Dilan Çıtak, Bodrum'da polisin üzerine araç sürme sonucu karıştığı havaya ateş açılma meselesiyle ilgili son kez konuştuğunu söyleyerek açıklama yaptı.

Umarım son kezdir, çünkü içinde bir özür, bir pişmanlık ya da benzeri bir ibare yok. Neredeyse biz özür dileyeceğiz kendisinden böyle bir olay vuku bulduğu için. "Polis bana taktı" ayakları.
Ama sen hostese
şiddet gösterdiğin için havaalanında ifadeni almaya
gelen genç memuru da "Üniformana güvenerek hareket etmeyeceksin, yerler seni koçum" falan diye tahrik ettin.
Yaşadıklarını "Tatlıses geninin mirası" falan diye açıklamaya çalışıyor.

Nereden baksan, her açıdan şahmat ama ikna etmeye çalışmak da boşuna.
Mesela daha yeni, ikiz halası oldu Dilan.
Yeğenlerinden birinin ciddi sağlık sorunu var.
Şimdi yine herkes hastanede.
Bütün ailenin canı orada.
Hala nerede
Herkesi geçtim:
Yani hostese göre nasıl bir yolcu, polise göre nasıl bir vatandaş olduğunu...
Nasıl bir komşu, yolda nasıl bir şoför, mekânda nasıl müşteri olduğunu.
Diyelim ki hepsinde sen haklısın.
Dilan Çıtak nasıl bir hala

Bir araya gelip toplaşsanız

İki büyük ve rakip telefon işletim sisteminden biri, Balıkesir depremini önceden haber verdi; diğeri vermedi. Deprem anında canınızı kurtarabilmek için saniyelerin önemi de malum.
E şimdi n'apacağız
Depremi hangisi önce verecek diye...
Karısı Android, kocası iPhone sistemlerine sahip telefonlarla mı uyuyacağız
Bari "Bir Yastıkta" diye ortak kampanya falan yapsalar...

Estetikte yeni level

Ajda Pekkan bu yaz sıcağında 40 civarı şarkı okuyup, bilmem kaç kostüm değiştirip, onca dans ettiği Bodrum konserinden sonra Günay'da Mahsun Kırmızıgül'ü ziyaret edip, davet alınca orada da sahneye çıkmış.