Eftalya'yla çok iyi komşu olurduk

Bu spora biraz geç başladı ama farkı çabuk kapattı milli dalgıç Birgül Erken. Ulusal ve uluslarası madalyalarının yanında en son Boğaz'da 50 metreye tüpsüz inerek yeni bir rekor kırdı. Rekor kırdığı yetmezmiş gibi yurtiçi ve yurtdışından geleceğe binlerce mesaj içeren bir de kapsül bıraktı zemine. Çünkü bu işin bir felsefesi var ona göre: "Serbest dalış insanın kendine meydan okuması. Kendine doğru bir yolculuk. Bu yüzden özgür insanlar yaratır. Nefesinizi tuttuğunuz için en belirgin özelliği nefis terbiyesi..." Nefesinizi tutup maviliklere daldığınızda kendinizi şu akciğerli su canlılarından hangisine daha çok benzetiyorsunuz: Deniz kaplumbağası mı, yunus mu- Deniz canlısına benzemekten öte, yepyeni bir tür gibi. İnsanımsı bir balık gibi. Yunusa benziyor bu yönüyle. Nefesimi tutup daldığımda iç alanıma doğru bir yolculuk başlıyor. Anlatılmaz bir duygu. Hem hiçlik hem de bir bütünlük. Derine indikçe hisler, vücudumdaki fizyoloji değişiyor. Orada artık basınç var, narkoz kafası var, başka türlü bir hal. Dalışın sonunda yüzeyde aldığım her nefes yeniden doğmak gibi. 11 yıldır milli forma giyiyorsunuz. Bilerek mi geç kaldınız, kaderin cilvesi mi- Kader diyelim ama serbest dalışın mazisi yeni zaten ülkemizde. Bu spora ilk kez 2004'te tesadüfen başladım ve başarılı oldum. Beni dalışa başlatmaya çalışan bir antrenörümüz vardı. Yeteneğimi görmüş, altı yıl boyunca yarışmalara davet etmişti. Kısmet diyelim, zamanı 2010'da geldi. Evet, altı yıl kadar geciktim. Çünkü sualtı fotoğrafçılığıyla tutkulu bir aşk yaşadık öncesinde. Tuzlu su mu, tatlı su mu- Her türlü su! (Gülüyor) Meditatif olan tuzlu. Ama tatlı suyun da berraklık gibi eşsiz güzellikleri var. Bunları ayıramam, ikisinin de yeri ayrı bende. İyi bir ciğer için hangisi öncelikli: Genetik mi, antrenman mı- Genetik elbette önemli ama birinci sırada antrenman ve sürekli konsantrasyon var. Koşup geçtiğiniz bir atlet, çalım attığınız bir futbolcu, sayı aldığınız bir tenisçi yok. Dalgıçlığın en belirgin özelliği yalnız bir spor olması mı, dikey bir spor olması mı- Serbest dalış insanın kendine meydan okuması. Kendine doğru bir yolculuk. Bu yüzden özgür insanlar yaratır. Tüplü dalıştan farklı olarak nefesinizi tuttuğunuz için en belirgin özelliği nefis terbiyesi. Felsefi yani. Kendinizle yüzleşme alanınız oluşu.Derinlik sarhoşluğu yaşıyorum Dalgıçlığınızın yanında Edirne'de edebiyat öğretmenliği yapıyorsunuz. Vurgun yemek açısından edebiyatın derinlikleri mi suyun derinlikleri mi daha tehlikeli- İkisi de çok derin konular! (Gülüyor). İkisinin de vurgunuyum. Şöyle anlatayım: En yoğun yaşadığım duygu "derinlik sarhoşluğu"... Eşiniz antrenörünüz, ilişkiniz karadan sonra suda da devam ediyor. Amfibik ilişkiler... Daha mı monoton, daha mı heyecanlı- İlişkimize sualtının gizemli dünyasıyla her zaman heyecan ve renk kattık. Olağanüstü güzellikleri paylaştık. Milli sporcu olarak birçok başarıyı eşimin desteğiyle hayata geçirdim. Ancak ileri seviyede bir sporcu olmak çok emek istiyor. Artık sadece eşim değil antrenörüm. Onun tıp doktoru olarak can güvenliğim açısından desteği sürüyor elbette. Sualtı fotoğrafçılığına da merakınız var, yarışmalara katılıyorsunuz. Mavi Vatan'ın en zengin bölgesi Kaş mı, Saros Körfezi mi- Sualtında fotoğraf çekmeye devam tabii ama yarışmalar için zamanımız yok artık. Milli sporcu olarak görevlerim ağır basıyor. Mavi vatanımızın her bölgesinin ayrı güzellikleri var, kıyas kabul etmez bence. Kaş Kanyon dalışı başka, Saros Kömür Limanı dalışı başka güzel. Kaptan Cousteau'nun da çok beğendiği, eşsiz bir yer. Bir dalgıç sualtında müsilaj gördüğünde nasıl hisseder: Ağlara dolanmış balık gibi mi, batan Titanik'in yolcusu gibi mi- Daha çok ağlara dolanmış bir balık gibi... Çaresiz hissettiğimi söyleyebilirim.HAYAT BİLGİSİDüşmanımın aklını okumak daha yararlı Hangisinin aklını okuyabilmek isterdiniz: Sevgilinizin mi, en büyük düşmanınızın mı- Düşmanımın aklını okumak daha yararlı olabilir. Sevgilimi kalbime sorarım, kendimden bilirim. Hatır için çiğ tavuk... Yenir mi, yenmez mi - Yenir. Ahde vefa, dostluk, kardeşlik... Birçok duygudan mürekkep insanoğlu. Peki mantık mı, içgüdü mü - İçgüdü. Pozitif ama sıkıcı insanlar mı, negatif ama ilginç insanlar mı- Daima ilginç insanlar... Para saadet getirir mi, getirmez mi- Her zaman değil bence. İmkân olsa hangisini seçerdiniz: Tüm müzik aletlerini çalabilmek mi, bütün sporları yapabilmek mi- Kendi sesim de dahil, tüm müzik aletlerini çalabilmek isterdim. Renk körü olmak mı, tat duyusunu kaybetmek mi- Bilmem, renk körü olmak herhalde. Aman ağzımızın tadı bozulmasın.GÜNDELİK HALLERHer gün deniz mahsulü yiyebilirim 9 Şubat, Kova kadını... Mavi renge hayranlığınız dışında başka hangi özelliği baskın: Patavatsızlık mı, karbonhidrata düşkünlük mü- İpin ucu kaçarsa evet, karbonhidrata bir düşkünlük var. Ama Kova burcu bir kadın olarak her gün deniz mahsulü yiyebilirim. Patavatsızlığa