isteyeceği şey buydu.

Kobra Murat, patronu denen Ferdi Aydın gibi insanlar, muhtemelen bu şok acının da etkisiyle, lüzumsuz ayrıntıları kanallarda anlatıyorlar.

Güllü'nün kızının sabıka geçmişi, uyuşturucuyla meselesi... Güllü'nün asistanıyla yakınlığı, lakabı 'Abi' olan o kişiye kibarca 'asistan' dendiği, o 'abi'den zaman zaman dayak yediği...

Haberin Devamı

Oğluyla arasındaki duygusal durum...

Ne var ne yok, eğri büğrü, doğru-yanlış hepsi hallaç pamuğu gibi atıldı.

Bunları bu şekilde kamuoyuna anlatıyorlar ama kimse hesap etmiyor ki bu adı geçen kişiler masum da olabilir ve yakınını kaybetmenin acısı üzerine bir de bu ifşaların şokunu yaşatıyor olabiliriz onlara.

Bütün bu özel durumları şimdiye kadar duymadıysak, Güllü bilinmesini tercih etmediği için besbelli. Ama maalesef durum tam tersi.

Bütün bu harala gürele arasında en makul ses Işın Karaca'dan geldi:

"Allah rızası için aklıselim biri yayın yasağını getirsin! Bu işin çözülmesi şart. Ancak bunu emniyet çözecek... Bir insanın hayatı bu kadar çirkince deşifre edilmemeli. Yeminle kalbim ağrıyor!"

Bu sarsıcı ölüm karşısında herkesin kafasında ayrı bir senaryo, farklı kişilerde farklı farklı bilgiler olabilir.

Bütün bir memleket telefon ekranından büyütme yaparak, kulaklıktan ses analiz ederek başımıza zehir hafiye kesildi ama iş en sonunda emniyette bitecek.

Bilen, bildiğini yine anlatsın ama yayın yasağı olsun; televizyonda milyonlara açıklayacağına işin ehline bildirsin.

Bunları emniyetin bilmesi kafi.

Altınkan sahibi13 kişi

Gaziantep'te yaşayan 30 yaşındaki Naide Soylu'nun hamile kalmasıyla "altın kan" adı verilen bir kan grubundan haberdar olduk. Naide Hanım'ın doğum öncesi kan ihtiyacı ortaya çıkınca 6 milyonda bir rastlanan "altın kan" (Rh Null) sahibi olduğu anlaşıldı ve bu kan, İspanya'da bulunup getirtildi.

Haberin Devamı

Şimdiye kadar en nadide kan grubu olarak Rh Negatif'i biliyorduk.

Herkese kan verebiliyorlar ama bir tek birbirlerinden kan alabiliyorlar. "Altın kan" sahipleri de tıpkı onlar gibi. Sadece daha da nadir rastlanıyor.

İstatistikler ülkelere eşit dağılıyorsa 85 milyonluk Türkiye'de bu kana sahip yalnızca 12-13 kişi olmalı.